Almanya'da KOBİL adlı şirketiyle 'dijital koruma' hizmeti sağlayan İsmet Koyun, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bilgisayarlarını koruyor. Demirören Haber Ajansı'na konuşan (DHA) Koyun, Rus istihbaratının dijital saldırıları sonrası 5 yıldır Merkel ve Alman Meclisi için hizmet veriyoruz. Merkel bilgisayarını ve e-postalarını güvenle kullanabilir" dedi. Ankara’dan Almanya’ya 1978 yılında üniversite eğitimi almak için gelen ve Almanya İngiltere Fransa, Hindistan, Rusya ve Ukrayna’nın bulunduğu 40 ülkeden insan çalışan Koyun,  200 bilim insanı ile çalıştıklarını ifade etti. 

‘SAYIN MERKEL RUSLAR'IN KISKACINDA"

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Ruslar tarafından dinlendiğine dikkat çeken Koyun, “En çok sorulan sorulardan bir tanesinin Almanya Parlamentosu’nun KOBİL’in güvenlik sistemleri ile korunması. Bu basında da çıktı. Almanya Başbakanı Merkel’in Ruslar tarafından dinlenildiği ortaya çıktı. Merkel bunu 2015 tarihinde kendisi de zaten açıkladı. Bu data güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu gün ışığına çıkarmış oldu. Almanya Parlamentosu’nun dışında, Airbus ve bir yığın uluslararası şirketler, bazı bankalar telekomünikasyon şirketleri, bize emanet" dedi.

‘TÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDİYORUZ’

Dünya genelinde 30 milyon insanın kendilerine ait güvenlik sistemleri ile korunduğunu ve Türkiye’yi temsil ettiklerini belirten Koyun, “Bu bizim çok güçlü olduğumuz, yıllardır üzerinde yatırım yaptığımız bir alan. Burada da gerçekten iddialıyız. Tabi biz Türk olarak Almanya’da böyle bir şeyi başarmış olmanın vermiş olduğu bir mutlulukla birlikte sorumlulukları da var. Çünkü sonunda biz burada Türkiye’yi temsil ediyoruz. Onunda ayrı bir sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz” dedi.

"DATALARIMIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ"

Her ülkenin kendisine ait bir koruma sisteminin olması gerektiğinin altını çizen Koyun, “Bu soru sık sık sorulan sorulardan bir tanesi. Evet oluyor. Almanya en çok dinlemeye maruz kalan ülkelerin başında yer alıyor. Çünkü bizim datalarınız elektronik ortamda olan bilgilerimiz gerçekten çok kıymetli. Ve gerçekten korumak zorunda olduğumuz şeylerden bir tanesi. Çünkü benim her zaman söylediğim bir şey, bu bilgilere sahip olan o ülkeye sahip olacak. Onun için söylediğim şeylerden bir tanesi de şudur. Her ülkenin kendine ait datalarını koruma sistemleri olmak zorunda. Koruma prensipleri ve sistemleri olmak zorunda” ifadelerini kullandı.

‘KORONAVİRÜSTEN SONRASI HOME OFFİCE'E GEÇİŞ DÖNEMİ OLACAK"

Koyun, dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının ardından dünyanın ciddi değişime uğrayacağını ifade ederek, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü: Şu anda koronavirüsle (Covid-19) yaşamış olduğumuz enteresan bir olay oldu. O da şu; artık dünya bana göre eskisi gibi olmayacak. İnsanlar şunu gördü. Bu İkinci Dünya Savaşı’nda da göremediğimiz bir şey. Birden bire ülke sınırları kapandı. İnsanlar dışarıya çıkamadılar. Ama bu şu değişimi de beraberinde getirdi. Artık insanlar şu soruyu da kendilerine soracaklar. ‘Hangi işleri evden yapabilirim?’ ‘Home Ofisi’ ciddi olarak hayatımızda daha çok etki gösterecek. Biz açık ve net olarak şunu söyleyebiliriz. Verimlilikleri çok çok iyi. Hatta biz onun için dedik ki, bundan sonra insanların gelip ofiste çalışma mecburiyeti olmamalı. Onun için herkesin evde çalışacak bir ortam yaratmak istiyoruz. Ve onun için gerekli olan yatırımları yapacağız, yapıyoruz. İnsanların yüzde 25’inin evden çalıştıkları zaman trafiğe, çevreye artı değerler olacağına inanıyorum.

