Önce aşkı tanıdı yürek, bağlandı!
Sonra sevişmeyi öğrendi utandı, ıslak bir öpücük nedir bildi, kızardı.. Sonra hasretliği öğrendi, yandı! Giderek alıştı; ama parçalandı.. Yine de dayandı, çünkü aşk bağımlılık yaptı.. 
Her şey gibi.. Sigara gibi mesela, teker teker, ne olacağını, kendine nasıl da bağlayacağını bilmeden, dost mu düşman mı bilmeden başlandı. Öyle bir alışıldı ki sonra, nefes nefes boğarak, keyif sanarken içine dolarak, bazen kahve tadında bazen acı tütün..
Sonra bir gün bıraktı bizi aşk, çünkü bağımlılık bir süre sonra bayar içini. Taraflardan biri çekilmek ister, çekilir de.. Çok zor olduğunu bile bile, öle öle belki de bırakır elini elinden. 
Şimdi yeni başlangıç zamanı dersin, zaman geçer yenisi olmaz belki ama eskisi de yoktur netice de.. Hep aklındadır aslında da, gülümser geçersin.. Gülüşü de gelir aklına, gözlerinin rengi de. Hatırlarsın da hatırlarsın..
Ama asla dersin, bir daha a-s-l-a! Asla aşkı gönlüme, sigarayı elime almayacağım.. Hah! Kimi kandırıyorsun bulsan yine o aşkı, vurursun dibine, bulsan cigarayı.. 
Böyle bir şey işte bağımlılık, bazen elinle, bazen keyfinle ve bazen de yüreğinle bağlanırsın. Kimin yok ki bağımlılığı, kundaktaki bebenin bile yok mu yani pepee’sine bağımlılığı..
Ne yapmak lazım, bağlanmamak mı.. Mümkün mü? Mümkünse de bilinir mi baştan, öyle hesabı kitabı olur mu ki.. Olmaz, başlarken fark etmezsin de, biterken koyar yüreğine. Bir nefes daha istersin, valla bak yeter dersin, bir kere daha değsin nefesi nefesime, yeter! Yetmezzzz bir kere değdimi dudağına meret, gerisini de istersin. İstemesen de, nefret de etsen durur aklının bir köşesinde. 
Napalım bağlıyız işte bağımlıyız.
Hem ne demiş ünlü bir ÜŞENİR: BOŞVERRRRR