Bursa cemiyet hayatının çok yakından tanıdığı isim Nazan Bozan çevresinden gelen baskılar sonucunda yıllar sonra tekrar politikaya merhaba dedi. Bursa’nın en büyük ilçesi olan Nilüfer Memleket Partisi’nde önce ilçe sekreteri olarak görev alan Bozan daha sonra atama ile ilçe başkanı oldu.
Bugüne kadar görev aldığı her projede iş disiplini, azmi, inancı, hümanist yaklaşımları ile tanınan Nazan Bozan yıllar önce Anavatan Partisinde, İl Kadın Kolları Başkanlığı ile siyasete girmiş daha sonra okula giden çocuklarına daha kaliteli vakit ayırabilmek için aktif siyasetten uzaklaşarak kendini sosyal sorumluluk projelerine adamıştı. Geçen yıllar içinde daha fazla iyilik projesine imza atabilmek için üye olduğu Bursa İpek Lions kulübünde ard arda 5 dönem kulüp başkanlığı, Kadın ve Aile Komite başkanlığı yaptıktan sonra 12 yıl önce ara verdiği aktif siyasete geri döndü. Bir süre önce Memleket Partisi Nilüfer İlçe Başkanlığına atamayla gelen Nazan Bozan’ın bu kararı dostları tarafından sevinçle karşılandı. Cemiyet hayatında ve siyasette kadınların daha fazla yer alması gerektiğini söyleyen Bayan Bozan; Bugüne kadar sayısız iyilik hareketine başkanlık yaparak Bursa ve çevresinde ihtiyaç olan bir çok güzel projeyi hayata geçirdik, bundan sonra da hiç durmadan, siyasetin olanaklarından da faydalanarak iyilik hareketlerine daha da çoğaltarak devam edeceğini söyledi.
Siyasi arenada suların her gün daha da ısındığı ülkemizde her yanı seçim telaşı sarmış vaziyette. Millet vekili aday adaylarının isimleri yavaş yavaş açıklanırken sanat dünyasından da birçok ünlünün adı aday adayı olarak basında yer almaya başladı. Kendisini yıllardır Türkiye’nin yaşam koçu olarak lanse eden Murat Çuhadar’da Millet Vekili Aday Adayı olmak için başvurusunu yapığını bir basın bildirisi ile açıkladı.
14 Mayıs’ta yapılacak olan Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve Millet Meclisi seçiminde millet vekili aday adayı yarışı son hızla sürüyor. Yaşam Koçu Murat Çuhadar basına yolladığı bir açıklama ile Ak Parti İstanbul 1 bölgeden aday adaylığı için müracaatını yaptığını açıkladı. Geçtiğimiz aylarda İyi Parti deki Başkan Başdanışmanlığından istifa eden Murat Çuhadar; Siyasi yaşamım boyunca ülkemizde ve yurt dışında sürdürdüğüm danışmanlık ve sosyal projeler koordinatörlüğü görevlerimden sonra Gazi Meclis çatısı altında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zihniyetine nefer olma adına müracaatımı yapmış bulunmaktayım. Bugüne kadar adalet ve cesaret duygumdan asla taviz vermedim, yine vermeyecek ve ülkemin demokrasi, kalkınma ve diğer yaşamsal unsurları ile ilgili her konuda sesimin halkın sesi olarak yükselmesine üstün gayretle devam edeceğim. dedi
Uzun yıllardır sanat ve sosyete dünyasının en ünlü kebapçısı olarak isim yapan Etiler’deki He-De Hacıdan kebap salonunun sahibi Hüseyin Bakar , ” He de Hacıdan” Şubesini Bahçelievler de Metroport Avm de hizmete soktu. Güneydoğuda yaşanan deprem ve sel felaketlerinden dolayı sessiz bir açılış yaptığını söyleyen Bakar’ı yine de dostları Şiirlerin Efendisi Ahmet Selçuk İlkan, Atv de Mutfak bahane yarışmasının Sempatik çifti Ahmet Altınbaşak ve Eşi Dora Altınbaşak, Menejer ve Organizatörler Harun Akbulut ve Burhan Zorlu, Azeri Sanatçı Süreyya Ayvazova ve birçok Hacıdan yalnız bırakmadı.
Hüseyin Bakar ayrıca yakın zamanda Etiler de ikinci mekanında müjdesini verdi.
Hüseyin Bakar: ” Yeğenim Fikret Çelikhan ile Bahçelievler ilk adımı atmış oldum.Yakın zaman da Etiler’de Yeni He de Hacıdan Ocakbaşı’nı açacağım. Bir çok yerden Franchising talepleri de gelmeye başladı, bu teklifleri de inceliyoruz. Tüm Dostlarıma desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum ” dedi Kebap salonunun açıldığını sosyal medyadan duyan bir çok ünlü davet edilmediği için sitem edince Bakar herkese tek tek deprem dolayısı ile çok sessiz bir açılış yaptığını ama ülkemiz yaralarını sarınca Etilerde yeni açılacak mekanda görkemli bir ünlüler partisi vereceğini söyledi.
Art of İst Atölye ve Türkiye Down Sendromu Derneği ile birlikte Güzel Sanatlar Akademisi tarafından düzenlenen SARP Resim Sergisi; 25 Mart Cumartesi günü saat 14.00’te Küçükçekmece Belediyesi Güzel Sanatlar Akademisi Performans ve Sanat Galerisi’nde açılışı yapılırken sergi 15 Nisan’a kadar ziyarete açık olacak.
