Çocuklarda sinüziti anlatmadan önce kısaca anatomiden bahsetmek istiyorum sizlere.
Yüz kemiklerinin içinde sinüs denilen hava dolu boşluklar vardır. Bunlar birer kanalla burun içine açılırlar. Yeni doğan bebeklerde bile bazı sinüs boşlukları oluşmuştur. Burnun iç yüzünü kaplayan mukoza dediğimiz cilt tabakasıyla kaplıdır. Sinüs dediğimiz hava boşluklarında meydana gelen enfeksiyonlara ve alerjik hastalıklara Sinüzit diyoruz”.
Çocuklarda sinüzitin görülme sıklığı %5-10 arasındadır.
Kronikleşmiş burun tıkanıklığı ve burun akıntısı belirtiler arasında.
Alerjik sinüzite duru, beyaz bir akıntı görülürken, bakteriyal veya viral enfeksiyonlarda koyu sarı, bazen de enfeksiyonun türüne göre yeşil renkte akıntı görülebilir. Akıntı, akışkan olabileceği gibi çok katı da olabilir. Bunların yanında uzun süren öksürük, baş ağrısı, geniz arkası akıntısı, çocuğun kendini kötü hissetmesi, çevredeki olaylara tepkisinin azalması ve uyku bozuklukları ve ağız kokusu da belirtiler arasındadır.
Teşhis için öncelikle detaylı öykü almak gerekiyor.
Şikayetlerin ne zaman başladığı, ne kadar süredir devam ettiği öğrenilmelidir. Ardından detaylı bir kulak burun boğaz muayenesi yapılmalıdır. Muayene esnasında kameralı görüntüleme sistemi ile burun içi ve geniz arkası tam olarak incelenmelidir. Daha sonra çeşitli kan testleri, alerji testleri ve gerekli durumlarda radyolojik inceleme için çeşitli filmler çekilmesi gerekebilir.
Tedavi seçenekleri arasında antibiyotikler geniş yer tutuyor.
En az 3-4 hafta geniş spektrumlu olarak adlandırılan, o bölgedeki enfeksiyonlara yönelik antibiyotik tedavisi uygulamak gerekir.
Sinüzit tedavisinde cerrahi çok sık başvurulan bir yöntem değildir. Ancak bir tümör varlığında ya da yapısal olarak bir bozukluk olduğunda ameliyat düşünülebilir. En sık yapılan cerrahi girişim ise geniz etinin alınmasıdır. Bunu takiben polip, deviasyon, burna yabancı cisim kaçması ve doğumsal bazı anomalilerde de operasyon gerekebilir.
Eğer hasta sık enfeksiyon geçiriyorsa, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik çeşitli vitaminler ve gıda takviyeleri kullanması sağlanmalıdır.
Sinüzit tedavi edilmediğinde, gözlerde ve beyinde çeşitli hastalıklara yol açabilir.
Gözler ve beyin en sık etkilenebilen organlardır. Gözlerde görme kaybından, göz içi apsesine, beyinde ise menenjit ve beyin apsesi gibi hayati tehlike oluşturabilecek hastalıklara neden olabilir. Bunların yanında çeşitli akciğer enfeksiyonlarına da neden olabilir.
Genel hijyen kurallarına uymak, elleri sık sık yıkamak sinüzitten korunmak için vazgeçilmez ön şarttır.
Çocuklarımızı sinüzitten korumak için onlara el yıkama alışkanlığı kazandırmalı ve ellerini sık sık yıkamalarını sağlamalıyız. Bununla birlikte, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, sigara dumanından uzak tutmak, özellikle kışın yaşadığı ve uyuduğu alanın ortam nemini dengede tutmak, grip aşısı (özelikle okula ve yuvaya giden çocuklara) ve zatürre aşısı yaptırmak sinüzitten korunmada son derece önemlidir.