“Lütfen tanrıları mitolojik açıdan değerlendiriniz.”

Yer tanrıları yer altında yaşamaktan sıkılmıştı ve gökyüzüne çıkmak istiyordu. Ancak ne şekilde çıkacaklarını bilmiyorlardı. Heykel yapmaktan keyif alan Arda, günlerdir uğraştığı küçük adam heykelini nihayet bitirmişti. Heykeli eline aldı. O esnada öyle bir şimşek çaktı ki birden elektrikler kesildi. Her yer karardı. Hemen bir mum yaktı Arda. 

O da ne???

Yaptığı heykel canlanmış, karşısında oturuyordu.

“Sen ,sen…”diye kekeleyebildi sadece Arda.

“Evet, ben Ratito” dedi heykel sakin bir ses tonuyla.

“Sen bir heykelsin. Çamurdan bir heykel. Nasıl canlandın?” diye sordu Arda.

“Beni sen yarattın. İsmim de Ratito” dedi heykel.

“Ne istiyorsun benden?” diye sordu bu defa Arda.

Ratito odada gezinmeye başladı. 

“Yer altında yaşamaktan sıkıldık. Gökyüzüne çıkmak istiyoruz.” Dedi.

Arda şaşkındı. “Ne istiyorsunuz peki benden?”

Yeraltındaki tanrıların gökyüzüne çıkmasına sadece sen yardım edebilirsin?”

“Niçin ben?”

“Sen çok güzel heykeller yapıyorsun. Onları adeta canlı kılıyorsun.”

“Teşekkür ederim. Ama nasıl yardımcı olacağım size?”

“Daha çok heykel yaparak. Bizleri güzel figürlere çevirirsen biz de nefes alabiliriz. Sizler gibi yaşarız. Dünyanız çok güzel.” Dedi.

Arda “ tamam yardımcı olacağım” dedi.

Arda gece gündüz heykel yapıyordu. Cüceler, kuşlar, kediler, çocuk heykelleri…

Heykeller canlandıkça Arda’ya teşekkür ediyor, gökyüzüne doğru uçuyordu. Herkes çok mutluydu. 

Ratito Arda’ya yardım ediyor ona ilham veriyordu.. Arda da çok sevmişti Ratito’yu. Onunla sohbet ediyor, harika vakit geçiriyordu.

O gün Arda çok yorulmuştu. Ratito ile uyuyakaldılar. Her gece mum ışığı eşliğinde çalıştığını penceredeki yansımasından gören komşusu, Arda’nın neler yaptığını merak etmeye başlamıştı. Daha yakından görmeye karar verdi. Kötü niyetliydi komşusu Yaman. Pencerenin altına geldi. Arda’nın iyice uyuduğundan emin olunca odaya gizlice girdi. Ratito’nun nefes alıp verdiğini görünce inanamadı.

“Canlı bir heykel. İnanılır gibi değil. Benim olmalı.” Dedi. Heykelin ağzını kapattı ve çuvala koyup evine gitti. Kuşunun olduğu kafese koydu Ratito’yu. Kuş, Ratito’nun sert bedenini birkaç kez gagalamaya çalışsa da gagası acıyınca vazgeçti.

“Söyle bakalım. Nasıl canlandın?”diye sordu.

Ağzını açmadı Ratito. 

“Eğer söylemezsen seni yere atar kırarım. Sonra da parçalarını vadiden aşağıya dökerim” dedi.

Çok korktu Ratito.

“Sahibimiz bizi canlandırıyor. Sonra da gökyüzüne çıkmamızı sağlıyor.”dedi.

Gülmeye başladı Yaman.

“Hahahahaha. Harika. Yaşasın kötülük! Yarın sahibin evden çıktığında odasına gireceğiz. Ve yeni heykeller yaratacağız. Bakalım tanrılar benim yaptığım heykelleri görünce ne yapacak? Eminim ki tekrar yer altına inmek isteyecekler.” Dedi.

Çok korktu Ratito. Titrerken taş bedeni çatırdadı. 

Arda uyandığında Ratito’yu göremeyince çok üzüldü Her yere baktı. Hiçbir yerde yoktu. Arkadaşı olmadan heykeller yapamadığını fark etti . Öyle alışmıştı ki onunla konuşurken heykel yapmaya. Ormanda arkadaşını aramaya karar verdi. Komşusu Yaman, Arda’nın evden çıktığını görünce Ratito’yu cebine yerleştirdi. Ve soluğu Arda’nın evinde aldı. Başladı heykel yapmaya. Öyle çirkin heykeller yaratıyordu ki Ratito engel olmaya kalkıştıysa da, onu dinlemedi Yaman. Tek kollu zombiler, tek gözlü canavarlar, kambur hayvanlar.

Her bir heykel canlanıp gökyüzüne uçtu. Yaman çok mutluydu.

Ratito dayanamadı ve

“Neden kötülük yapıyorsun. Şimdi gökyüzünde herkes birbiriyle kavga edecek?” dedi.

“Eğlenceli” dedi Yaman.

“Kötülük eğlenceli değildir. Mutlaka sonunda sana da zarar verir.” Dedi

Gülmeye başladı Yaman.

“HAHAHAHAH. Kötülere bir şey olmaz”.

Arda halen daha çok üzgündü. Heykelini bulamamıştı.

Gökyüzünde şimşekler çakmaya başladı. Çok korktu Ratito. Yağmur bardaktan boşalırcasına yeryüzüne dökülüyordu. Gökyüzünde iyilerle kötüler kavga ediyor galiba diye düşündü. Kafesteki kuşa,

“Bana yardım et lütfen. Biraz sonra bu evde iyi şeyle olmayacak” dedi.

Kuş başını salladı. Uzun bir çubuk yardımıyla kafesin kilidini açtılar. Ratito kuşun üzerine binip Arda’nın evine uçtu.

Arda Ratito’yu görünce öyle mutlu oldu ki. Ona sarıldı, öptü, sevdi.

“Nerelerdeydin can dostum?” diye sordu.

Her şeyi anlattı Ratito.O esnada kocaman bir yıldırım Yaman’ın evinin çatısına düştü ve evi yanmaya başladı. Yaman kendisini zor attı evden. Koşarak Arda’nın evine geldi.

Tak tak tak tak

“Kim o” diye sordu Arda.

“Benim Yaman” dedi.

Sırılsıklamdı. Ve çok korkmuştu.

“Özür diledi arkadaşından ve Ratito’dan.

“Kötülük yapmak eğlenceli bir şey diye düşünmüştüm. Heykel çocuğun söylediği doğruymuş. Yaptığımız kötülük mutlaka sonunda bizi buluyor. Beni affedin. ” dedi.

“Bir daha kötülük yapmayacağına söz verirsen affederiz” dedi Arda.

Bir daha asla kötülük yapmadı Yaman.

Arda sabah olunca yeni heykeller yaptı. Ratito ile birlikte gökyüzüne yolladı. Ratito, kötü heykelleri bulup onlarla arkadaş oldu ve iyiliğin kötülükten çok daha iyi bir şey olduğunu anlattı. O günden sonra gökyüzünde ve yeryüzünde herkes mutlu mesut yaşadı.

Sevda kaçsın çayınıza