Ekonomik İşbirliği Organizasyonu, 1985 yılında kuruldu. 1992 yılında, örgüt Orta Asya ülkeleri ve Azerbaycan’ı da kapsadı. Afganistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Pakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan, Kazakistan, Türkiye ve İran'ın üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği Organizasyonu'nun  buluşması, İran'ın başkenti Tahran'da gerçekleştirildi. Üye ülkelerin temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan İran Telekomünikasyon ve Enformasyon Teknolojileri Bakanı Takipur, üye ülkelerin teknolojik bilgi çalışmaları ve telekomünikasyon uyduları için işbirliği yapması gerektiğini, bu yolla müşterek bilişim uyduları geliştirebileceklerini ve her üye ülkenin bundan istifade edeceğini belirtti.
İletişim sahasında gelişmek ve ileri dereceli çalışmalar yapmak için üye ülkelerin bilgi paylaşımı yapmaları gerektiğine temas eden Takipur, yazılım ve donanım sahalarında, altyapı çalışmalarında, e-devlet hizmetlerinde ve mobil operatörler sahalarında bir araya gelinip müşterek çalışmalarla bilgi ve teknoloji geliştirilmesini tavsiye etti. Bakan Rıza Takipur ayrıca uluslararası tarifelerin indirilerek fırsatların geliştirilmesi ve telekomünikasyon sahasında teşviklerin artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Entegrasyon, bütünleşme kavramı ile ilgili en önemli örnek, Avrupa Birliği olarak gözükmektedir. Avrupa Birliği, Kömür ve Çelik Birliğiyle başlamış, ekonomik bir birliğe dönüşmüş, ardından üyelerinin serbest dolaşımının sağlandığı, “Avrupa vatandaşı” kavramının geliştirildiği siyasal bir birlik olma sürecine girmiştir. Ancak, Avrupa anayasası ve ortak dış politika konusunda sıkıntılar yaşanmıştır. Bilindiği gibi, 2005 yılında Hollanda ve Fransa’da yapılan halk oylamalarında, Avrupa Anayasası’nın imzalanması yönünde olumlu bir sonuca ulaşılamadı. Süreç sekteye uğradı. Ardından yaşanan son ekonomik kriz, ekonomik bütünleşme, ortak para birimi ve açık sınırlar konularının tartışılmasına neden oldu. Bu olumsuz gelişmelere rağmen, Avrupa Birliği, bütünleşme açısından en somut örneği teşkil etmeye devam etmektedir. Arnold Wolfers’ın da belirttiği gibi, geçmişte Vatikan, Arap-Amerikan Petrol Şirketi, ve diğer devlet dışı aktörler, uluslararası olayların gidişatını etkilediler. Farklı düzeylerdeki transnasyonel ilişkiler ve kurumlar, seçkinlerin ve seçkin olmayanların bakış açılarını ve hükümetler arası ilişkileri değiştirir, toplumlar arası ilişki düzeyinin artmasını sağlarlar. Nye ve Keohane (1970), uluslararası plüralizm kavramı temelinde, milli örgütlerle ortak çıkara sahip uluslararası hükümet dışı örgütlerin ilişki düzeyinin artacağını belirtirler. Artan iletişim, ulaşım ve seyahat olanaklarıyla, transnasyonel örgütler ve bunların sağladığı olanaklar artar. Artan finansal ve ulaşıma bağlı ilişkiler, bağımlılık ve karşılıklı bağımlılığı doğururlar. Bunun yanında, belli hükümetlerin kararlarının ve politikalarının, diğerlerini daha fazla etkilediği görülür. Mitrany’e göre, ekonomik alandaki birlik, siyasal alanda birliği getirir. Avrasya’da enerji, telekomünikasyon ve ekonomi alanlarında yapılan işbirlikleri, siyasal işbirliğine gider mi sorusu sık sık soruluyor. Avrupa Birliğine benzeyen bir örgüt yapılanması, yakın gelecekte zor gözüküyor.