Can hocam Kevser Yeşiltaş ile çok beğendiğiniz ruhsal sohbetlerimize devam ediyoruz, çorbada tuzumuz olduysa ne mutlu bize…

Derinlerden çıkardığımız incileri nasıl yorumlayabiliriz?

Nokta felsefesi tüm kadim bilgilerin temelidir. Nokta yani İngilizce point, Arapça dürre, Türkçesi İnci olarak nitelendirilen bu kelime tüm gizli bilgilerin, kadim bilgilerin, ezoterik bilgilerin temelidir. Noktanın tam karşılığı İncidir. Nokta veya İnci olarak bilinen bu cevherin birçok tanımı var. Birincisi atomdur yani mikro âlemin en küçük yapı taşı, ikincisi insandır yani kainatın ortasında yer alan orijinal var oluş, üçüncüsü tanrısal güçtür. Yani noktayı birçok anlamda tanımlayabilirsin. Nokta mutlaktır. Ebedi ve ezelidir. Ölümsüzdür. Her şey yıkılsa bile nokta kalacaktır. Mesela her şey yanar kül olur ama atom yanmaz doğaya geri döner. İnsanoğlu dünyadan kaldırılır ve tüm kavimler helak edilir ancak âdem bir noktadır ve asla yok olmaz yenileri yeniden yaratılır. Yeni bir Adem ile insanlık yoluna devam eder. Bu yüzden İnci olan Noktanın her an her yerde hazır olduğunu bilelim. Tanrısal güç noktadır ve mutlaktır. Nokta ne büyür ne küçülür ne yok olur ne var olur. Her yerdedir. Hiçbir yerde değildir. Bütündür, gerçekliğin gerçekliğidir ve hakikat olan tek şeydir. Nokta olan İnci her birimizin gönlünde taht kurmuş Hakk enerjisidir. Ve bu Hakk esması her an Hayy esması ile birlikte tecelli eder.

Bolluk bereketi nasıl arttırabiliriz, bununla ilgili bir çok ritüel paylaşılıyor düşünceniz nedir? 

Birçok bolluk bereket ile ilgili çalışmalar, zikirler, ritüeller var her birine saygımız sonsuz. Her insan farklı psişik yapıya sahip olduğu için hangi çalışma kendine en uygun ise onu yapmalıdır. Ancak önce kalbinin belirlediği dilediği ve aklının da onayladığı çalışmalar ona daha fazla bolluk bereket ve şifa getirecektir. Yani sadece biri önerdi diye, çok sevdiği biri yapıyor diye değil. Önemli olan sensin. Senin ne istediğin kalbinin neyi dilediği ve aklının bunu onaylaması. Bu tamamlandığında yaptığın tüm ibadetler, ritüeller çalışmalar, zikirler de sana şifa verecek. Kur’an-ı Kerim’de, rızık bol bol vah yedilmiş. Katımızdan rızık verdiklerimiz, katımızdan ilim verdiklerimiz diye birçok ayet var. O halde rızık bol bol dağıtılmakta. Ancak bu bolluk içinde insanoğlu neden kıtlık yaşamakta. Bu kıtlığın insan sayısının artması ile bağdaştırıyorlar. Aslında dünya çok zengin bir gezegen, insanlara ihtiyacı olan her şeyi verebilir ve insan sayısı faktör değil. Sekiz değil on sekiz milyar da olsa insan bolluk içinde olmaya devam edecek. Hepimiz çok inançlıyız, çok sevgi doluyuz, çok yardımseveriz, merhametliyiz. Ancak bunlar yeterli değil. Takıntı ve saplantı duygu durumlarına sebep olan tek bir şey var. İman eksikliği. Çünkü temelinde korku var. Aç kalma korkusu, barınamama korkusu, ölüm korkusu. Bu korkular çok güçlü duygulardır ve her ne kadar sen yok öyle korkum benim diyorsan da insan korkar. Bunu unutma. İnsanoğlu korkar. İşte korkunun ana temeli iman eksikliği. Çünkü sen unutarak geliyorsun bu dünyaya. Et kemik olduğunu zannederek ölümlü ve fani olduğunu zannederek, ebedi ve ezeli olduğunu unutuyorsun. Bu hepimizde iman eksikliğine dönüşüyor. Namazında olabilirsin oruç tutabilirsin, tüm ibaretlerini harfiyen yerine getirebilirsin bu senin inanç durumun. Ancak iman başka. Tam bir teslimiyet. Her gelenin rabbinden geldiğini seni terbiye ettiğini kabul etmen ve buna olan imanın. İmanı tam olan halife boyutuna yükselen vibrasyonu da yükselen bir insan. Tüm dünya insanlığının tek sorunu iman eksikliği. Ucundan biraz imanlıyız ama tam değil. Tam imanlı olsaydık hiçbirimizde hastalık olmazdı, ilaca bağımlı olmazdık, bolluk ve bereket içinde refah düzeyimiz artardı, negatif planları da elimizin tersiyle iterdik, kimse bizi manipüle edemezdi. Lütfen şimdi kendinize sorun. Ne kadar imanlısın. Bunu ancak sen belirleyebilirsin.

