Erkek evlenince elden gidendir. Kadın ise evden giden.

Evliliğin ilk yıllarında erkeğin annesi çoğunlukla kaptırmışlık kaybetmiş duygusu ile oğluna olan düşkünlüğü artarken gelin ise daha çok sahiplenme kaptırmama çabasına girer. İki tarafın da sürekli şikayetine maruz kalan erkek en çok bunalan kaybedendir. Ya annesine hak vererek eşine şiddet uygular veya annesine cephe alır ya da ikisinden de soğur. Bu tablo her aile de aynı değildir, yüzdelerden bahsedilir ancak bu duruma genel hatları ile sık karşılaşılmaktadır.
Çözümü ise bilgilenmedir; farkındalığın artması ve sağlıklı iletişim becerilerinin kazanılmasıdır. Çatışma yönetimi vb konularda çalışılması gereği vardır.
Anne ve babaların evlendirdikleri çocuklarının her şeylerine karışmaları boşanma nedenleri arasında ilk sıralardadır.
Anneler babalar çekin ellerinizi çocuklarınızın üzerinden onlar sizlerle evlenmediler. Size çok şey borçlu olmaları, onlar için yaptığınız fedakarlıklar onların mutluluğu ile oynama hakkı vermez sizlere. Onlar birbirlerini tam tanıyamamış olabilirler yönetmekte zorluk çektikleri çatışmaları olabilir, o anlar birbirlerini daha iyi tanıdıkları anlardır limon olmanız gerekmez.
İşin Doğrusu Nedir?
Anne, babalar yani kök aileler evlenmiş çocuklarının yanlarındadır, arkalarındadır ama aralarına girmemelidirler. Kök aileler çocuklarıyla birlikte iyi ve kötü günlerini paylaşan, güven veren, aidiyet duygusunu yaşatandırlar.

Evlenmiş çocuklarda her geçen gün daha da yaşlanan duygusallaşan anne ve babalarının gönlünü alırlar, idareci davranırlar, halden anlayandırlar ancak kendi evlilik özellerini onlarla paylaşırken oldukça dikkatli davranmalıdırlar. Evlenmiş çocuklar eşleri ile olan sorunlarını kök aileleri ile  paylaşırken onları ne kadar ilgilendirdiği sorunun çözümüne ne katkısı olabileceğini dikkatlice düşünmelidirler.
 
Karı-Koca Arasına Girilmez!

Sorunların profesyonel olmayan arkadaş, eş dosta mal edilmesi başkalarının eşlere karışması doğru değildir. Eşler çözemedikleri sorunlar için profesyonel yardım almaları en doğru olanıdır. Danışmanlık maliyeti boşanmanın maliyetiyle kıyaslanamaz.

Dışarıdan profesyonel olmayan “güngörmüş”  kişilerin, Güzin ablaların evlilik yaşamına karışmaları ehil olmayan ehliyetsiz bir kişinin cerrahlık yapması gibidir. Sonucun olumsuz olması kaçınılmazdır. Eşler arasına girmek profesyonellik gerektirir.

Bu yüzden toplumumuzun, “karı-koca arasına girilmez” sözü önemlidir.

Bir anne anlatıyor, “evli kızım sık sık bana gelir, kocasını kötüler ve anlattıkları karşısında damadıma karşı öfke duygusu artar. Onun kızıma bir zarar verebileceği düşüncesine kapılırım, uykularımın kaçtığı günün sabahı kızıma telefon açtığımda o son derece neşeli bir sesle “anneciğim Ahmet ile geziyoruz sana çok selamı var“ dediği zaman artık onun eşini bana anlatmasına izin vermemeye karar vermiştim.   
 
Mutlu ve Başarılı Evlilik *Genel olarak romantik ilişkilerle başlayan evliliklerin zamanla güç mücadelesine dönüştüğü gözlenir. "Ben haklıyım, sen hatalısın" ekseninde devam eden ilişkilerden hayır gelmez. İki tarafında ruh sağlığı bozulmaya başlar en büyük zararı da çocuklar öder. Çiftler eşlerini anlamaya çalışmadıkça konulara onun gözüyle bakmayı alışkanlık haline getirmedikçe çatışmalar kavgaya dönüşür.
*Mutlu ve başarılı evliliklerde kişiliklerin uyumlu olmasından çok ilişkilerin uyumu vardır.
*Mutlu ve başarılı evliliklerde emek vardır, caba vardır sevgiye yaşanılacak güzel anılara yatırım vardır, iyi niyet hoş görü, saygı ve sorumluluk vardır. *Mutlu başarılı evliliklerde birinci şart kendini bilmektir. Ben kimim olmazsa olmazlarım nelerdir. Güçlü yönlerim nelerdir, zayıf yönlerim nelerdir, olumlu-olumsuz yönlerim, yeteneklerim nelerdir?
*Biz  tanımışsak kendimizi geriye kalan olumluya ulaşmak için çaba göstermektir.
*Evlenmeden önce çiftlerin gerek duygusal, gerek mantık açısından yeterli olgunluğa erişmiş olması beklenmez. İnsanları geliştirecek olan karşılaşacağı problemlerdir. Her zorluk sıkıntı rahatsızlık bir fırsat sunar bize. Sorunlar karşısında dağılıyor muyuz, kimyamız bozuluyor mu, umutsuzluk bitmişlik mi yaşıyoruz. Yoksa Olumsuzlukların bizi daha da güçlendireceğini bilerek tüm dikkatimizi çözüme götürecek yaklaşımlara mı veriyoruz?
*Mutlu başarılı evlilikte çiftler birbirlerini olduğu gibi kabul ederler, değiştirmeye çalışmazlar. Beklenti istek ve ihtiyaçlar için iki tarafta çözüme yönelik adımlar atarak gereğinde fedakarlık yaparlar. Buna "Altın orta nokta kuralı" da denir. Çiftler öfkeli ilgisiz ve sıkıntılı olduğu anlarda karşı taraf üzerine alınmadan önce gerçeği anlamaya çalışır.