Görüştüğüm binlerce ailede, “cinsel yaşantımız oldukça iyidir; cinsel yaşamımızdan memnunuz, ama yine de boşanmak istiyoruz” diyen eşleri hiçbir zaman göremedim.
Evlilik hayatında cinsellik, güçlü iletişim becerileri sayesinde en doğru zemini bulur.
Çünkü insanı, evliliği ve cinselliği tanımlarken ruhsal yönden, duygusal ve sosyal yönden bahsederiz.
Evlilik hayatının her alanı, cinsel yaşamı etkilerken cinsel yaşamda oluşan olumlu ya da olumsuz yönler evliliğin diğer alanlarını etkiler.
Cinsellik deyince ilk akla gelen erotizmdir; bedensel yöndür ki bu eksik ve hatalı bir tanımlamadır.
Ancak bilinmelidir ki tüm insanların cinsellikleri doğumdan ölüme kadardır.
90 lı yaşlarını geçmiş evli çiftler ve yeni evlenmiş 20 li, 30 lu vb yaşlarda birlikte içilen çay, edilen sohbet, gezmek ve birlikte bir etkinliğe katılmak sayesinde iyi his yaşamak cinselliğin ve evliliğin sosyal duygusal ve ruhsal yönünü ortaya koyar.
Erotizmi öne çıkaran pazarlama teknikleri, mutsuzluk nedenidir.
Tüketim ve kazanç odaklı kapitalist sistemin en çok nemalandığı alanlardan biri de insanların cinselliğidir.
Bu anlamda pazarlama faaliyeti ile cinselliğin sadece erotizmin önemsenmesi sağlanır.
Bu amaçla abartılan bedensel hazları daha çok almaya yönelik aletler, ilaçlar, uyarıcılar vb bin bir çeşit üretilmiş maddeler, kozmetikler milyarca dolarlık pazar sağlar.
Öyle ki erotizm, yani bedensel haz, bilinçli olarak hayatın anlamı haline getirilir.
Yaşı geçtikçe azalan hormonlar ve bedensel haz en temel mutsuzluk kaynağı olmasına neden olunur. Çünkü o kişi artık pazar müşterisi olmaktan çıkmıştır.
Yüceltilen, “yaş yetmiş, iş bitmiş” düşünce hatası doğru kabul edildiğinden mutsuzluk kaçınılmaz olmaya başlar.
Ancak bilinmelidir ki, cinsellik insanın iki kulağı arasındadır; yani beyindedir. Doğru düşünceler, sağlıklı ruhsal ve duygusal yönün belirleyicisidir.
Hayatı doğru tanımlamak gerçekçi olabilmek mutlu olabilmede etkendir.
Yaşı yetmişleri geçmiş Temel’in “Fadime suyu ısıt olursa olur, olmazsa birlikte çay içeriz, sohbet ederiz” demesi işin en güzel özetidir ve olması gereken en doğru düşüncedir.
Mutlu Olmaktan Çok, Huzurlu Olmayı Önemseyin!
Sadece cinsel yaşam anlamında değil, yaşamın odak noktasında hazzın olması en büyük mutsuzluk nedenidir. İnsan tüm duyguları yaşamalıdır. Acıyı üzüntüyü korkuyu kaygıyı sevinci yaşarken dahi en temel olan huzuru kaybetmemesidir.
“Mutluluk olmazsa olmazdır, haz mutlaka olmalıdır” felsefesi insan doğasına uygun değildir.
Siz yardımlaşmanın paylaşmanın üretmenin başarmanın faydalı olmanın sakin ve yavaş olmanın akla vicdana uygun yaşamın sağladığı huzura sahip olun yeter! Bu arada yaşadığınız mutluluk ve mutsuzluklar hayatın elinizde olmadan gelişebilen durumlarıdır
Sağlıklı Aile Ortamı ve Çocuklar
Yıllarca görev yaptığım özel eğitim kurumları rehberlik servislerinde en sağlıklı başarılı öğrencilerin anne babalarının da sağlıklı görülen evlilikleri vardı.
Yani iyi bir karı koca olmadan iyi bir anne baba olmak çok da mümkün değildi!
Çünkü mutlu ve başarılı çocukların, sağlıklı aile ortamında yetiştikleri genel bir durumdu.
Sağlıklı Aile Ortamında Sevgi-Disiplin Dozu en Uygun Seviyesindedir.
“Hocam çocuğumuzun başarılı olması için onu nasıl yetiştirmeliyiz?” en çok sorulandı.
Ben ise “Çocuk yetiştirmeye kalkmayın, önce kendinizi yetiştirin ve çocuğunuzun nasıl olmasını istiyorsanız önce siz öyle olun” benzeri sözlerim ve açıklamalarım oluyordu.
Çocuk öncelikle tıpkı bir filizin yetişmesi için gerekli olan şartları sağlayın. Sağlıklı aile ortamı en uygun şartı sağlar.
Çocuk, aile içinde alınan tüm kararlarda ve konulan kurallarda söz sahibi olması önemsendiğinin değerli bulunduğunun insan yerine konulduğunun en temel göstergesidir. Duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen çocuk insan yerine konulan çocuktur.
Çocuk görevlerin sınır ve sorumlulukların paylaşılmasında söz sahibidir.
Sınır ve sorumluluk bilinci gelişmiş aklı ve vicdanı ile davranan çocuğun gelişen iç denetimi sayesinde nerede nasıl davranacağının bilinci içerisindedir.
*Bu anlamda öncelikle evinizde kitap okuma kültürünün gelişmesine önem verin, kitaplığınızı zenginleştirin. Okuduklarınız hakkında duygu ve düşüncelerinizi birbirinizle paylaşın kitap hakkında sorular sorun.
*Çocuklarınızla çocukluğunuzu, yaşama dair duygu ve düşüncelerinizi paylaşın. İnsanlar sevdiklerinin her şeyini ve geçmişini merak ederler. Onları daha fazla tanıma gayretine girerler.
Onlarla çocukluk anınızı paylaşın; ama doğru olanı olduğu gibi anlatın. Çocukluk döneminizi övünme amacı ile gerçek dışı öyküler oluşturarak anlatırsanız çocuğunuz kendisini eksik görebilir.
Doğal olanı anlatın. Hatalarınızla güçlü zayıf yönlerinizle anlatın çocukluğunuzu. Babasının annesinin gerçek öyküsünü bilen çocuk ile gerçek sağlıklı bir bağ oluşur.
*Çocuğunuzun duygusal gelişimi, duygularını ifade edebilmesi, başkalarının duygularını anlayabilmesi duygusal zekasının güçlenmesi adına, onun duygularına eşlik edebilmek önemidir. Anne baba yaşadığı duygular karşısında nasıl davrandığı tepkileri çocuk için en önemli rehberdir.
*Çocuklar anne ve babalarının birbirileri ile iyi geçinmelerinden sevgi, saygı ile davranmalarından çok mutlu olurlar. Anne babaların sağlıksız giden ilişkileri çocukları son derece olumsuz etkiler.