Evrensel yasalardan söz eder misiniz?

Evrensel yasa demek Kendini Bilme Yasası demektir. İnsan kendini bildiği oranda gaybi alemi, tüm alemleri, 18 bin alemi, Rabbini, kendini Yaratanı, tüm gizemleri tanıyabilir, bilebilir ve anlayabilir. Çünkü kainat sırlarla dolu değil, tam tersi apaçık ve görünür haldedir. Sırları isteyen, sırlar üreten, gizemli olan İnsandır. Yani kısaca saklanan örtünen ve bürünen insandır. Geri kalan her şey apaçık meydandadır. Kainat ve tüm canlılık sistemi İlahi yasalarla işliyor. Bunlardan birkaçını size sunabilirim. Yaratma ve Yaratım Yasası. Kün emri ile vardan vare gelen tüm varlıklar yaratıma bilerek ya da bilmeyerek katkıda bulunurlar. Sen Yaradan’ın kün emri ile yaratıma ivme kazandırmasını daim ettiren, devam ettiren, yaratıma katkı sağlayan birisin. Bunu lütfen daima hatırla.

Tevhid Yasası: Varlığın Birliği yasası. Sen görünen ve görünmeyen tüm âlemlerde bulunan varlıklarla kopmaz bağlarla bağlısın. Bunu lütfen daima hatırla.

Tekrardoğuş Yasası: Her nefeste tekrar tekrar doğduğunu lütfen daima hatırla. Sen her an yeniden doğarsın ve yeniden tazelenirsin. Olgunluğa ulaştığın her an, bir olayın sana vereceği dersi aldığın her an yeniden doğarsın. Lütfen bunu unutma.

Tedriç Yasası: Yavaş Yavaş olgunlaşıyorsun. Bilgiyi hayatına geçirdiğin sürece de gelişmen devam ediyor. Lütfen bunu daima hatırla

Düalite Yasası: Senin vücuda gelmen senin bir bedende olman düalite yasası ile mümkündür. Lütfen bunu unutma ve daima hatırla.

Sebep Sonuç Yasası: Senin bedende olman bir sonuçtur ve o beden içinde yaşam denilen yürüyüşte sebepler yaratırsın. Yarattığın tüm sebeplerin de sonuçları ile karşılaşıyorsun. Lütfen bunu unutma ve daima hatırla.

Seçme Özgürlüğü ve Özgür İrade Yasası: Kainatın her boyutunda ve tüm âlemlerde senin geçerli bir yasan var seçme özgürlüğü ve özgür iraden. Bu senin en temel ilahi yasan. Lütfen bunu unutma ve daima hatırla.

Karma Yasası ve Kimlik Yasası: Her seçtiğin ve özgür iradeni kullandığın anda bir karma yaratırsın ve bu senin asli kimliğini oluşturur. Dünyevi karmalardan kurtulman ve karmanın üzerine çıkman mümkün. Bunu lütfen daima hatırla.

Tekamül Yasası: Her an tekamül etmek, sürekli imtihanlara tabi olmak diye lütfen kendine eziyet etmekten vazgeç. Bazen akışa bırakmak en iyisi. Kendine iyi bak. Ve lütfen bunu unutma.

Hak ediş Yasası: Hak ediş bir liyakattir. İlahi perdeden baktığında sen hak edişine ve liyakatine uygun bir hayat sürmektesin. Ancak bunu değiştirmek senin elinde. Lütfen bunu daima hatırla.

Telafi Yasası: Yüzünü nereye döndüğün ve neye tabi olduğunu senden başka kimse bilemez. Biraz dünya işleri biraz Mevla işleri. Dengeyi korumak senin elinde. Lütfen bunu daima hatırla.

Vahiy ilham ilahi akış yasası: İlahi merkezden ilhamlar tek bir kanaldan çıkıyor ve her zerreye eşit dağılıyor. Bu ilahi akıştan yararlanmak senin de hakkın. Hormonların oluştuğu bezler, enerji merkezlerin ve ilham o merkezlere doğru çekilir. İsteklerini ve arzularını dengeli bir şekilde kurgulamak senin elinde. Lütfen bunu daima hatırla.

Fizik Yasaları: Sen dünyanın fizik kanunlarına tabisin. Ve dolayısıyla da güneşe ve güneş sistemine ve samanyolu galaksisine. Dünyada doğdun ve dünya toprağındansın. Çünkü bu gezegen yaşayan bir organizma ve seni büyütüyor seni besliyor sana hayat veriyor. Lütfen dünyaya teşekkür et.

