KERKÜK - Irak'ta terör örgütü IŞİD'e karşı savaşan ve çoğunluğu gönüllü Şiilerden oluşan Halk Toplulukları'nın Kerkük'ün güneyine konuşlandırılması kentte tartışmalara sebep oldu. Sayıları 4 bini aştığı ifade edilen Halk Toplulukları güçlerinin, Tuzhurmatu, Süleymanbeg, Yengice, Tazehurmatu, Dakuk gibi ilçe ve nahiyelerle Hemrin Dağları bölgesinde konuşlandırılması kimi siyasi partilerin tepkisini çekiyor.

Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Şii Araplar ve Türkmenler, Halk Toplulukları gücüne, sıcak bakarken Kerkük'te Peşmerge varlığını artırmaya çalışan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yetkilileri ise soğuk bakıyor. Kerküklü Sünni Araplar ise endişeli olduklarını belirtiyorlar.

Irak eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin partisi olan KYB'nın Kerkük İl Meclis Güvenlik Komisyonu Başkanı Ahmet el-Askeri, IŞİD'e karşı herkesimin savaşması gerektiğini belirterek, "IŞİD ile savaşmak tüm Iraklıların savaşıdır. İster Halk Toplulukları gücü, isterse herhangi bir yasal güvenlik gücü olsun mutlaka IŞİD ile mücadeleye katılması gerekiyor. Halk Toplulukları, Kerkük Güvenlik Komisyonu ve Peşmerge gücü ile koordineli bir şekilde çalışırsa kendilerini sevinçle karşılarız" dedi.

KDP, Şii milislerin varlığına tepkili

Kerkük il Meclisi Güvenlik Komisyonu üyesi ve KDP mensubu Mahmut Muhammet ise, Halk Toplulukları gücünün Kerkük'teki varlığının anayasal olmadığını savunarak, "Anayasal çerçevede bir gücün kentte bulunması, Kerküklüler tarafından reddediliyor" diye konuştu.

"Kerkük'te bugün organize içinde bir güç var. Bular Irak Ordusu, Polis Teşkilatı, Peşmerge ve Asayiş gibi Anayasal güçlerdir" diyen Muhammet, "Bunlar Kerkük'ü şu ana kadar korudular ve kendilerini de ispat ettiler. Biz, bir siyasi parti olarak Halk Toplulukları gücünden yana değiliz. Bu güç için yasal anlamda görev yapacağı yerler, operasyon süreleri ve kimin yanında yer alacağına ilişkin bir prosedürün belli olması lazım. Bizce bu güç bir 'kaos gücü' yada yasal olmayan bir güçtür" ifadelerini kullandı.

Türkmenler’in Halk Topluluğu’na bakışı

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Sözcüsü ve Kerkük il Meclisi Güvenlik Komisyonu üyesi Ali Mehdi ise, söz konusu gücün Kerkük'te bulunmasına hiç kimsenin karşı çıkmaması gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Kentin korumasında tek başın yeterli olmayan Halk Toplulukları'nın yanında Türkmenler de vardır. Kerkük'ü Kürtler, Türkmenler ve Araplar da savunacak. Ancak tüm bu savunma güçlerinin birlikte ve koordineli hareket etmesi gerekir. Kerkük'te hiç kimse tek başına hakimiyet kuramaz ve kenti tek başına savunamaz. Kerkük'ü hep beraber savunacağız çünkü karşımızda büyük bir terör örgütü vardır” değerlendirmesinde bulundu.

Araplar endişeli

Kerkük eski Vali Yardımcısı ve Arap Aşiretleri kanaat önderi İsmail el- Hadidi, Halk Toplulukları gücünün Kerkük'te bulunmasından ve operasyonlarda yer almasından endişeli olduklarını belirterek, "Biz Araplar bu gücün varlığından endişeliyiz. Kerkük'e bağlı Arap ilçe ve kasabalar da bu gücün varlığından ve olası bir operasyona katılmasından korkuyor. Bunun en büyük nedeni daha önce Diyala ve Uzeyim bölgelerinde bu gücün katıldığı operasyonlarda bölgede büyük tahribat ve ihlallerin meydana gelmesidir. Gücün komutasının netleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde bu gücü kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.

Diyala Operasyonlar Sorumlusu, Bedir Grubu Halk Toplulukları lideri ve Milletvekili Hadi el-Amiri, Kerkük'e yaptığı ziyarette yakında büyük bir baskın yaparak IŞİD'in elindeki bölgeleri kurtaracaklarını ifade etmişti. Amiri, Tuzhurmatu, Dakuk ve Yengice'ye konuşlandırılmış Halk Topluluklarını denetleyerek "Bir sonraki toplantımızı yakında Havice'de yapacağız" demişti.