Sergide, Sarp’ın farklı tarz ve tekniklerle yorumladığı 21 adet akrilik üstü tuval tablosunun yanı sıra eserlerin yapılış anlarının hikayeleri de yer alacak.
Art of İst Atölye Kurucusu Zeren TURGAY DEMİR, bu serginin Sarp’ın downlu bir birey olarak resmi önce hobiye sonra da tutkuya dönüştürme serüvenini anlattığını dile getirerek, “Sarp ile çoğu birebir olmak üzere özel ve grup atölyelerimizde gerçekleştirdiğimiz yaklaşık 2 yıllık bir çalışmanın meyvesini bu sergi ile alıyoruz. Yaşıtlarının kısa zamanda sıkıldığı resim atölyelerinde Sarp saatlerce öğrenmek için çaba sarf edip keyif alarak tutkuyla resim yaptı. Şimdi de kendisi gibi down sendromlu bireylerin de eğer isterlerse her şeyi başarabileceklerini bu sergiyle göstermiş oluyor” diye konuştu.
Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı Gün BİLGİN, down sendromlu bireylerin sanatın her alanında pek çok başarıya imza atabildiğine dikkat çekerek, “Toplumların gelişiminde önemli bir parametre olan sanat, Down sendromlu bireylerin gelişimi için de oldukça önemli. Hayatın içinde kendini ifade etme biçimine dönüşen sanatını üreten Sarp'ı kutluyor ve sevgiyle kucaklıyorum. Sarp ile doğduğunda tanıştık ve o günden beri derneğimizin, büyük ailemizin değerli bir üyesi. Onun bu başarısı Down sendromlu bireylerin toplumun ve hayatın her alanında olduğunun güzel bir örneği. Down sendromlu bireylere de fırsat eşitliği sağlandığında neler yapabileceğini gözler önüne seriyor. Biz de Türkiye Down Sendromu Derneği olarak hem Sarp’ın hem de bu amaçla yola çıkan tüm down sendromlu bireylerin her zaman yanında ve destekçisi olmaya devam edeceğiz.” dedi.
Dijitalleşen dünyada her alanda hızla dönüşüm yaşanırken özellikle anne babaların, çocukları için dijitalleşmeye adapte olması şart. Bilinçli ebeveynlerin hem kendileri hem de çocukları için dikkat etmesi gereken hususları, alanında deneyimli akademisyenler ve yazarlar, bu kitapta kaleme aldı. Aileler için birer rehber niteliğinde olan Dijitale Kalpten Bağlı Aile, Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Yayınları’ndan yayınlandı. Kitabın editörlüğünü ve bölüm yazarlığınıDr. Nabat Garakhanova üstlendi, aralarında Şeyda Toprak, Jenny Molendyk Divleli, Mustafa Savaşan,Ece Vahapoğlu, Pınar Erez, Hatice Yalçın, Nurhan Ünüsan, Çağrı Gümüş, Hatice Budak, Merve Büyükkaymaz, Neslihan Tuğba Küçükkoraş, Uğur Birkandan, Emine Erkoç, Gülriz Akaroğlu ve Ayber Acargibi hem akademi hem de iş dünyasından pek çok kıymetli isim, bölüm yazarı olarak kitaba katkı sağladı.
KİTABIN GELİRİYLE DEPREMZEDE ÇOCUKLAR İÇİN MASAL KİTABI ALINACAK
Eser sadece ebeveynlere değil, aynı zamanda çocuklara da hitap ediyor. Kitabın masal ekinde sürükleyici ve bilgilendirici üç masal yer alıyor. “Neci’nin Diji Maceraları”, çocukların dijital dünya hakkında erken dönemde bilinç kazanmalarına katkı sağlayacak. Kitabın ilk baskısından elde edilen gelir ile depremzede çocuklar için masal kitapları alınmak üzere harcanacak.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Aşık Veysel’in vefatının 50. yıl dönümünü ve UNESCO Aşık Veysel Yılı’nı, ülkemizin ödüllü bestecilerinden Erberk Eryılmaz’ın orkestra tarafından verilen sipariş üzerine yazdığı “Bir Büyük Dünya – Aşık Veysel” eseri ile andı. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği özel konser kapalı gişe gerçekleşerek büyük beğeni topladı.
Halk ozanımız Aşık Veysel’in vefatının 50. yıl dönümü anısına CSO ADA ANKARA’da düzenlenen özel gecede Şef Cemi’i Can Deliorman yönetimindeki orkestra, “Bir Büyük Dünya – Aşık Veysel” eserinin dünya prömiyeri ile dinleyici karşısına çıktı. Piyanist, şef ve vurmalı halk çalgıları yorumcusu Erberk Eryılmaz’ın, Aşık Veysel’in vatanseverlik kavramını dolduran çalışkanlığı, fikir açıklığı, eğitime ve bilgiye verdiği değerden esinlenerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına ithafen yazdığı eser sanatseverler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası bu özel konserde sahnesini; bestecilerin özgür sesleri, müzik tutkuları ve sınırsız estetik anlayışlarını dinleyiciye yansıtmak üzere kurulan Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi, Yeni Müzik Topluluğu ile paylaştı. Eserde zurna, kaval, tütek, saz, üç telli ve divan sazı gibi Türk müziği çalgıları kullanılarak, ünlü ozanın icra geleneği orkestra ile bütünleşti.