Morfik Yasalar: Morfogenetik hafıza ve morfogenetik alan bunu lütfen unutma. Nereye dokunuyorsan orada manyetik imzanı bırakıyorsun. Kâinat ve saf bilinç varlıkları seni manyetik imzandan tanır. Bunu lütfen unutma.

Sevgi ve Denge Yasası: Sevgi bir iradedir. Sevgi içindeysen iradeye sahipsin ve özgürsün demektir. Sevgi senin alanını koruyan bir yasadır.

Çekim Yasası: Sen atomlardan oluştuğun için bir çekim kuvvetine sahipsin. Aynı zamanda da alanını korumak amaçlı itme kuvvetine sahipsin. Alanına sahip çık. Mesafeni koru. Bu senin en temel hakkın.

Tüm bu yasalar senin Kendini Bilme Yasana tabidir. Sen kendini bilme yolunda yürüyen bir insansın.

Kendini Bilen Rabbini Bilir Yasası. Şuurlu ve Bilinçli akıl sahibi varlıklar için bir yasadır. Kendini Bilmek tüm kâinatın sırrına da vakıf olmak demektir. Gerçek sır burada saklıdır. Kendini Bilme yasası. Kendini bildiğin oranda hakikat bilgilerine vakıf olursun.

Ezoterizm ne demektir hocam?

Ezoterizm tam Türkçesi Gizli Öğreticilik. Yani tam Türkçesi öğreti. Doktrin olarak da biliniyor. Dogma olarak da biliniyor. Öğreti, doktrin ve dogma, doğru diye öne sürülen, öğretilen bilgiler. Bakın burada bir ayrıntı var. Bir farkındalık yaratmak istiyorum. Öğretilen bilgiler. Adı üstünde insana öğretiliyor. Oysa daha derin batıni bilgilerde bir insan bir diğerine bir şey öğretemez. Biri öğretmen diğeri öğrenci olamaz. Kısaca bir insana sen bir şey öğretemezsin.  Ancak ezoterik bilgileri insanlara öğretiliyor sanki hiç bilmiyormuşçasına bir kibir oluşturuluyor. Oysa insan zaten her bilgiye muktedir ve bu dünyada hatırlar. Ama ezoterik bilgilerde öğretmek esastır. Ve öğretmek bir kibir yaratır, öğrenmek de düşük bir enerji içerir, insanı vasat boyutta tutar. Oysa Kendini Bilme çalışmalarında, insan diğer insana ancak hatırlatır. Aldığı bilgiyi iletir ve karşısında bir açılım meydana getirir ve bilgiyi alan kişi hatırlamış olur. Hatırlatma Kur'an-ı Kerim'in de üzerinde durduğu esas bir yapı. Hatırlayın der. Hatırla der ayetlerde. Ve hatırla ayeti çok fazladır. Bu bir şifredir. Ancak ezoterik konular öğretilir. Gizli öğretiler öğretilir. Doktrin ve dogma doğru kabul edilir ve kişilere öğretilir. İşte burada Kendini Bilme çalışmaları ile ezoterizm arasında bir fark ortaya çıkar. Ezoterizmde öğretmek esastır, Kendini Bilme çalışmalarında hatırlatmak esastır. Lütfen bunu bu şekilde anlamanızı rica ediyorum. Aradaki farkı anlayabilirseniz, hangisini seçeceğinize siz karar verebilirsiniz. Öğreti nedir? Bir görüşü oluşturan ilke ve kuramlar bütünü ve bu insana öğretilir. Dikte ettirilir, manupile edilerek doğru imiş gibi gösterilir. Oysa batıni ilimlerde ve kendini bilme çalışmalarında bir görüşü oluşturan tüm bilgiler insana hatırlatılır. Dikte ettirilmez özgür iradesine saygı vardır, manupile edilmez ve doğru imiş gibi gösterilmez. Varlığın seçme özgürlüğü yasasına uygun olarak harekette bulunulur. Eğer aramızda ezoterizme merak salan, merak edip araştıran, ezoterizm konularının içine dalan ve öğretisini kavrayan teknikleri uygulayanlar varsa bilsinler ki bu bilgiler yüzeyseldir derinliği yoktur. İnsanı daha ötelere taşıyamaz. Bulunduğunuz yerde ancak teknik olarak kalırsın. Seçim seçenindir, seçim insana aittir. Seçmek ilahi bir enerji içerir. Uyanış zamanındayız. Herkes kendi ilminde uyanışını gerçekleştirecek güce ve kuvvete sahip. Teşekkür ederim bu güzel sohbet için.