Değerli arkadaşlarımızdan Kemal Sallı bu konuyu uzun uzun ve ayrıntılarıyla yazıyor.
Ben bu konuya fazlaca girmeyeceğim. Ama bazı yıllanmış ve birikim sahibi köşe yazarları, bu proje üzerine "mal bulmuş mağribi gibi" atılınca, birkaç cümle ile olaya değinmek istedim.
Mehmet Barlas bu konuda kesin hükmünü vermiş ve "Büyük Ortadoğu Projesi'ne evet!?" diyor.
"Büyük Ortadoğu Projesi'nin hedefleri arasında, demokrasi, kadın-erkek eşitliği, eğitim reformları, hukuk üstünlüğü, işbirliği gibi maddeler var.
Keşke böyle bir proje olmadan, bunlar Ortadoğu'da gerçekleşebilse.
Ortadoğu keşke, kendi iç dinamikleri ile yapabilse bunu.
Hatırlıyoruz... 2'nci Dünya Savaşı ertesinde Amerika "Marshall Planı"nı açıklayıp, "Yeni bir Avrupa" hedeflediği zaman, yine eleştirilmişti.
Oysa şimdi Avrupa Birliği, eski Sovyet Bloku ülkelerini de içine alıyor.
Yugoslavya'da iç savaş başlayınca yine Amerika devreye girdi. Şimdi eski Yugoslav cumhuriyetleri, barış ve işbirliği içinde." diye yazıyor.
ABD'nin Ortadoğu'ya yönelik girişimlerini, anlaşıldığı kadarıyla iyiniyetli buluyor.
ABD'nin öteden beri hedefi, Türkiye'nin rejimini, laik anayasal düzenini İslam Ülkeleri'ne model olarak sunmak. Ortadoğu ülkeleri mevcut yapılarıyla böyle bir modeli asla kabul etmezler.
Bu konuda en samimi açıklamayı, dost ve kardeş ülke Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref yaptı ve Türkiye'nin rejiminin kendilerine örnek olamayacağını, tüm açık yüreklilikle ortaya koydu.
2. Dünya Savaşında harap olan Avrupa ülkelerine Marshall yardımı yapmak başka olay, İslam ülkelerinin yaşam felsefesini kökten değiştirmek ayrı şeydir.
Bu proje ile ABD ne yapmak istiyor?
• İlk hedef, özellikle Arap ülkelerinde bağımsız seçim, kadınlara oy hakkı.
• Kişilere sivil, cezai ya da şeriat kanunlarıyla ilgili bilgi veren sivil kuruluşlar kurulması ya da avukatlara savunma hakkı tanınması.
• Medya bağımsızlaştırılacak, demokrasi ve insan haklarıyla ilgili çalışan sivil toplum kuruluşlarına mali destek yapılacak.
• En önemli adım, özellikle Arap ülkelerinde kadının yeniden adını duyurmasını sağlamak. (Örneğin Suudi Arabistan'da kadınların araba kullanması yasak...)
• Arap ülkelerinde ortalama 5 yıl okula gidiliyor. Okuma yazma oranını 2010 itibariyle artırmak. (Arap nüfusunun yüzde 40'ı okuma yazma bilmiyor)
Bunlar güzel dilekler ama Fas'tan Pakistan'a kadar bütün rejimler yıkılmadan yenileri kurulamaz.
ABD Irak ile bir başa çıksın da görelim hele!?
Onarılamayan bir şey için üzüntü duyulmamalıdır.
Samuel Johnson
