Özel eğitim kurumları rehberlik servislerinde uzun yıllar süren çalışmalarımda en çok dikkatimi çeken, başarılı öğrencilerin anlamlı çoğunluğunun sağlıklı aile ortamında yetişmiş olmalarıydı. Çünkü İyi bir anne baba olmanın yolu öncelikle iyi bir eş olmaktan geçiyordu.  

Rehberlik ve danışmanlık çalışmalarım, takip ettiğim “Uzman Aile Danışmanlığı” lisans üstü eğitim programı ve Üniversite öğrencilerine verdiğim “Aile İçi İletişim” vb dersleri  son 20 yılda görüştüğüm binlerce aile, seminerlerimde ve kaleme aldığım köşe yazılarımda çoğunlukla “iletişim insan ilişkileri” konusunun ne derece önemli olduğunun anlaşılmasını sağlamaya çalıştım  

Dört bin yıllık geçmişi olan evlilik, insanlığın devamı, toplum sağlığı, sosyokültürel yapının devam ettirilmesi için gerekli olan ve ihtiyaçtan doğmuş bir kurumdur. 

Kadın-Erkek bedensel, ruhsal ve sosyal olarak farklı insan olmalarından dolayı, kişilik uyumuna göre evlilik de yapsalar, birçok konuda çatışmaya dönüşebilecek farklı duygu düşünce ve davranış sergileyebilirler.   

En sık sorulan sorular nelerdi?

Evlilik yaşamında mutlu olabilmek için iki iyi insan olmak yeterli midir?

İki iyi insan oldukları halde geçinemeyip boşanabilirler mi? 

“Benim gibi iyi biriyle evlenirsem mutlu olur muyum?” 

Kişilik uyumu ne kadar önemlidir?

Soruların tek cevabı, evlilik yaşamında iki iyi insan olmak ve kişilik uyumunun yüksek olması oldukça önemlidir. Ancak evlilik yaşamlarının her zaman  iyi olacağı ve sağlıklı devam edebileceğinin garantisini vermiyordu! 

En temel konu, iletişim becerilerinin ve farkındalığın yüksek olduğu ailelerde, hiçbir konu hasıraltı edilmemektedir ve konuların doğru zamanda, doğru şekilde gündeme gelmesi oldukça önemlidir. 

Sohbet içinde kalmak ona değil, onunla konuşmak, anlamasına dinlemek ve halden anlamak oldukça önemlidir. 

Gelişmiş iletişim becerileri sayesinde en kaotik sorunlar kolayca çözülebilirken, iletişim beceri yetersizliğinden dolayı en basit sorunlar içinden çıkılamaz hale gelebilmekteydi. 

İletişim eksikliği yüzünden aşkla başlayan evlilikler sevgiyi büyütemeden bitebilir ya da güçlü iletişim becerileri sayesinde olmayan aşkı ve sevgiyi yaratabilirdi.

Dedik ya evlilik güçlü iletişim becerileri sayesinde gelişen bir ilişki yönetimiydi bunun için her şeyden önce kendimizi tanımamız ve yetiştirmemiz gerekecekti.

Unutmayalım ki evlilik, olgunluk gerektiren ve ustalık isteyen bir ilişki yönetimidir ve mizahi de olsa, akılda kalması  ve doğruluk payı olduğundan“evliliğin ilk 40 yılı kolay değildir.” diyebiliriz. 

Bu anlamda sürekli okumak, araştırmak ve gelişim içinde olmamız gerekir.

Bir de şu var ki ülkemizde 22 milyon civarı ailenin benzeyen ayrılan yönleriyle hiçbiri tam olarak birbirine benzemez. Bu anlamda genel ifadeler içeren bu yazım her aile içinde aynı anlam taşımayabilir.   

Evlilik süreci çatışma gerektirir. 

“Çatışkıda içtenlik vardır” ve çatışma gereksinmeden doğar. 

Çatışma, kavga etmek, bağırıp çağırma küsme, susma değildir. 

Çatışma, sorunlarla ilgili duygu ve düşüncelerimizin haklı-suçlu eksenine girmeden, sohbet diliyle çözüm arayışı içinde olmaktır.  Geçmişe ve soruna değil, geleceğe ve çözüme yönelme vardır. 

Çatışma, bir kriz ise eşlerin birbirlerini daha iyi tanıma fırsatını da sağlar. 

Eleştiriler kişiliğe ve kimliğe değil, tutum ve davranışlarla ilgilidir ve cümlelerimiz “sen dili” değil, “ben dili” ile biter

Sen dili için örnek: “Bu konuda hatalısıN” 

Ben dili için örnek: “Bu konuda doğru davranmadığını düşünüyoruM”

İnsanlar İçin en Değerli Kelime, Onların İsimleridir! 

Eşler birbirlerine isimleri ile hitap ederler. Bir insanın ismini kötü anmak, onun bir ömür unutamayacağı kötü his yaşamasına neden olabilir. 

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, en mutlu çiftlerin hiçbir durumu içine atmayan, farklılıkları dile getiren, anlaşamasalar da tam olarak kendilerini anlatabilen, saygı ve sevgiyi hiç elden bırakmayanlardan olduğudur. 

En mutlu olanlar, sağlıklı iletişim içinde kalabilenlerdir. 

En büyük ihtiyaç ise anlatmak ve anlaşılmaktır 

Anlatmamak en büyük dert. Konuşamayanlar, içine atanlar biriktirdikleri “unutmaya terk ettim” zannettikleri şeyler bakteri üretir.

Biriktirilenler ruhsal, duygusal ve bedensel sorunlara neden olurlar. Sorun çözülmesi çoğu zaman ikinci plandadır; önemli olan kişinin içinden geçenleri anlatabilmesidir. 

Ör: “Seni anlıyorum, bununla birlikte bende böyle düşünüyorum; çözüm konusunda ne yapabiliriz?” ile iki tarafın da çözüme yönelik hangi adımları atabilir?

Sadece evlilik hayatı değil hayatın her alanında en mutlu güçlü ve başarılı olabilenlerimizin en temel özelliği etkili iletişim becerilerine sahip olmasıdır.