Tamer Karadağlı…

Tiyatro eğitimini Shakespeare'in Kuru Gürültü oyununa hazırlanarak girdiği Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümünde tamamladı. Başarılı film ve dizilere imza attı. İngilizceyi sekiz aksanla konuşuyor olması da doğrusu sık rastlanan bir özellik değil. Biz O’nu yıllarca ekranlarımızda Türk aile tanımına uyan izlenimi yüksek ‘Çocuklar Duymasın’ dizisinde ‘Taş Fırın Ekmeği’ olarak tanıdık. BA…BA…BA…BA… lafını dilimize pelesenk ettik. Hatta özel hayatına sert yorumlarla karıştık, yerdik, vurduk, astık. Biz de öyledir. Bir açık yakalanmaya görsün tuzu alan gelir. ‘Vurun Kahpeye’ yani

Efendim;

Tamer Karadağlı, 3 ay önce Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak atandı.  Yine medyalarda yorum üstüne yorum. Öne çıkana tuu kaka gelenekselleşmiş;  ‘Acaba doğru kişi mi’

İllaaa ki  önyargılar çalışacak. Ne bekleyip gören var ne susan! Yafta hemen yapıştırılıyor. Herkes profesör, herkes raportör, herkes bilirkişi…

Şimdi,

İzlediğim ‘Yüzünde Yüzler’ performansı Cumhuriyetimizin 100. yılında tarihimizi yüreğimizi hoplata hoplata,  olabilecek en güzel dille anlatırken, Devlet Tiyatrosu rölantide kalmışlığına koca bir adım attırdı. Tamer Bey ile oyun öncesi ayaküstü yaptığımız sohbetin heyecanı, karşısındakini pozitif sinerjiye çevirecek kadar umut doluydu. Projelerini ve hayata geçireceği günleri hemen gerçekleştirmek istercesine iri gözleri bir o kadar daha büyümüştü. Doğal olarak bu yoğun çalışmanın sorumluluğu bazen gece yarılarına kadar sürüyormuş.
Devlet Tiyatrosu canlanan afişleri, sosyal medya hesaplarında sıradanlığın aşıldığı kaliteli, canlı, albenili oluşuyla depara çoktan geçti. Bakınız sezonun muhteşem açılışının ardından bir vole daha;

“ Devlet Tiyatroları İstanbul 2. Uluslararası Kadın Oyun Yazarları Tiyatro Festivali” çerçevesinde ilk oyun 16 Kasım'da AKM'de sahnelenen "Küba Ecos Company' nin Bernardo, Hayır!" oyunuyla reformun ayak seslerini daha da güçlendirdi. Müzik ve tiyatronun harmanlandığı bu performans, flamenkonun Küba’da  yaygınlaşmasının bir örneği olarak izleyicilere dansın büyüsünü hissettirdi. İçinde kadına ve yaşama ait her şey vardı. Zaten hüzün flamenkonun göbek adı değil midir, yakar da yakar. O gece Küba muhteşem dans tiyatrosuyla tüm protest duygularla da ayakta alkış aldı . Doğrusu festivaldeki diğer performansları heyecanla bekliyorum.

Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı Sükun Işıtanİnsanlık tarihi boyunca yaşamın her alanına, kadının özgün bir bakış açısı kattığını ifade ederek, Kadın, dünyanın en güzel yarısıdır. Var olduğu ve var ettiği her yerde derin ve renkli bir duyarlılığa sahiptir. Bu nedenle hayatın sahnedeki yansıması olan tiyatroda da kadının varlığının tiyatronun en güzel yarısını oluşturduğunu söyleyebiliriz.’ sözleriyle son yıllarda kadın farkındalığını çok güzel gündeme getiriyor. Türkiye'den 6 yurt dışından 6 olmak üzere, 12 oyunun seyirciyle buluşacağı festivalde, dünyanın dört bir yanından kadınların yazdığı tiyatro metinlerinin sahne performansları izlenebilecek. Festivalde bu yıl sanatseverler, 7 ülkeden, Küba, Bulgaristan, Tataristan, Moldova, Gürcistan, Yunanistan ve Türkiye'den seçilmiş kadın yazarlara ait seçkin sahne performanslarını izleyebilecek. Etkinlik kapsamında oyunlar üzerine söyleşiler, uzman eğitmenlerden tasarım, dramatik yazarlık, oyunculuk ve dans alanlarında seminer ve atölye çalışmaları gerçekleştirilecek. Festival boyunca AKM Fuaye Alanı’nda “Sanatsal Yaratım - Dönüşüm Atölyesi” ve "Coşkun Tanrının Çocukları (Oyunlardan Portreler ve Kostüm Eskizleri)" sergisi ile Üsküdar Tekel Sahnesi’nde “İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda Kadın Yazarlar” sergisi de sanatsever ile buluşacak.

