İSTANBUL - Bu yıl 20 Haziran’da yapılacak Liselere Giriş Sınavı (LGS) için sayılı günler kala uzmanlarda öğrenciler ve aileleri için öneriler geldi. Kalan son günleri hem ebeveynlerin hem de öğrencilerin verimli geçirmesi gerektiğine dikkat çeken Bilfen Okulları Türkçe Bölüm Başkanı Sündüs Demirdağ Tunçer, öğrencileri koronavirüs nedeniyle iki farklı stresle baş etmeye çalıştıklarını söyledi. Tunçer, son 1 haftada öğrencilerin konu tekrarlarını bitirmiş olmaları gerektiğini vurgulayarak, “Artık konuların son tekrarları ve bolca deneme çözümleri yapılıyor olmalı.  Malum durum sebebiyle eğitim online olarak devam etti, dolayısıyla öğrenciler sınavlara da online ortamda girdiler ve bu bazı alışkanlıkları değiştirdi. Optik kodlama çocukları için çok kıymetlidir. Bilgisayar üzerinden kodlama yapmaya başlamak alışkanlıkların körelmesini beraberinde getirmiş olabilir. Bu sebeple mutlaka kalem kullanmayı ihmal etmemeliler” diye konuştu.
 

KALEM VE KAĞITLA SINAV HAZIRLIĞINI TAMAMLAYIN

Online eğitim sürecinin alışkanlıkların değişmesine neden olabileceğini vurgulayan Tunçer, “Deneme çözerken sayısal ve sözel derslerde de kitapçığı kullanmalı, kodlama noktasında dikkat etmeleri gereken hassasiyetleri mutlaka devam ettirmeliler. Bunun dışında soruyu okurken  soru kökünden başlamak, sonra soruyu okumak online sınav süreci ile ortadan kalkmış ya da körelmiş olabilir. Bunları tazelemek, son hafta sıkça kalemle kağıtla sınav alıştırma yapmak gerekiyor” dedi.

EKRAN YORGUNLUĞUNU ATMAK GEREKİYOR
 

Öğrencilerin online platformda uzunca vakit geçirdiğini ve bunun yorgunluğu biraz daha artırmış olabildiğini ifade eden Tunçer, şunları söyledi:

“Doğayla baş başa kalabilecekleri yürüyüşler yapabilirler. Vücut dengelerini sağlamalı, beslenmelerini ve uyku düzenlerini bozmamalılar. Son hafta hiç yapmadığımız bir sistemin içine girmek de sıkıntı yaratabilir. Bugüne kadar ne yapıyorsak bunu biraz daha normalleştirmek lazım. Ekranın karşısından kalktıktan sonra yorgunluğu atabilmek adına minik yürüyüşler yapılabilir. Beslenme de bunun için çok kıymetli ama özellikle ailelerden şunu rica ediyoruz. Son hafta ‘şunu da yesin, bu da çok faydalı’ deyip bünyelerinin alışkın olmadığı şeylerle  beslenmemeleri gerekiyor.”


 

UZMANINDAN DERSLERE ÖZGÜ KISA TÜYOLAR

Sınavda öğrencilerin karşısına çıkacak her dersin kendi içinde minik hassasiyetleri olduğuna dikkat çeken Tunçer, her derse özgü kısa tüyolar verdi.

Tunçer, “Sayısal derslerin artık yeni nesil soru dediğimiz tarzı ile birlikte çocukların daha çok yaşam becerileri ön planda. Bu yüzden hem günlük hayatta sahip oldukları tecrübeleri işin içine katmak hem de yorum yapmak durumundalar. Bunu yaparken de biraz daha kalem kullanmak zorundalar. Yani zihinden işlem yaparak soru çözmek, pratik bir şekilde soruları çözüp hızlıca sonuca ulaşmak gibi eylemleri artık biraz daha azaltmak durumundayız. Soruları mutlaka kağıt ve kaleme dokunarak çözmeliyiz. Çünkü cevaplar çok basit detaylarda saklı olabiliyor.  Bunun için de not almak, soruyu dikkatlice okumak ve sorunun verdiği her bilgiyi soru çözerken kullanmak çok kıymetli. Bu hem Fen Bilimleri dersi için de çok kıymetli.  Sözel derslerde artık çok daha uzun metinler var. Okumak, okuduğunu anlamak ve bunun üzerinden yorum yapabilmek çok önemli bir beceri.  Türkçe dersinde okurken önemli yerlerin altlarını çizmeleri gerekecek. Mantık muhakeme sorularında mutlaka ve mutlaka yine kalem kullanacaklar, işlem yapacaklar. İnkılap Tarihi dersinde yorum yapmaları gerekecek, metinleri okuyacaklar. İngilizce dersi için her ünitenin belirlediği  hedef kelimeler var. Son hafta özellikle bu ünitelerin kendilerine ait kelime tekrarlarını mutlaka yapmalılar.  Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin kendi içinde önemli kavramları var, bu kavramlara hakim olmaları gerekiyor. Son hafta ellerine minik minik notlar alıp bunlar üzerinden tekrarlarını yapıp denemeler çözerek bu günleri biraz daha pratik şekilde değerlendirebilirler” diye konuştu.


 

AİLELER DAHA ÇOK ‘LOJİSTİK’ DESTEK SAĞLAMALI

Sınav sürecinde ailelerin heyecanının öğrencilerden fazla olduğunu ifade eden Tunçer, şunları söyledi:

“Ailelerin biraz daha çocukların normalini, rutinini bozmamaları gerekiyor. Aileler çocukların lojistik desteğini sağlamalı. Uykusunu ve dinlenmesi için belki yürüyüş yapmasını, ders programını ayarlayıp nerede, neyi, ne zaman çözeceği noktasında destek olmalı. ‘Şunu da yap. Bunu yaptın mı? Bunu yapmadın mı?’ gibi  olumsuz yönergelerle sorgulamayı biraz daha azaltmak lazım. Biraz daha sakinleştirici, biraz daha işi oluruna bırakacak şekilde yanlarında olmak, desteklediğimizi bildirmek daha iyi hissettirecektir. Çocuklar şu sürece kadar yapmaları gerekeni yaptılar.  Ailelerimizin sakin kalıp, çocuklarımızın yanlarında olduklarını hissettirmeleri güzel olacaktır.”


 

RAHAT OLMAKTA FAYDA VAR
 

Her öğrencinin birbirinden farklı olduğunu söyleyen Tunçer, “Hiçbir zaman çocuklara son hafta çalışın ya da mutlaka çalışmayın diyemiyoruz” dedi.

Tunçer, öğrencinin kendini rahat hissetmesinin önemine değinerek “Bazı çocuklar son gece bile minik minik notlarına bakmak isteyebiliyorlar. Bu onlara iyi hissettiriyor. Bazıları da kendinden emin, programını tamamlamış ve son 2- 3 günü artık kendine ayırıp rahatlamak isteyebiliyor. Kaygıyı arttırıp son gecede bir şeyler çalışayım, son gece de şunu yapayım gibi detaylara girmemek gerekiyor. Her çocuk için bu süreç farklı yürüdüğünden son haftada bu anlamda net bir reçete yok. Çocuklar kendilerini nasıl iyi hissedeceklerse öyle yapmalılar. Bu zorlu süreci başarıyla tamamladıkları için hepsini tebrik ediyorum, dilerim istedikleri okullarda istedikleri yerlerde olurlar” sözlerini tamamladı.