"BİR ÇOK ÜLKE BİRİNİN DATALARINA SALDIRIYOR"

“Bu koronavirüsü ile alakalı dünya bir değişim içine girmiştir bu değişimi iyi görmemiz lazım. Buna göre artık iş imkanlarımızı iş insanlarımızı geliştirmemiz lazım. Yeni iş alanları düşünmemiz lazım. Bunlardan bir tanesi E-ticaret daha da önem kazanacak. Lojistik daha da önem kazanacak. Bana göre bilim, her şeyin başı araştırma ve geliştirme, her şeyin başı bir olaya inanmak, başaracağına inanmak. Her zaman söylediğim şeyi tekrar etmek istiyorum; insanlar ileriye umutla bakmak zorunda. Bizi de zaten her sabah motive eden şey, hayatın daha güzel olacağı ve insanların daha iyi yöne doğru gideceği düşüncesi. Eskiden bizim bildiğimiz savunma sistemleri havada karada vardı, denizde vardı. Şimdi bir de data koruma savaşları olacak. Buna biz yüzde yüz inanıyoruz. Çünkü artık bir ülkenin datalarına saldırmak demek, bir ülkenin trafik sistemini durdurmak demektir. Bu ülkenin bütün kurumlar arasındaki iletişimi kesebilirsiniz. Bu ülkenin insanlar arasındaki iletişimi kesebilirseniz. Yani onun için insanlar artık bunun farkında, ülkeler de bunun farkında. Onun için Bayan Merkel’in bilgilerini elde etmek için uğraşıyorlar. Tabi bunu herkes yapıyor. Bu işin başında şu anda dünyada tanınan ülkeler Rusya ve Çin olarak gözüküyor. Çünkü onlar öyleymiş gibi gösterilmekle beraber bana göre bu işin içerisinde ABD de var İngiltere de var İsrail de var. Herkes var yani, bunu herkes yapıyor. Artık normal olarak kabul etmeli ve bunun önlemini ona göre almamız lazım.”

‘İZMİR’DE CAMİLERDEN ‘ÇAV BELLA’ ÇALINMASI BİR DATA ÇALMA OLAYIDIR’

Son dönemlerde gündemde olan İzmir’de bazı camilerin hoparlörlerinden ‘Çav Bella’ şarkısının çalınmasının bir data çalma olayı olduğunu ifade eden Koyun, “İzmir’deki camilerimizde maalesef yapılan kötü niyetli saldırı data çalma olayının ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Bunun gerçekten sosyal patlamalara neden olabilecek sonuçları olabilir. Bu sadece bizim ufak bir pencereden gördüğümüz bir olay. Bir ülke kendi datalarına sahip olamaz ise her zaman söylüyorum, uçakları bile kalkamaz, trafiği sistemleri kilitlenir, banka sistemleri kilitlenir. İnsanlar hem sosyal yönden, hem ekonomik yönden kilitlenir. Büyük zararlar görebilirler. Onun için bu data koruma olayı bana göre bir devlet politikası olması lazım” dedi.

BİLGİ ÇALMA OLAYINDA BAŞ AKTÖR: RUSYA, ÇİN VE ABD 

Rusya, ABD ve Çin’in data çalma konusunda başta olduğunu ifade eden Koyun, “Bunu yapmayan ülke olmamakla birlikte, bu işin başını Rusya, Çin ve tabi ki büyük oyuncu olarak ABD çekiyor. Çünkü insanlar artık her şeyin datada saklı olduğunu, datayı ele geçirenin o ülkeyi eline geçireceğini farkına varmıştır. Bu da gerçekten ilerdeki bu dijital dünyada yeni oyun kuralları koyacaktır. Buna karşın, bizim ülkemizin de kendisini koruma mecburiyetini görüyoruz. Yapılması gerekenlerden en önemlisi de budur” diye konuştu.