Pakistan'ın ilk Ay misyonu iCube-Q yörüngeye başarılı şekilde girdi Pakistan'ın ilk Ay misyonu iCube-Q yörüngeye başarılı şekilde girdi
Haber: Damla Oya Erman

Apple'ın en uygun fiyatlı dizüstü bilgisayarı ve MacBook Pro ile birlikte en popüler bilgisayarlarından biri haline gelen MacBook Air, şirketin özel silikon çipleri ve 2022'deki çarpıcı tasarım değişikliği ile yıllar geçtikçe daha da sevilen bir hale geldi.

Ancak bu ince ve hafif tasarımın ve neredeyse hiç port içermemesinin bu kadar kesin bir başarı olması her zaman garanti değildi. Apple, MacBook Air'i ince ve hafif dizüstü bilgisayarlarına ve giderek artan ultra taşınabilir netbook'ların yükselişine karşı bir cevap olarak tanıttı, ancak bu yenilik, o dönemde oldukça riskli görünen bazı eksikliklerle doluydu. Bu bahis, bilgisayarlarımızdan beklediğimiz ve talep ettiğimiz özellikleri büyük ölçüde şekillendirerek başarılı oldu, ancak bu yolculuk kendi tuhaflıkları olmadan değildi.

Mucizevi ince tasarım ve garip eksiklikler

MacBook Air'in tarih boyunca Apple ürün lansmanlarının unutulmaz anlarından biri, şirketin efsanevi CEO'su Steve Jobs tarafından gerçekleşti. Jobs, MacBook Air adını taşıyan yeni dizüstü bilgisayarı tanıttı ve bu cihazın herhangi bir ofis binasında bulabileceğiniz bir dosya zarfına sığacak kadar ince olduğunu gösterdi. Fikir ilgi çekiciydi, çünkü kim istemezdi ki memolar yığını kadar ince ve hafif bir dizüstü bilgisayar?

2008 yılındaki MacBook Air, günümüzdeki dizüstü bilgisayarlarla karşılaştırıldığında nispeten kalın görünse de, Apple'ın mühendislik zekası etrafında inşa edilmiş bir satış stratejisiyle tanıtıldı. Jobs'a göre, o dönemdeki diğer "dizüstü bilgisayarlar" ince olabilir ve üç pound civarında hafif olabilir, ancak ekran kalitesi, klavye boyutu ve işlemci performansı konusunda ödün vermek zorundaydılar. Diğer yandan MacBook Air, tüm bu özellikleri, hatta daha güçlü (ve özel) bir Intel Core 2 Duo çipi içeren bir gövdede sunabilmişti, rakiplerinden daha ince bir tasarımla.

Bu dönemde orijinal MacBook Air, Apple'a göre en ince noktasında 0.16 inç ölçüyordu ve maksimum yüksekliği, "rakiplerinin en ince noktasından daha az" olan 0.76 inç idi. Bu etkileyici incelik, Intel'in Merom CPU'yu %40 küçülterek laptop anakartına sığdırabilmesi sayesinde mümkün oldu. 13 inçlik bir LCD ekran, tam boy klavye ve Apple'ın ilk çoklu dokunmatik izleme pedi ile birleştirilen MacBook Air, şıklığını ortaya koyuyordu. Alüminyum konutun tasarımındaki değişiklikler, dizüstü bilgisayarın olduğundan daha ince görünmesini sağlayarak, cihazın çekiciliğini arttırdı.

Ancak MacBook Air'in bu başarısı, tuhaf eksikliklerle dolu değildi. Dizüstü bilgisayarın hiçbir disk sürücüsü yoktu, ki bu o dönemde yazılım satışları ve müzik arşivleme kültürü açısından büyük bir riskti. Apple, bu eksikliği, taşınabilir disk sürücüsü satışı veya uygun yazılıma sahip başka bir bilgisayarın optik sürücüsüne uzaktan erişim gibi çözümlerle gidermeye çalıştı. Şirketin gerçek amacı, MacBook Air'in kablosuz bir bilgisayar olmasıydı, çünkü internet üzerinden indirilen içeriklerin ve web taramasının yaygınlaştığı bir dönemde, kablosuz bağlantıların önemi artmıştı.

MacBook Air'in tuhaflıkları bununla sınırlı değildi. Cihazda FireWire bağlantı noktası veya Ethernet bağlantı noktası yoktu. Ayrıca, bir iPod veya iPhone'u bağlamak ve şarj etmek için sadece bir USB-A bağlantı noktasına sahipti. Çıkarılabilir bir bataryaya sahip değildi, bu da enerji tükendikten sonra cihazın şarj edilmesi gerektiği ve pilin öldüğünde tamamen değiştirilmesi gerektiği anlamına geliyordu. İlk modeller, iPod'lar için kullanılan daha küçük ve daha yavaş sabit diskleri kullanıyordu, ancak bu seçeneğe ek bir maliyetle katı hal sürücü de tercih edilebiliyordu. Bu kısıtlamalar, daha sonraki bilgisayarların geliştirilmesine ve SSD'lerin yaygın olarak kullanılmasına yol açtı.

Dizüstü bilgisayar dünyasında bir çığır açan: MacBook Air

Ne kadar garip olursa olsun, MacBook Air, kişisel bilgisayarlarımızdan beklentileri değiştirdi veya en azından zaten mevcut olan bir talebi belirledi. İnsanlar, daha ince, daha hafif ve gerçekten kişisel bir cihaz istiyorlar ve bu isteği elde etmek için teknik olarak daha az yetenekli bir cihaza razı gelmeye hazırlar.

MacBook Air, bilgisayar kullanımını yaratıcılığa dayalı olmaktan çok tüketim temelli bir modele yönlendiren bir etken mi oldu, yoksa zaten var olan bir trendin sadece bir parçası mıydı, bilinmez. Ancak bu ürün, Apple'ı doğru zamanda doğru yerde konumlandırarak modern dizüstü bilgisayarların hemen hemen hepsinin MacBook Air'e daha çok benzediği bir dönemi başlattı. Bu durum, hem Apple'ın mühendislik başarısının bir sonucu hem de kimse tarafından sarsılamamış son derece etkili bir pazarlama fikri olarak görülebilir.