Beşiktaş Şampiyonlar Ligi 4. maçına Lizbon’a sakatlıklar nedeniyle eksik gitti. Takımın gruptaki yeri nedeniyle Sergen Yalçın’ın nasıl bir kadroyla maça çıkacağı merak konusuydu. 11’ler açıklandığında hocanın tam defansif bir kadro sahaya sürdüğünü gördük. Olabilecek en kötü tercihti diyebiliriz. 

Daha maç başlamadan Beşiktaş’ın savunma yapacağını bilmek rakibe ister istemez bir özgüven verirken siyah beyazlılara yenilme 

hissi verdi. Sporting Lizbon ilk 15 dakika Beşiktaş’ın nasıl oynadığına baktı. Ardından hızlı çıkışlarla ve önde yoğun baskı yapan hızlı hücumla kendi oyununu sahaya mükemmel yansıttı. Lizbon ilk maçta da böyle oymamıştı. Beşiktaş orta sahası yine bu hıza yetişemedi. Neredeyse üç pasta rakip kaleye giden ve hızlı goller bulan bir oyun oynuyor Lizbon. Siyah beyazlılar savunma yapmaya çalıştıkça Lizbon daha çok atak yaptı.

31.dakikada penaltıdan golü bulan Gonçalves 38 de ikinci golünü atarken 41’de Paulinho ve 56’da Sarabia Beşiktaş savunmasının hatalarını affetmedi. Beşiktaş’ın kalesinde golü gördüğü anlar çok kritik dakikalar. Maç 90 dakika ama futbolda oyunun önemli çeyrekleri var ve Beşiktaş tam bu anlarda goller yedi. Sporting Lizbon karşısında fazlasıyla eksiği olan Beşiktaş’ta sahada yer olan oyuncularda çok etkisizdi. Fizik gücü, oyun anlayışı ve mental olarak hazır olmayan bir Beşiktaş izledik. 

Sergen Yalçın’ın Alex Teixeira, Oğuzhan, Umut Meraş ve Can Bozdoğan varken neden savunma ağırlıklı bir kadroyla çıktığını anlamak zor. Diyelim ki maçı ilk etapta tutmak daha sonra kanat ortalarıyla, kontralarla golü bulmak istedi. Fakat 11’ e baktığımızda hızlı çıkabilecek oyuncu yok. Larin yakaladığı fırsatları rakipten önce gole çevirebilse dahi bu kadroyla yine oyunu tutmak imkansız.  

Futbol fiziksel olduğu kadar aynı zamanda mental bir oyun. Bu ikisinin maç içinde senkronize olması çok önemli. Teknik yönetimin maç devam ederken yaptığı veya yapamadığı her hamle sahada oynayan oyuncuya mesajdır. Sergen Yalçın’ın 31. dakikada penaltıyı yedikten sonra taktik planını değiştirmesi ve sahaya yansıtması gerekiyordu fakat geç kaldı. Haliyle bu skor hocaya yazar. 

Bu maçtan bağımsız genel anlamda tüm oyunlara baktığımızda Welinton, Gökhan ve Kenan Karaman’ın bu takımda yeri yok. Öte yandan Atiba bu sezon yetersiz kalıyor çünkü etkili olduğu yerde değil. Bu sene Beşiktaş başka bir oyun oynuyor haliyle Atiba’yla maça başlamak büyük hata kenarda Teixeira, Can, Salih varken. 

Dilerim ki okyanusun sert havası Beşiktaş’ı kendine getirir zira siyah beyazlıların önünde sert bir fikstür var. Ayrıca federasyonun Trabzonspor maçını Cumartesi oynatması ise tam bir skandal. O maçın Pazartesi’ye alınması gerekiyor.