Demokratik ve Özgür bir üniversite istemek, çok doğal ve demokratik bir hak olarak görülebilir!

1966-67 yıllarında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenci iken, gördüğüm ve yaşadığım olayları kısaca gündeme taşımak istiyorum.

Yüksek öğrenim hayatımızın daha ilk yıllarında gördüğüm manzaralar, adeta üniversitenin işgal altında bulunduğu izlenimini veriyordu.

İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’nin koridorları; Marx, Lenin ve Stalin’in posterleri ile donatılmıştı!

Öğretim üyeleri, bu koridorlardan her gün defalarca geçmesine rağmen, bu manzara karşısında Dekanlık veya Rektörlük bir önlem almıyordu.

Marx’ın, Lenin’in posterlerini asan militan gençler, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği taraftarı olan, Komünist eğilimli gençlerdi!

Bu gençler, sırtlarında parkaları ellerinde sopalar adeta üniversite koridorlarında terör estiriyorlardı.

Bir süre sonra Komünist Çin taraftarı, militan gençler de Mao’nun posterlerini asmaya başladılar.

Bu iki grup, Komünizmi yorumlama açısından, aralarında kavga ve çatışmalar başlatmışlardı.

Bu dönemde, Türkeş’in başkanlığını yaptığı MHP’de üniversitelerde örgütlenmeye başlamış, Komando Kampları kurup, Ülkücü gençler yetiştirmeye başlamışlardı.

Üniversitede yeterli taban oluşturduktan sonra, solcu gruplarla kavga ve çatışmalar başlamıştı.

İlerleyen zaman içinde büyük çatışmalar çıktı ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi solcuların işgali altına girmişti.

Polisle çatışmalar devam ediyor, Fakülte günlerce işgal altında kalmıştı.

O yıllarda üniversiteler özerkti, YÖK henüz kurulmamıştı.

Yönetimler, güvenlik güçlerini üniversiteye davet edip, bu işgal ve terör eylemlerine karşı tedbir alamıyordu.

Şimdilerde ülkemizdeki üniversitelerde PKK sempatizanlarıyla, Ülkücü gençler çatışıyor, her gün olay çıkıyor.

Bu şartlar altında nasıl Demokratik ve Özerk Üniversiteler oluşturulabilecek?

Demokrasi ve Özerklik istismar edilerek, üniversiteler radikal grupların denetimi altına giriyor.

Üniversitelerimizden pek çok genç kandırılarak Kandil’e çıkarılıyordu!?

Emniyet güçleri, bu gelişmeler karşısında çaresiz kalıyor ve bu olayların çözümü sağlanamıyor.

Özgür ve Özerkliğe evet ama terör ve kaosa hayır diyoruz.

Üniversitelerdeki gerilimin, biran önce giderilmesini umut ediyoruz.