Büyüklerimiz derlerdi de anlamazdık; -Her yıl bu bayramları göresin.  Bayramlarınız, ailenizle, çocuklarınızla şen olsun, beraber olsun.

İnsan yaşadıkça; neler görüyor.  Güzel günler görelim, inşallah. Dünyaya gelen Pandemi,  insanların yaşantısını, doğrularını, alışkanlıklarını değiştirdi. Kendi sağlıklarını ve çevresindeki kişilerin sağlığını korumak için önlem almak, dikkat etmek artık kaçınılmaz.

Fakat her ne olursa olsun. Kendin için bir şeyler yapacaksın, ailen için, komşun için, akraban için bir şeyler yapacaksın.  

Yarın bayram, bu gün evimizi güzelce temizleyip, tatlılarımızı, yapıp ve kişisel temizliğimizi yaparak bayrama,  kendimize saygı gösterelim.

Bu gün bir arkadaşım aradı. Sesi alt perdelerden geliyordu. Evini temizlemiş, fakat bir yerlerde bir şeyler eksik, dedim ki,  -hadi mutfağa gidip bir tatlı yap, sonra iki komşuna verirsin.  İyi fikir, dedi.

Aslında; mutluluk altın tepside sunulmuyor. Biz onu kendimiz keşfedeceğiz.  Her zaman, harekette, bereket vardır.  Yaratıcılığını kullan,  birine yardım et, kendine yardım et, kendine bir fırsat ver.

Bayram nedense bana nezaketi, şefkati, paylaşımı, merhameti çağrıştırıyor.

Nezaket hep yanlış anlaşılmıştır, başkalarına karşılıksız yardım eden, doğru söylenmesi gereken yerde nazik bir dille, doğruyu söyleyenler, saf, aptal gibi algılanabilmiştir.

Çünkü öyle bir dünya düzenine gelmiştik ki; insanların birbirine saygılı olması, karşılık beklemeden bir şeyler yapması, olsa olsa aptallık gibi algılanıyor olabilir veya güçlü birinin güçsüz birisine karşı söylemiş olduğu zedeleyici sözler karşısında sessiz kalmak da diğer insanları nezaketsiz durumuna düşürebilir.

Aslında nezaket'in içeresinde takdir, saygı, şefkat, bilgelik de barındırır.

Yanınızda hiç kimse olmadığında, sizi hiç kimse görmediğinde ne kadar naziksiniz?

Siz kendinize de ne kadar nazik davranıyorsunuz? Hadi bugün nezaket üzerine düşünüp en yakınımızdan başlayarak eyleme dökelim.

Eşinize, çocuğunuza, büyüklerinize, kardeşinize gösterdiğiniz nezâket, mutluluk hormonu salgılamasını, karşılıklı daha iyi bir sağlıklı iletişim döngüsüne neden olabileceğini biliyor muydunuz?

Bugün sadece 10 dakikanızı ayırıp sessiz sakin bir yerde oturun, derin derin 3 nefes alın hafifçe gözlerinizi kapatın, kendiniz için güzel şeyler dileyin, sonra kendinizi karşınızda oturuyormuş gibi hayal edin ve ona hayatı ile ilgili güzel olumlu dileklerde bulunun.
Daha sonra bunu aile üyelerinizden birini hayal ederek yapın, sonra bir arkadaşınızı hayal ederek yapın ve sonra arada bir karşılaştığınız alışveriş yaptığınız veya karşılaştığınız biri olabilir. Onu hayal edin onunla da hayatları ile ilgili olumlu güzel dileklerde bulunun sonra yavaşça gözlerinizi açın.

Hiç aramadığınız sormadığınız, birisine telefon edin. Halini hatırını sorun belki kapınızın önüne bir kap su bir kap mama koyun.

Aslında bir çok şey senin elinde..

Şu an hayatına bir bak. Diyelim ki, bu güne ne ekiyorsan, yarın, 5 yıl sonra onu biçeceksin.

Diyelim ki, mükemmeliyetçi yanların var, onu törpülemeye ne dersin?

Halen kendine eziyet, başkalarına eziyet ediyorsun, fark et.

Farklı bir dünya var..

Dünya senin algıladığından daha farklı olduğunu hiç düşündün mü?

Bir soru soruluyor, hemen seni sinirlendiren şey nedir?

Kendinize ne kadar merhametli davranıyorsunuz?

Belki de en acımasız tavırları, sözleri, hakaretleri, kendi kendinize, yapmış olabilir misiniz?

Tabii bir de başkasına duyulan merhamet ne kadar var İçinizde?

Bu bayram, farkındalıklı bir bayram, belki daha önceki bayramlar, gelmelerden, gitmelerden, misafire yapılan hizmetten şikayet ediyordunuz.  Şimdi bayramlaşmanın, birlikteliğin kıymetini  daha iyi anladınız.

Dileriz, pandemi, dünyamızdan usulca gider. Mutlu, sağlıklı, farkındalıklı bir bayram diliyorum.

Bu bayram bir araya gelemesek de, daha çok bayramlar, birbirimize sarıldığımız, kucaklaştığımız bayramları göreceğimizi biliyoruz.