Sevgi deyince, sizin aklınıza hemen sevgiliniz, eşiniz, dostunuz geldi değil mi?. Oysa bir Annenin evladına duyduğu sevgiden üstün bir duygu asla yoktur. Bebeğine duyduğu sevgi, özlemdir, güvendir, gururdur sevgidir, saygıdır.
Anne için çocuk, Allah’ın ona verdiği kutsal bir mucizedir, Bir olaydır, Ulaşılmaz kılan bir heyecandır. Bebeğini ilk kucakladığına aldığı anda kanı canı olduğu için hemen sevmeye başlar. Bu ilk doğduğu günden al da yıllar geçse de evladına olan sevgi asla bitmez tükenmez, Çünkü onun sevgisi, gelip geçici bir sevgi değildir. O, çocuğu daha karnındayken sevmeye başlar. Ona canından can katmıştır. Doğurup kucağına aldığı anda duyguları son demine vurur, bundan sonra ki yaşamın da artık ondan hiç ayrılmak istemez. İlerde çocuğu büyüdüğünde, evlenip yuva kurduğunda bile düşünceleri çocuğunda, odaklanıp kalır. Bir annenin bebeği ilk doğduğu anda taptaze dir. Onu kendi istediği şekilde eğitir, biçim verir hayata hazırlar. Önce bebeğini duygusal biçimde, daha sonraları geçmişinden aldığı Bilgelerle o küçücük beynini doyurur. Şekillendirir, biçimlendirir. Sonra kendi öğrendiği bilgiyi örf ve adetleri, Ahlakı değerini de katarak hayata hazırlar.
Ayrıca anne ve bebek arasında duygusal bağları da vardır. İllaki söz le anlaşmaları şart değil konuşmadan da anlaşabilirler. Birbirlerinin gözünün içine bakmaları yeterli..
Evlat sevgisi anne karnındayken bir başlar taa ki ölünceye kadar devam ederi. Sevgisi eksilmez bilakis başarılarından gurur duyar. Bir annenin, ister bir çocuğu olsun ister beş olsun asla ayrım yapmaz hepsini farklı da olsa onun sevgisi birdir.
Onların saçının bir teline bile zarar gelse yüreği sızlar. Rahmetli Neşet Ertaş şöyle demiştir “İki büyük nimetim ver, biri anam biri yârim”
Annenin çocuğuna olan sevgisi anlatılmaz yaşanır 
“Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar”