Dağın zirvelerinde yavrularına gösteriyor...
Armut ağaçlarını, elmaları ve de derelerde balıkları...
Yaşadığı yer, babasından annesinden gördüğü bildiği, her zaman su içtiği ve de yavrularına sevgi gösterdiği yer...
Elinde pasaportla memleket değiştirmiyor...
Orman ve nimetleri onun ev ortamı...
Diğer canlılarla uyumlu...

Tansiyondan, şekerden öleni yok…

En doğal haliyle ölene dek yaşıyor…

Ve çocuklarını bırakıyor geleceğe…

Doğanın mirası diye…

*       *       *


Gazetelerde okuduk, üzüldük…

Televizyonda izledik,  sinirlendik…

Sanal ortamda bastık küfrü en uç noktasından…

Neden mi?

Adam gitmiş ayıyı öldürmüş...
Canavarca hisle öldürüp yavrularını ayırmış AYI dan...

Yetmemiş, birde başında fotoğraf çekip kayıt almış, sanal ortamda göstermek için…

Hava atacak ya iyi avcıyım diye…
Oysa bir düşün bakalım canavar adam...
Ayı da; elma, armut ve balık yediriyor yavrularına…
Su içip, içirip oynuyor onlarla...

Seviyor, kızıyor ve de affediyor…

Senin gibi...

Ancak sende bir fazlası var…

Öldürmek…

*       *       *


Adam katil...

Üstelik katil olmaktan dolayı mutlu ve çekim yapıp paylaşacak kadar da doğa düşmanı…
Yani her türlü bela okunacak kadar insanlık dışı bir yaratık...
Ayı ise masum...
Rahmet okunacak kadar iyi insana benziyor...

Yavruları ne yapacak anne ölünce?

Yaşamayı öğrenemediler ki daha…

Nasıl yaşayacaklar?

Yavrular…

*       *       *

Ey katil insan…

Dünyanın çocuklar tarafından en çok sevilen canlısı AYI YOGİ dir…

YOGİ yi bilmeyen olmaz yer yüzünde ve gelecek kuşaklara devam eder bu bilme…

İşte tam bu noktada bir önerim olacak…
Başlı başına...
Hayvan mahkemeleri olmalı...
Ve de canavar insanlar ceza görmeli...

Hem de en ağırından…