Akademik çevrelerde, birkaç gündür en çok konuşulan konu, Avrupa Birliği’nin alternatifinin ne olduğudur. Başbakan Erdoğan’ın son verdiği röportaj, bu konuda yeni ufuklar açtı. Başbakan’ın ilginç cevabı, Avrupa Birliği’nin alternatifini ortaya koydu. Bu yapılanma, Şangay Beşlisi yani Şangay İşbirliği Örgütü… Şangay Beşlisi nedir? Şangay Beşlisi, 1996 yılında, Çin’in öncülüğünde, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın katılımıyla oluşturulan bir yapılanmadır. Şangay İşbirliği Örgütü ise 2001 yılında, Şangay Beşlisine, Özbekistan’ın katılımıyla oluşturulan uluslararası bir örgüttür. 
Peki, bu örgütün Türkiye ile ne ilgisi var? Geçen sene Haziran ayında, Türkiye, bu örgüte “diyalog ortağı” olarak kabul edildi. Diğer diyalog ortakları ise, Sri Lanka ve Beyaz Rusya’dır. Örgütün resmi sitesinde, Türkiye, diyalog ortağı olarak yer almamaktadır. Türk Dışişlerinin, Türkiye’nin diyalog ortağı olarak kabul edilmesiyle ilgili yaptığı basın açıklaması, sitede yer almaktadır. Örgütün gözlemci üyeleri ise, İran, Pakistan, Hindistan, Moğolistan ve Afganistan’dır. 
Türkiye’nin Doğuya yönelişi yeni mi? Türkiye, uzun yıllardır yönünü, Batı’ya dönmüş durumda. Ancak, AB’ye olan ilgi, gün geçtikçe azalıyor. Fasılların açılamaması, vize muafiyetinin uygulanmaması, hükümetin canını sıkıyor. Bu noktada, alternatifler arasında Şangay İşbirliği Örgütü, ortaya atılıveriyor. Bizzat Başbakan tarafından, Şangay Beşlisi, daha iyi ve daha güçlü deniyor. Başbakan, kapıda bekletilmekten sıkıldıklarının, altını çiziyor. Ona göre, AB için yapılması gereken her şey yapılmış durumda. Sarkozy ve Merkel’in Türkiye’nin üyeliğini baltaladıklarını da eklemeyi, unutmuyor. Güney Kıbrıs’ın, Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde, engellerden biri olduğunun farkında. Başbakan, Avrupa Birliği’nin ekonomik göstergelerini beğenmiyor ve Türkiye’nin Maastricht kriterlerini karşıladığını, AB’nin karşılayamadığını, belirtiyor. 
Sanırım Başbakan Şangay Beşlisi terimini kullanırken, bir üye devleti es geçiyor. Bu ülke, Şangay İşbirliği Örgütü bünyesinde yapılan askeri tatbikatlara uzun süredir uzak duran Özbekistan olabilir. Çünkü Şangay Beşlisi, örgüte dönüşmüş durumda.
Türkiye, Rusya ve Çin’le işbirliğini önemsiyor. Adana Tufanbeyli’deki 330 milyon ton yerli kömür rezervinin, Çinli yatırımcı firma tarafından değerlendirileceği, açıklanmıştı. Rusya ile doğal gaz ve nükleer santrallerle ilgili geniş işbirliği ağı bulunuyor. Şangay İşbirliği Örgütü, barış, güvenlik alanları gibi, ekonomi, ulaşım, iletişim, bilim ve eğitim alanlarında işbirliğini amaçlar. Örgütün kuruluşunda, uluslararası sistemin, tek kutuplu doğasına karşı çıkma amacı güdülmüştür. Sistemdeki farklılaşmaya, bölgesel işbirliğiyle cevap verilme ihtiyacı ortadadır. Haziran 2012’de yapılan Şanghay İşbirliği Örgütünün toplantısında, Afganistan’a gözlemci statüsü verilmesi kararlaştırıldı. İran’ın üyelik başvurusu,  Birleşmiş Milletlerin yaptırımları gerekçe gösterilerek reddedildi.  Örgüt üyeleri, Suriye ile ilgili olarak, bağımsız bir ülkeye dış müdahalede bulunulmasına ya da rejim değişikliği dayatılmasına karşı olduklarını bildiride belirttiler. İran’la ilgili nükleer müzakerelerin sürmesi gerektiği ve şiddet içeren eylemlerle çözümün kabul edilemeyeceğini belirttiler. 
Şangay İşbirliği Örgütü’ne gösterilen ilgi, AB’ye alternatif olarak değerlendirilmese de çift kutuplu ve tek kutuplu dünyadaki Türkiye profilinin değiştiğinin, açık bir göstergesi. AB, kendi yaralarını sarmakta aciz kalıyor ve “rüyaların örgütünden”, “düşkünlerin örgütüne” giden bir resmi renklendiriyor. Başbakan’ın sözleri, blöf olarak değerlendirilse de sözlerin büyük ses getirmesinin nedeni, yeni bir dünyanın oluştuğunun yarattığı farkındalık ve şaşkınlık. Parasız pulsuz, desteksiz demokrasi ve insan hakları söylemi, açıkta kalıyor. Türkiye, Şangay İşbirliği Örgütü üyesi ülkelerle, teröre karşı işbirliğinde bulunacak. Ekonomik işbirliğini artıracak. AB hedefini, bir kenara iterek değil, AB üyelik hedefiyle beraber bunları yapacak. Askeri alanda yapacağı işbirliği ise, daha sınırlı kalacak. AB ile mukayese edilen Şangay İşbirliği Örgütü, daha iyi ve daha güçlü olarak nitelendirilse de, iş, güvenliğe gelince, şartlar değişecek. NATO üyesi Türkiye’nin yükümlülüklerinden sıyrılacağını, askeri antlaşmalarını, silah alım antlaşmalarını bozup, yeni antlaşmalar yapacağını beklemek, safdillik olur.