“Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi kurucusu adına”

Atatürk’ten İzzet Baysal’a

İzzet Baysal’ı 1994 yılı Ocak ayında tanıdım.

İlk gördüğümde dikkatimi çeken gözlerindeki gurur oldu.

Hafiften gülümseyerek baktığı yeni yüzlerin saygı ve sevgi dolu olmasından öyle mutlu oluyordu ki, anlatılmaz.

Hanımeli kokuları gibiydi insan sevgisi İzzet Baysalın gülen gözlerinde…

Yüreğindeyse sıcacık vatan sevgisi…

*     *     *

O günlerde.

Gelişen üniversitemizin geleni gideni çoktu.

Cumhurbaşkanları, Başbakan, bakanlar, vekiller sırasında boşluk hiç olmadı.

Bir gün, İzzet Baysal’a devlet üstün hizmet madalyası verdiler Kardelen sinemasının eski salonunda

İzzet Baysalın gözlerinden birkaç damla yaş boşandığını gördük hep birlikte.

Gururun sevinçle kardeş olmasına tanık oldu yüzlerce insan.

Gözyaşı seli tufana döndü alkışlar arasında.

Sahnenin arkasından izliyordu, bir kaşı hafiften kalkmış Mustafa Kemal.

Bir büyük insan karşısında ellerini parçalıyordu alkıştan.

Mustafa Kemal şakaklarını hafiften oynatarak seslendi bir gün.

İzzet sen de ermiş oldun… yanımda yerin hazır

*     *     *

Resepsiyonlarda.

İzzet Baysal’a hizmet etmenin mutluluğunu yaşayan öğrencilerim çok.

Bu satırların sahibiyse, sadece kölesi oldu o güzel insanın ve gözlerinin içine baktı.

Memleketini sevmenin ötesinde bir duygunun kaynağını yakalamaktı amacı.

Uzun yılların gözlemiyle çözdü İzzet Baysal’ın sonsuzlukta renklenen sırrını.

İnsanı sevmek ve dürüstlük

*     *     *

İzzet Babamız oldu o.

Sevgisinden bir parça almak için el öpmeyen kalmadı.

Malını mülkünü verdiği devletin onun adına kurduğu üniversite çok mutlu etti o’nu.

Bu dünyanın başköşesinden öte dünyanın başköşesine göç etti bir gün.

Dağlar selam durdular bu büyük insana…

Kuşlar korosu en ağlamaklı sesleriyle şakıdılar uğurlarken.

Mustafa Kemal o’nu bekliyordu.

*     *     *

İzzet Baba’yı arıyoruz şimdi.

Anılarımızın hiç bitmeyecek tazeliğinde yukarılarda gözlerimiz.

Mal’da yalan, mülk’te yalan’ı” Yunustan okusak ta, O’nda öğrendik gerçekliğini.

Sevda türkülerini onun için yeniden yazmaya başladılar.

O’nun için, her yıl gök kubbeyi açıyor Yaradan.

Aramızda dolaşıyor bir tatlı tebessümle.

Yanında, Mustafa Kemal.