Tunus'taki sol muhalefet koalisyonu Halk Cephesi Bloku, Demokrat Yurtseverler Partisi Genel Sekreteri Şükrü Belıyd'e düzenlenen suikastın ardından, ülkede şiddet politikasının geri döneceğine ilişkin görüşler gün yüzüne çıktı.

Tunus sokakları, 1986 yılında Tunus'un ilk cumhurbaşkanı Habib Burgiba dönemindeki İslami eğilimli öğrenci Osman bin Mahmud'un ölümünden sonra suikasta sahne olmamıştı. Belıyd'ın ölümüyle, Tunus'un 1950-1980 yılları arasındaki Habib Burgiba dönemindeki şiddet politikalarının geri döneceğine dair senaryolar ortaya atıldı.

Analistler, Tunus'ta 1950'lerden bu yana şahit olunan ilk siyasi suikastla ilgili farklı değerlendirmelerde bulunuyor. Bazı uzmanlar, saldırının arkasında devrim sonrası oluşan üçlü koalisyon hükümetinden rahatsız olan iç ve dış güçlerin bulunabileceği değerlendirmesini yaparken, eylemi El-Kaide'nin gerçekleştirmiş olma ihtimali de ileri sürülüyor. 

Yarın toprağa verilecek

Muhalif lider Şükrü Belıyd'in cenazesi, bugün doğum yeri olan başkent Tunus'un 4 km kuzeyindeki Cebel el-Culud bölgesine nakledildi. Cenazenin nakli sırasında bazı polislerin selam durmaları dikkati çekti. Belıyd'in cenazesine eşlik eden akrabaları ve yakınlarının da ağladıkları görüldü.
Belıyd'ın yarınh toprağa verilmesi bekleniyor. 

Fransız okulları tatil


Demokrat Yurtseverler Partisi Genel Sekreteri Şükrü Belıyd'in öldürülmesinin ardından ülkede gerilim yükselirken, Fransa, ülkedeki okullarını tatil etme kararı aldı.

Suikast basında

Belıyd'in öldürülmesi, Tunus basınının da başlıca gündem maddesi oldu. Liberal ve sol eğilimli gazeteler, suikastta iktidardaki Nahda  Hareketi Partisi'nin 'dolaylı sorumluluğu' olduğunu öne sürerken, Nahda Hareketi Partesi ise cinayeti, 'devrime karşı bir komplo' olarak nitelendirdi.