11. Mart. 2014 Salı sabahında  sallandık. Depremden beter bir sallantıyla. Türk Halkı, masum bir çocuğun ölümü ile sanki enkazlar altında kaldı.
Emekçi ailenin, ekmek peşinde koşan yavrusunun, 269 gün boyunca ekmek alma  yolundaki  aldığı darbe yürekleri  yaktı  kavurdu.
14 yaşındaki masum bir çocuğun, seçme hakkı olsa acaba; bir caninin elindeki zehirli madde kapsülü ve ateşlerle yara almak ister miydi…?
 Akıllara kazınan  o tatlı isim, BERKİN ELVAN’da, annesinin kollarında, baba kucağında, çocukluğunun düşlerini gerçekleştirmeden oyunlar oynayıp, yara almadan ve aylarca çektiği acı sonunda ölmek ister miydi..?
Ona yöneltilen zehirli atışları yapanlar, ülkenin dört bir yanını yasa boğan bu göz yaşlarında mutlular mı..?
Baba olma duygusunda; bir evladı katletme  ve aynı acıyı kendilerinin yaşama ihtimallerinde bir adet somun  ekmek için, acıkan ailenin kahvaltısında kan revan içinde olmak isterler miydi…?
Son zamanlarda yaşanılan insanlık dışı davranışları yaşayanların, bir başkasının, hakkını yerken diğer varoşlarda acı çekenlerin göz yaşlarıyla  ‘’ahlar ‘’alıp nasıl huzurla uyuyabildiklerini  düşünmek bile istemiyorum..
Minik Berkin ELVAN’da, kötülüğü meslek seçenlerin  kendileriyle yüzleşeceği  unutulmayacak  Ülke  acısıdır.
Annesinin, gece karanlığında yüzüne bakmaya kıyamadığı bebeğini, ekmek yolunda kucağından alan  ağrı veren insanlar; yüreği kanayan anneden nasıl af dileyecekler, nasıl bu acıyı dindirecekler…?
Çocuk Masumdur..!
Çocuk, tarafsızdır!
Çocuğun sağı, solu yoktur, Çocuğun düşleri, oyuncakları vardır…
Çocuk, ırkı, dini, mezhebi, dili gözetilmeden, en güçlü  SEVGİ  YUMAĞIDIR…!
Berkin ELVAN  bir çocuktur ve cennete giderken, ’’çocuk severlere’’  cehennem  acısı  vermiştir.
Dünya Çocuklarının  tırnağının bile  kırılmaması dileğiyle, ELVAN ailesine  sabır diliyorum…