Beşiktaş, Lyon maçında aldığı 3 puanı, dün akşam Malmö karşısında aldığı galibiyetle taçlandırarak UEFA Avrupa Ligi’nde puanını 6’ya yükseltti.

Avrupa Ligi’ne zorlu maçlarla başlayan ve ilk iki maçını kaybeden Beşiktaş’ta Malmö maçı son derece önemliydi.

Maçtan hemen önce Ciro Immobile’nin sakatlanması nedeniyle ileride, hücumda kimin oynayacağı merak konusuydu. Açıkçası Giovanni van Bronckhorst’un Ajax maçındaki santrfor tercihi bu merakın sebebi. Beşiktaş’ın fizik gücünü zorlayacak bu tip zorlu maçlarda, hücumda Immobilie yoksa oynaması gereken ileri üçlü bence; Rafa, Semih ve Muçi üçlüsüdür. İsveç ekibi Malmö, tüm kuzey ülkeleri gibi atletik, çok koşan ve fizik gücü yüksek oyunculara sahip. Üstelik artık kendi ülkelerinde ligin sonuna geldiler ve haliyle maç ve oyun ezberleri oturmuş durumda. Bu nedenle güçlü bir hücum hattı oluşturmak Beşiktaş açısından kritikti. 

Maça baktığımızda 11 ‘de sahne alan Rafa, Semih ve Muçi üçlüsünün sergiledikleri güçlü performansın, skoru yazdığını görüyoruz. İlk yarı özellikle Semih, final paslarında daha doğru tercih yapmış olsa, skor ikinci yarıya kalmazdı. Rafa’nın olağanüstü çabası, Svensson’un muhteşem oyunu, Gedson’un mücadelesi, Paulista’nın kademeki profesyonelliği ve Mert’in kurtarışları maçın hikayesini yazan ana unsurlardı. 

van Bronckhorst’un ikinci yarı yaptığı değişiklikler bize gösterdi ki, Beşiktaş doğru 11 ile doğru yerleşimle sahaya çıktığı zaman kazanıyor. Al-Musrati ve Rashica oyuna girdikten sonra Beşiktaş orta sahası hücuma daha etkili paslar üretti. Bazen çok şaşırıyorum! Al-Musrati’yi beğenmeyenler var. Etkili oynamak, sadece gol atmak, dripling atmak değildir. Oyuncuların topsuz alanda ne yaptığına bakmak futbolda çok önemlidir. Al-Musrati de tıpkı Paulista gibi geriden etkili oyun kuran tek orta saha ve Beşiktaş’ın oyunu için önemli bir yere sahip. Rashica ve Al-Musrati sakatlıkları sebebiyle 90 dakika süre almaya uygun olabilir. Hocanın son 20’de oyuna almasını buna bağlıyorum. İlk 11’e böyle başlayıp skoru aldıktan sonra oyundan alsa daha çoşkulu bir oyun izlerdik. Hocanın tercihi tam tersi oldu. 

Özellikle altını çizmek istediğim bir nokta, van Bronckhorst, Beşiktaş’a yeni bir sistem kurmaya çalışıyor. Mücadele eden, doğru paslar yapan, fizik gücü yüksek ve üreten bir takım sistemi üzerinde çalıştığını görmek mümkün. Bu sebeple, taraftarın istediği coşkulu oyun için biraz süreye ihtiyacı var. Elindeki kadro kısıtlı, bazı bölgelerde neredeyse alternatifi yok. Bu nedenle belli oyunculara yatırım yapıyor, ekstra çalıştırıyor, Muçi örneği gibi. Muçi’nin de kaleyi doğrudan gören şutlarda ve son vuruşlarda daha sert ve etkili olması şart.

Hocanın tek sıkıntısı; bazı oyunculara yeterince şans vermemesi. Özellikle Salih’i bir an önce takıma monte etmesi gerekiyor. Beşiktaş’ta Salih’in oynaması demek, Gedson’un performansının yüzde yüz artması demektir.