İki yüzlü sırtımızdan vuran dost bildiklerimiz hep hiç ummadıklarımızdan çıkıyor. Uzakta değil yakınında olandan kork demişler. Acaba bütün ilişkilerimiz çıkar üzerinden mi yürüyecek ve arkamızdan dönen oyunlar, yalanlarla mı devam edecek diye bazen soruyorum kendime. Böyle insanlar menfaati için herşeyi yapacaktır zaten size sırtını dönecek, dostluk, arkadaşlık, kardeşlik bitecektir. Dostumuzla herşeyi paylaşmak isteriz güleriz, üzülür ağlarız yanında olmak isteriz. Hatasını gördüğümüzde uyarırız. Sevgi ve saygıyı kaybetmeden destek oluruz. Güven demektir dostluk.

Bazen sevgilimiz, bazen kanımız, canımız ailemiz ve arkadaş dediklerimizden ihaneti görüyoruz. Oysa ki daha  çocukluğumuzda önce ailemize güvenmemiz gerektiği bize öğretilmişti. Pek çok kişinin ilk canım dediği anneden, babadan yada kardeşinden başına gelen kalmadı. Maalesef ihanet her yerde peşimizden gölge gibi geldi. Beraber olduğun kişinin egolu oluşu, benim dediğim dedik, baskıcı, agresif ve iftiracı gibi olumsuz davranışlarını bile bile ne için çekiyoruz...Dost dediklerimizden yanlış üstüne yanlışı, yalanları hep görmedik mi? 

Zamanımızı heba ettik.

En zor zamanlarımızda çaresiz hissettiğimizde, bir dost eli aradık hepimiz ama uzanan elin ne kadar kalleş olduğunu bilemedik. Kuyumuzu kazanın da en yakınımızda olduğunu anlayamadık. Gördük, duyduk, uyarıldık, inanmak istemedik, kendimizi kandırdık saygı, sevgi ve empati göremediğimiz kişilerle görüşmeye devam ettik. Yaptığını iyilik zannedip kendisini yücelten, aslında ona yıllardır ne iyilik yaptığınızı unutanların gün gelecek övünecek yüzlerinin kalmayacağını bilmemeleri, kurnaz aklı ile zeki olamadıklarındandı. Kimseyle var olmadık, kimsenin yokluğunda da silinmedik çok şükür. Birilerine hep emek verdik sırtımızda taşıdık. Onlar ise maalesef sırtımızdan vurdu mutsuzluğumuzla  beslenenler yanımızdaymış gibi davranıp arkamdamızdan işimizi aşımızı bozanlardı. Bu gün güven duygumuzu yitirdiğimiz  birisi bir daha asla dostumuz yada özel hayatımızdaki birisi olamaz. Seni kaybetmeyi göze almıştır zaten onlara güle güle demek gerekir. Neyse zararın neresinden dönerseniz iyidir diyelim konuyu kapatalım. En üzücü tarafıda böyle İnsanlar için bol keseden harcadığımız kıymetli zamanımızı heba ettik.

Zamanla çevremizden uzaklaşmaya yavaş yavaş insan ayıklamaya, kaliteli insanları hayatımıza almaya başlıyoruz. Artık senin için mesela dost demek çok zor olacak belkide canın kötü yandığı içindir. Özelinde  olacak kişiyide, arkadaşınıda bundan sonra daha dikkatli seçmeye başlayacaksın. Konuşup dertleşeceğin birinin olmasını ve bunun size ne kadar iyi geldiğini hissetmeyi elbette herkes çok isterdi ama ne kadar kötü bir his şüpheyle yaşamak korkmak. Bu yüzdendir ki yalnız olmaktan daha çok keyif alır olduk. Mesela ben çayımı, kahvemi tek başıma içmeyi, yürüyüş yapmayı herşeyi kendimle paylaşıp kimseye bir derdimi, sırrımı anlatmamayı öğrendim. En azından bu gün dertleştiğimi yarın başkasından duymuyorum kendimle mutluyum, keyifliyim. Bunun adına sanırım artık kaliteli yalnızlık diyorlar. Ara ara az ama sınırlarımın olduğu bir kaç arkadaşımla vakit geçirmek benim için yetiyorda artıyor bile. Bize gerçek dostlar lazım çakallar değil.

Hayatınıza yeni bir çevre, yeni arkadaşlıklar ve dostlukları, aşkları almak için yer açın. Eski yaşadıklarınıza bağlı kalarak yeniyi çağıramazsınız. Belkide yeni tanıştığın birisi yıllardır varmış gibi gelebilir ve hala böyle insanlar varmış diyebiliriz. Kendini düşün ve değer ver dilediğin gibi yaşa ömür kısa zaman değerli. Sizi yoran yıpratan kişilerden uzaklaşın insan temizliği yapın hayatınızda. Gerçek dost seni her yerde her ortamda savunandır. Dost  zor bulunur değerini bilmeyenler ömürleri boyunca yalnız kalmaya mahkumdurlar. 

Söylemedi demeyin...