Hayatta ne yaşıyorsak, ne işitiyor, ne duyuyorsak aslında içimizdeki dünyanın, algının bilincimize çıkmış hali diyebiliriz.

Aile içinde, işyerinde bazen bize ters gelen, kendi doğrularımızı dayatma, bazen karşıdaki kişilerin bize düşüncelerini dayatması sonucunda,  karşıdan direnç görünce ya da direnç gösterince üzüldüğümüz anlar olabilir. Zaman içinde fark ediyoruz ki, doğrularımız sadece bizim durduğumuz yerden görünen durum, karşıdan bakan kişi durumu daha farklı bir açıdan değerlendirebiliyor.

Fevri davranışlarımızdan dolayı kimbilir kaç kez pişman olmuşuzdur. Önemli olan kişi dönüp kendine sormalı ben burada nasıl bir tepki verseydim. Hem kendim hem de karşımdaki insanlara aktarımım, paylaşımım daha yerinde olurdu.
Değiştiremeyeceğimiz şeyler olabiliyor. Değiştireceğimiz şeyler ise dış dünyadan aldığımız, algıladığımız kadardır. Ruh, beden, zihin terbiye edilebilir. Sürekli eleştirel açıdan bakıp derinliklerde yatan huzuru göremeyip, doğanın, ilahi sevginin, yaratanın sırrına eremeyebiliriz. Beden dinlenmek, iyi beslenmek, özen gösterilmek ister.

Sürekli etli, yağlı, işlenmiş gıdaları tüketen insanları gözlemleyin, bu beslenme tarzı onların hem bedenine hem de duygu ve düşüncelerine etki eder.

Bir de sorunlardan kaçmak için ne bulursa yiyen, tüketen ama doymayan insanlar da var. Önce ruhumuzu arındıralım. Zihindeki karmaşa bedenimizden rahatsızlıklar olarak çıkar. Beden canlıdır ve duygularla, düşüncelerle çalışır.
Zihindeki karmaşalardan biri de kabul etmekle ilgili, beklentilerimizle ilgili durum veya konulara verdiğimiz dirençten kaynaklanır. Neden işim eve uzak? Neden maaşım bu kadar? Eşim şöyle, çocuğum böyle, uzayıp giden sorular.. Hatta bazen içimizi acıtan fakat başka birinin durumunu anlamadan, dinlemeden atlamak olaya müdahil olmak, çözüm yerine sorunun bir parçası olmak.

Şimdi bu durumlar kişiye ne kazandırıyor. Belki de sadece arabesk bir bakış açısıyla hareket etmiş oluyorsun.  Zaten ailem böyle, işim şöyle, çocuğum problemli, sonra bakıyorsun ruh ve beden sağlığı da bozuluyor. Bu sefer hem hasta hem daha geçimsiz bir ebeveyn, çalışan, eş olarak bulunduğu her sistemde arıza çıkarıyor.

Yaşama bir şeyler kat, kendine dokunuşlar yap. Bilirsiniz yumurtaya dışardan vurursanız hayat biter, yumurtaya içerden vurulursa yeni bir hayat başlar.

Başka neler mümkün.