Dini bayramımız, kutsal özel gün… İnsanın psikolojisine maneviyatına huzur veriyor. Bayramların en güzel yanı inancını yerine getiren veya getirmeyen herkese neşe katıyor.
Basın ve medyanın gözümüze sokarak; “Nerde o eski bayramlar!” deyip durması ise  bilinçaltındaki canım çocukluğumuzun bayramlarını depreştiriyor. Her birimiz, eski bayram tatlarının kaybını biliyoruz ve değiştirecek bir şeyi de bulamıyoruz.
Bayram denince aklımıza o çocuklaştığımız, büyüklerimizin koruyuculuklarını maddi ve manevi en güzel şekilde yaptıkları günler geliyor, aklımıza. Fakat şimdiki bayram hareketlerinden farklı geçmiş bayramlarımıza “Başka, bambaşkaydı!” söylemeden geçemiyoruz.
Bayram, demek tatile çıkma, eğlenme, seyahat etme anlamını aldığından bu yana; çocukluğumun kutsal bayramını kutlamakta zorlanıyorum. Anlamını kaybetmemek için ailemle baş başa olmaya çabalıyorum.
Yozlaşmamış, Anadolu’nun bazı kesimlerinde devam eden bayram gelenekleri, ne yazık ki; büyük şehirlerde, yaşadığı kenti boşaltıp tatil yerlerindeki işletme sahipleriyle bayramlaşır oldular. Bu nedenle; inadına tatile çıkmıyorum. Bayramda, ailemle olmak; canım anne ve babamı kucaklamak mutlu ediyor beni, belki sizlerden bazılarını da!..
Çocuksu bayram sevinçlerim var olsa da; yine de bu bayram, buruk ve neşesizim!!
Kardeşliğe, barışa, hatır gönül almaya ne kadar çok ihtiyacımız var, adeta barış olgusuna özlemle; aç susuz iken, kaçımız bayramı anlamında bayramlaşma geleneğini yapabildik? Doğrusu, hemen hemen hiçbirimiz yapamadık yine!..
Tatil beldeleri dolup taşarken bayram günlerinde;
Kaçımız, yoksul  insanları kucakladı?...
Dini bayram gereği kaç zengin, gariban ailenin kapısını çaldı?..
Küskünler barıştı mı, aileler yakın akrabalar, dost ziyaretleri yapıldı mı?
Ne acı ki; yoksullar zenginin kapısında sıraya girmişken, sokak çocuklarının bayramı kutlanmazken,
Terör almış başını giderken,
Günahsız masum çocuklar katilam edilirken,
Yakınımızdaki  ülkelerden savaş çığlıkları gelirken,
Ülkem de; hukuk adaleti karanlığa gömülmüş, birileri umursuz, duyarsız eğlenirken diğerleri kan ağlıyorken, ekonomi bazılarını şımartıp diğer birilerini düşündürüyorsa.
Toplum ruh sağlığı bozulmuş, psikolojik ve fiziki şiddet içindeyse halk;
“Bu bayramlaşmak ne diye?..”
Kelime kalabalığı tümcelerle kutlama mesajları, susmayan telefonlarla bayram kutlanıp, tatil  eğlencesinde; “Ramazan Bayramı” gelmişse; sanırım, benimde nezaketten “Bayramınız kutlu mutlu olsun” demem gerekiyor.
Anlamında, kutlanılacak mutlu bayramlara…