Çoğu insan gibi bende internet ve bilgisayar bağımlısıyım; ama kullanmadığım zamanlar onu özlemiyorum, sigaradan uzak kalmış bir sigara tiryakisi gibi yoksunluk belirtileri göstermiyorum. 

    İşi gereği her gün saatlerce bilgisayar başında olma durumunda olanların bankacıların, muhasebecilerin ve benim gibi yazarların, danışmanların bilgisayara bağımlı hayatları vardır. Bilgisayardan uzak kaldığımda rahatsız olmuyorum, sigaradan uzak kalmış bir tiryaki gibi yoksunluk belirtisi göstermiyorum.    

Otomobile bağımlıyız, eve bağımlıyız sokağa bağımlıyız, kredi kartlarına bağımlıyız, sosyal varlık olarak diğer insanlara bağımlıyız. Ancak zorunluluktan doğan bu tür bağımlılık hastalıklı bir bağımlılık değildir.       

  Bu tür bağımlı olmaktan kasıt, hayatımızı devam ettirebilmek için kullanmak ve birlikte olmak zorunluluğu anlaşılır.     

Bağımlısı olduğumuz, kredi kartı, otomobil, bilgisayar gibi nesnelerden ayrı düştüğümüzde özlüyor muyuz? Yoksunluk belirtisi gösteriyor muyuz? Aklımızda sadece ona kavuşmak mı var?  

Kullanmadığımız ayrı kaldığımız zaman rahatsızlık çekiyorsak, yani yoksunluk içine giriyorsak bu hastalıklı bir bağımlılıktır.      

Tıpkı sigara tiryakisinin, alkoliğin, eroinmanın, aşka düşen insanın bağımlısı olduğundan uzak kaldığı zaman yaşadığı duyguları internet içinde yaşıyorsak, yoksunluk belirtileri gösteriyorsak o zaman biz hastalıklı bir durumla karşı karşıyayız demektir.      

Sorunlu İnternet bağımlılığı, yani internetin sağlıksız kullanımı, maddesiz dürtü kontrol bozukluğudur.       

Kumar, porno, oyun, kleptomani(hırsızlık), alışveriş, kişi bağımlılığı, patolojik aşk, davranışsal, maddesiz dürtü kontrol bozukluğudur. Sigara eroin ilaç ise madde etkisiyle oluşan bağımlılıklardır.      

İnternet bağımlılığında neden-sonuç ilişkisi nedir?   

Maddeli maddesiz bağımlılıklar, ruhsal bedensel zihinsel sorunların hem sonucu ve hem de nedeni olabilir?    

    Marazi kişilik yapısı, asosyal olmak, kumara, pornoya, oyunlara bağımlı olmak, aile yapısının sağlıksız olması, depresyon hali gibi olumsuzluklar yüzünden insanlar bir kaçış yolu olarak sağlıksız internet kullanımına yönelebilirler.    Ya da bir şekilde bağımlı hale gelmişlerin ruhsal, duygusal, zihinsel ve bedensel bozulması kaçınılmazdır 

  Ayrıca facebook, İnstagram gibi çok yaygın kullana geldiğimiz sanal ortamlarda internet bağımlılığı için bir faktördür.     

İnsanların ne olduklarından çok, ne olmak istediklerinin, özlemlerinin, değerlerinin ortaya konulduğu yerdir facebook.      

Bir iletişim, anlatma, anlaşılma kendini iyi hissetme ve sanal ortamda sosyalleşme aracıdır facebook.      

Sanal gerçeklikler, beynimizin ayna nöronları sayesinde, somut gerçekliklerle aynı etkiler gösterebilmektedir. Önceleri sadece meşhurların ünlülerin tüm yaşamları medyada  

sergilenir o insanların narsistik yapıları tatmin olur daha da güçlenirdi.      

Ancak sosyal medya çok sıradan insanların bile tüm özel yaşamı, fotoğrafları göstermek, paylaşmak istedikleri anlatmak istedikleri, olmak istedikleri rahatlıkla ortaya konulmakta, insanlar kendilerini ifade edebilmek de bir ölçüde tıpkı ünlüler gibi narsistik yönlerini tatmin edebilmekteler.   

İnsanlar; acıdan, yasaktan, günahtan zararlıdan ayıptan kaçmak yerine; haz duygusunu tatmine, hoşlandığı, zevk aldığı keyif duyduğu ve rahat ettiği şeylere koşma eğilimi daha fazladır.    

Kumarıyla, pornosuyla, oyunlarıyla sağlıksız kullanımına neden olan, ruh halimizi bozan ve klinik tedavi ye ihtiyaç gösteren bilgisayar; her an elimizin altındadır. Her işimiz için yaralandığımız bize sayılmayacak ölçüde faydaları olan bilgisayar; iki ucu keskin bıçak.      

Çocuklarınıza bilgisayarı yasaklamayın. Onlarla her konuda olduğu gibi bilgisayar kullanım konusunda hangi yaşta ne kadar, nasıl ve ne zaman kullanacağı konusunda bilgilerin konuyu çocuğunuz bir rehber öğretmen, bir psikolog veya bir uzmanla birlikte değerlendirilmelidir.  

Eğitim 3.0 diye tanımlanan 200 yıllık sistemde tüm bireylerin aynılaştırılması eğilip bükülerek istendik yapıya getirilmesi amaçlanır. 

 Eğitim sistemimiz ve bağımlılık ilişkisi nedir? 

        Bu sistemde müfredat konularının sorgulanmadan, analiz edilmeden, anlaşılmadan bilginin ezberlenerek depo edilmesi vardır. Beyin bir depo gibi kullanıldığından gelişimi sekteye uğrar. 

  Otoriter, baskıcı, denetleyen, yaratıcılığı yok eden biat ettiren yöntemlerde aklın, vicdanın sınır ve sorumluluk bilinci ile iradenin gelişmesi mümkün değildir.  

     Buna karşın çağdaş eğitim sistemi daha bireycidir. Bu sistemde ise öğrencilerin var olan potansiyellerinin ortaya çıkarılması, ilgi alanlarının keşfedilerek yeteneklerinin geliştirilmesi, onların daha yaratıcı, daha yenilikçi olmalarını sağlar. Bu sistemde öğrenciler hiçbir bilgiyi ezberlemeden üzerinde sistematik düşünme yaparak sorgular, analiz eder, anlamaya çalışarak öğrenirken, beyin depo gibi değil, bir imalathane gibi kullanılır ve gelişim içine girer 

      Sorgulamayan ezberci eğitim sisteminde yetişenlerin mantık, muhakeme ve analitik düşünce sistemleri çok da kullanılmadığı için sorumluluk duygusu gelişim eksikliği içindedir.          

Madde bağımlılığı konusunda aynı şartlara maruz kaldıkları halde muhakeme yeteneği, analitik düşünce sistemi gelişmiş olanların ileriyi görebilmeleri, sorumlu davranmaları, gelişmiş aklı çapları bir  kontrol mekanizmasıdır.     

  Okullarımızda daha fazla mantık, felsefe, sanat, müzik, beden eğitimi matematik derslerine ağırlık verilmesi madde bağımlılığının azaltılmasında bir diğer faktör olabilecektir.  Hakkı Güleç