Temalar harika, sunum harika, ekip bütünleşmiş !

Maestro ve yenilenen ekibi başarılarınız daim, yolunuz açık olsun. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir ilkesi ile; Devlet Tiyatrosu kim tutar seni…

*2. Uluslararası Kadın Oyun Yazarları Tiyatro Festivali için biraz bilgi aktarmak isterim.

OYUNLAR

Bernarda, Hayır! / Ecos Company / KÜBA

Yabancı / Galiasgar Kamal Tatar Devlet Akademik Tiyatrosu / TATARİSTAN

Gogol’ün Ruhu / Lofça Dram Tiyatrosu / BULGARİSTAN

Gardenya / Cumhuriyet Müzikal-Dram Tiyatrosu  / “B.P.Hasdeu” MOLDOVA

Karaiskakena Efsanesi / VAULT Theatre Plus / YUNANİSTAN

Lena, Leyla ve Diğerleri / Ankara Devlet Tiyatrosu / TÜRKİYE

Çarpışma / İstanbul Devlet Tiyatrosu / TÜRKİYE

Macbeth / Eskişehir B.B. Şehir Tiyatroları / TÜRKİYE

Sanki Hiçbir Şey Olmamış Gibi / İstanbul Devlet Tiyatrosu / TÜRKİYE

Fare Kapanı / Ankara Devlet Tiyatrosu / TÜRKİYE

Çocukların Kulaklarını Kapadım / Gori Devlet Dram Tiyatrosu / “Giorgi Eristavi” GÜRCİSTAN

Son Gece Mahallesi / Ankara Devlet Tiyatrosu / TÜRKİYE

 SÖYLEŞİLER-ATÖLYELER

Tasarım Atölyesi: “Sanatsal Yaratım – Dönüşüm” Prof. Fatma Refika Tarcan Doç. Fatma Öztürk Hakan Dündar

Dramatik Yazarlık Atölyesi: “Dramatik Yazımda Kadının Sonsuz Yolculuğu” Prof.Dr.Türel Ezici

Oyunculuk Atölyesi "Görünmeyenden Görünene: Öyküsel Beden" Yeşim Alıç

Söyleşi: Bernarda, Hayır!  Ana Rosa Meneses (KÜBA)

Söyleşi: Yabancı Farid Bikchantaev (TATARİSTAN)

Söyleşi: Gogol’ün Ruhu Bilyana Petrova (BULGARİSTAN)

Söyleşi: Çarpışma Müge Oskay (TÜRKİYE)

Seminer: “Ortaçağ’dan Shakespeare’e Sahneler ve Kostüm Tasarımı”  Sevgi Türkay 

Söyleşi: Lena, Leyla ve Diğerleri Ayşen İnci (TÜRKİYE)

Söyleşi Eskişehir BB. Şehir Tiyatrosu - Macbeth

Söyleşi:  Gardenya Luminița Țîcu (MOLDOVA)

Söyleşi:  Çocukların Kulaklarını Kapadım Elene Matskhonashvili (GÜRCİSTAN)

Söyleşi ve Performans; Performans "Medea", Söyleşi "Sahnede ve Metinde Kadın Sesi" 

Canan Kırımsoy, Dilek Tekintaş, Emre Koyuncuoğlu, Eren Aysan, Zeynep Kaçar

Söyleşi:  Son Gece Mahallesi Devrim Pınar Gürbüzoğlu

Söyleşi:  Karaiskakena Efsanesi Sofia Kapsourou (YUNANİSTAN)

 

Söyleşiler oyun sonrası yapılacak, oyunlar kendi dillerinde Türkçe üst yazı ile sahnelenecek.  Detaylı program bilgisi ve bilet için  www.biletinial.com adresini ziyaret edebilirsiniz.