İtalya'yla Almanya arasında sona gelinen "göçmen anlaşması" İtalya'nın Dublin Sözleşmesi ve Akdeniz'de göçmenleri kurtaracak gemilere yönelik düzenlemeler konusundaki beklentileri nedeniyle tamamlanamıyor.

İtalya ve Almanya arasında imzalanmayı bekleyen ve göçmenlerin kayıt altına alındıkları ilk ülke olan İtalya'ya geri gönderilmelerini düzenleyen göçmen anlaşması konusunda hala bir sonuca varılamadı.

İki ülke arasındaki göçmen anlaşması, Avrupa Birliği (AB) sınırları içinde ilk olarak İtalya'da kayıt altına alınan ve Almanya-Avusturya sınırında durdurulan göçmenlerin tekrar İtalya'ya gönderilmesini kapsıyor.

Aslında AB ülkeleri arasında, yürürlükteki Dublin Sözleşmesi de benzer bir durumu düzenliyor.

Dublin Sözleşmesi uyarınca, mültecilerin, iltica başvurusunu AB’ye giriş yaptığı ilk ülkede yapması gerekiyor. Eğer mülteci başka bir AB ülkesine giderse o ülke, mültecinin haklarını ihlal etmeden kişiyi AB'ye ilk giriş yaptığı ülkeye gönderme hakkına sahip bulunuyor.

Ancak Avrupa hukuku, eğer mültecinin ailesi veya yakınları, gittiği ikinci ülkede, yani bu durumda Almanya’da bulunuyorsa o kişinin de Almanya’da kalmasının değerlendirilmesini gerektiriyor.

Ayrıca Dublin Sözleşmesi’ne göre yapılacak muhtemel geri göndermeler, varılacak ikili bir anlaşmaya kıyasla çok daha fazla zaman ve uğraş gerektiriyor.

Örneğin Almanya İçişleri Bakanlığı verilerine göre, Almanya Dublin Sözleşmesi çerçevesinde bu yılın ilk yarısında yaklaşık 10 bin göçmeni İtalya'ya geri göndermeyi planlasa da sürecin yavaşlığı nedeniyle geri gönderilebilen göçmen sayısı 1 Ocak-30 Eylül 2018 tarihlerinde 2 bin 281 kişide kaldı.

İtalya, anlaşmaya şart koşuyor

Akdeniz'den Avrupa'ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin çoğunlukla karaya ilk ayak bastığı ülke olan İtalya, Uluslararası Deniz Hukuku'na göre göçmenleri, en yakın güvenli liman olması sebebiyle kabul etmek zorunda.

İtalya, bu nedenle uzun zamandır Akdeniz'de göçmenlerin kurtarılmasına ilişkin düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.

İtalya, AB'nin Akdeniz'de insan kaçakçılığı ve düzensiz göçle mücadele için başlattığı Sophia Operasyonu'yla ilgili düzenlemeler ve Dublin Sözleşmesi'nin güncellenmesini, "göçmenin en yakın güvenli limanda karaya çıkması ve AB'ye ilk giriş yaptığı ülkenin sorumluluğunda olduğu" şeklindeki durumun değiştirilmesi gerektiğini savunuyor.

Dolayısıyla, Almanya'yla imzalanacak herhangi bir ikili göçmen anlaşmasını Dublin Sözleşmesi ve Akdeniz'de göçmenleri kurtaracak gemilere yönelik düzenlemelerin bir parçası olarak değerlendiren İtalyan hükümeti, bütün bu konuların bir arada ele alınması gerektiğini söylüyor.

İtalya, Almanya’dan Dublin Sözleşmesi ve Sophia Operasyonu’yla ilgili destek istiyor

Bu sebeple İtalya, Almanya "Dublin Sözleşmesi'nin güncellenmesi ve kurtarılacak göçmenlere ilişkin anlaşmaların düzenlenmesi noktasında destek vermediği" sürece ikili göçmen anlaşmasını imzalamayacağını belirtiyor.

Bu konuyla ilgili en net açıklama, İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini'den geldi.

Anlaşmanın masasında beklediğini kaydeden Salvini, "Almanya, (bu duruma) sağır olduğu ve bizim taleplerimizi karşılamadığı müddetçe anlaşmayı imzalamayacağım." şeklinde açıklama yapmıştı.

Salvini, ayrıca göçmen anlaşmasını sadece geri gönderilecek göçmenlerin sayısıyla ilgili "sıfır bakiye"ye ulaşılırsa imzalayabileceğini de sözlerine eklemişti. Burada da Almanya'nın İtalya'ya geri göndereceği göçmenlerle İtalya'dan kabul edeceklerinin sayısının eşit olması kastediliyor.

Almanya’nın İspanya’yla vardığı benzer bir anlaşma, geçen ay yürürlüğe girmişti. İki ülke arasındaki anlaşmaya göre, İspanya'da kayıt altına alınan ve daha sonra Almanya’ya ulaşarak sınırda yakalanan göçmenler, 48 saat içinde bu ülkeye geri gönderilebilecek.