Etkili İletişim, etkin dinleme sayesindedir. Sadece dinlemeyi bilmek bile çok şeyi halleder... Var eder, güven ve sempati sağlar, kabul edilmeyi, değerli olmayı sevgi ve ilgiyi yaşattığından rahatlatır.
Rahatlayan kişi kendi duygu ve düşüncelerinin farkına daha çok varmaya başlar. Farkındalığı artan kişinin zihnine çözüme ilişkin veriler gelmeye başlar ve çözüme ulaşır. Bulunan çözümü paylaşan kişi mutludur öz güveni artar. Dinlenilmenin ne olduğunu anlayan kişinin diğer kişilerle etkin iletişin kurma becerisi artar.
Mutlu başarılı ve güçlü insanların ortak yönü iletişim becerilerinin güçlü olmasıdır
"Dinleme sanatı" diyeceğim etkin dinlemenin ne olduğunu öğrenin…
Her Şey Karşılıklıdır.
Çocuklarınızla birlikte geçireceğiniz zamanlarınızda onların iyi anılar yaşamasını sağlayın, iyi hissetsinler kendilerini ki, yarın siz de onların hayatında var olun ve sizin de iyi anılarınız olsun.
Yaşlandınız, yetişkin evladınızdan memnun ya da şikayetçi iseniz sebep sizsiniz!
“Nerede hata yaptım?” diyorsanız okuyup araştırmadığınız, başarılı ve başarısız örnekleri gözlemleyip neden-sonuç ilişkisi kurmadığınız, ve hem kendinize, hem de dış dünyaya körleştiğiniz akla gelir.
Bu saatten sonra da olsa hala öğrenebilirsiniz; ölünceye kadar öğrenebilirsiniz. Öğrenmenin yaşı olmaz. En azından birilerine faydanız olur; torununuza faydanız olur.
Cümle Kalıplarınız Sizi Ele Verir
(1) Harikasın, süper, iyi olmuş, şu yönünü takdir ediyorum, bu benim hatam, çok özür, teşekkürler. daha iyi olması için çalışırım, senden öğreneceğimiz şeyler var, iyi ki varsın, bu konuda senin bir sözün geldi aklıma, o zaman seni daha çok takdir ettim. Sonuç ne olursa olsun, süreçte gösterdiğin çabayı önemsiyorum.
(2) Ama, fakat ancak, bana göre şurası eksik olmuş, ben olsaydım şöyle yapardım, hatalısın, bu işin doğrusunu ben bilirim, imla hataların çok fazla, aslında bana göre söyle yapsaydın daha iyi olurdu, beni takdir edin, benim lafım bitmedi, benim yazım, benim atım, arabam, ben şöyleyim ben böyleyim, hopladım mı on dakika havada kalırım, ben neymişim be abi!
Siz Hangisisiniz?
Siz (1) iseniz, ruhsal ve sosyal yönden daha iyisinizdir. Halden anlayan ve iletişim becerileri yüksek olduğunuz gerçeğinden bahsedebiliriz. Dolayısı ile daha mutlu güçlü ve başarılı olduğunuzdan bahsedebiliriz.
Siz (2) iseniz özellikle çocukluk dönemlerinizde değerli bulunma, önemsenme, kabul görme, sevgi, ilgi eksikliğinden dolayı varoluş sorunları akla gelir. Siz yaralı egonuzla hep şikayet eden onaylanmayı değer görmeyi var olmayı isteyen ve sahip olduklarınızla ve öne çıkardığınız parlattığınız kimliğinizle övünerek var olmaya çalışansınız
Geçmişiniz Kaderiniz Değildir
Her şeye rağmen çocukluk dönemimiz ne kadar sorunluda geçse yetişkinlik dönemimizin kaderini belirlemez.
Sürekli araştırma, okuma, danışma gözlemleme ile farkındalığımızın artması, kendimizi tanımamız bizi güçlendirecektir.
Bunun için her günün sonunda sizi üzen korkutan, öfkelendiren, kaygılandıran ve sevindiren konuların not edilmesi, güçlü ve zayıf yönlerinizin,duygusal kalıplarınızın anlaşılmasını sağlayacaktır ki bu sizi daha yetkin hale getirecektir.
Unutmayalım ki bizi bizimle tanıştıracak olan, bize koçluk edecek olan kendimize olan körlüğümüzü yok edecek farkındalığımızı arttıracak olan duygularımızdır.
Duygularımızı anlayalım, tanıyalım her gün sonunda ya da haftada birkaç günün sonunda duygularınızla ilgili alacağımız notlar ile günün duygu muhasebesini yapalım.
Bugün Tanıştığım Kişi
"Bazen arkadaşlarım benim olumsuz kaybeden kötüye giden bir durumum olduğu zaman belli etmeseler de gözlerinin parladığını ve mutlu olduklarını hissediyorum.
Ama en azından onları rahatlattığım için beni daha fazla rahatsız edemeyeceklerini ve iyi davranacaklarını düşünüyorum.
Onlara arada sırada rahatlamaları için yaşamımda olan olumsuzlukları daha da dramatize ederek veriyorum. Benimle uğraşmadıkları gibi iyi de davranıyorlar" Diyor .
İstanbul-Bursa İDO ve Ankara-Konya YHT Yolculuğum
Deniz otobüsü dolu İstanbul-Bursa yolcuları. Dikkatimi çeken dövmeleri, maviye boyanmış punk saçları ve oldukça kısa şortları iki kız ve erkek arkadaşları sık sık kalkıp dolaşıyorlar. Bursa ya yaklaşırken onlar son defa yerlerinden kalkıyorlar ve dönüşlerinde Kıyafet düzenlemesi yaptıkları gözleniyor. Ne de olsa Bursa Anadolu.
Çıplaklıklarını tayt giyerek kaybetmişler araziye uymak için. Bu durum aklıma Ankara-Konya hızlı treninde gördüklerimi hatırlattı. Bazı kız öğrencilerin Konya'ya yaklaşırken kıyafetlerini Konya'ya ya da ailelerine uydurduklarını gözlemlemiştim. İnsanlar araziye uyarak durumu idare ediyorlar. Bunun adı araziye uyumdur.
