Günümüzde ne yazık ki bir siyasi lidere ulaşmak çok zor, hatta imkânsız. Bu düşüncemi tamamen değiştiren Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İRFAN UZUN ile gazetemiz ÖNCE VATAN’da bir araya geldik...
Adalet Birlik Partisi web sitesinden Whatsapp hattına yazarak direkt İrfan Uzun’a ulaşabilirsiniz, mesajlara bizzat bakıyor ve okuyup ilgileniyor. Teyit etmek adına kendisi yanımdayken denedim ve evet, onaylandı. Direkt İrfan Bey’in telefonuna ulaşıyorsunuz. Ayrıca bu iletişim sisteminin hiçbir zaman değişmeyeceği sözünü de aldım kendisinden. Başucu kitabını sorduğumda ise cebinden T.C. Anayasası kitabını çıkardı ve “Hepimizin başucu kitabı olmalı” dedi. Sözlerimi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle bitirip, sizleri Adalet Birlik Partisi’nin kuruluş sürecinden ve İrfan Uzun’un Türkiye’miz için yapacaklarından konuştuğumuz sohbetimizle baş başa bırakıyorum.
“Bir hükümet, ancak adalete dayanabilir. Bağımsızlık, gelecek, özgürlük, her şey adaletle vardır.”
Öncelikle hoş geldiniz. Davetimi kırmayıp gazetemizi ziyaret etmeniz beni çok mutlu etti. Sizi tanıyabilir miyiz?
Hoş buldum Yağmur Hanım, ben teşekkür ederim. 4 Temmuz 1975 yılında Zonguldak Karadeniz Ereğli’de dünyaya geldim. İlköğretim, orta ve lise hayatımı tamamen orada bitirdim. Aslen Trabzon Köprübaşı’lıyım. Evliyim, 2 çocuk babasıyım, bir kızım ve bir oğlum var. 10 yaşımdan beri bir hayalim vardı; hayalim bu ülkeye cumhurbaşkanı olabilmek, başbakan olabilmekti. Bu hayalimin peşinden geldim ve şu an partimizi kurduk. Hayallerimizin peşinden gitmeye de devam ediyoruz. Daha güzel yarınlar için, daha eğitimli bir neslin gelişmesi adına yola çıkmış bir siyasi partinin genel başkanıyım.
Adalet Birlik Partisi’nin kuruluş sürecini bize anlatır mısınız?
Az önce de dediğim gibi 10 yaşımda kurduğum bir hayalle başladı bu yolculuk. Ben inanıyorum ki hiçbir Müslüman’ın göremeyeceği bir rüya gördüm ve o rüyanın peşinden gittim. Bu ülkede isim bırakmam lazım dedim. Çünkü para kazanmak kolaydı, herkes para kazanabiliyor. Ama sadece parayla güzel eserler bırakıp, insanların kalplerine dokunamıyorsun. Aslında bu bir öğretmenlik. Ben parti genel başkanlığından çok kendimi bir öğretmen olarak görüyorum. Çünkü bu ülkeye eğitimciler gerekiyor ki bizleri ve gelecek nesilleri yetiştirebilsin diye. 2016 yılında parti tam olarak şekillenmeye başladı ve ismini koyalım dedik. “Adalet” ile başlattık ama tabii ortada bir soyadı yoktu. “İsmi Adalet ise benim hukuk okumam gerekiyor” dedim ve Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet bölümünü kazandım. İlk derse girdiğimizde hoca herkese ne iş yapacaksın mezun olduktan diye sordu. Arkadaşlardan hakim olacağını, savcı olacağını, avukat olacağını, icra müdürü olacağını söyleyenler oldu, sıra bana geldiğinde “Hocam ben ne olacağımı söylersem bütün sınıf kahkaha atar ve siz de inanmasınız” dedim. Söylememi istediler, “Ben bu ülkeye başbakan olacağım” dedim. Bütün sınıf tahmin ettiğim gibi kahkaha attı, hoca da “Keşke daha küçük hayallerle başlasaydınız, muhtarlıktan başlasaydınız” dedi. O gün kahkaha atan öğrenciler bugün bu partinin kurucu üyeleri.
Peki şu an ne olacaksınız? Bugün aynı soruyu ben sormak istiyorum.
Ben 2023’te bu ülkenin cumhurbaşkanı olacağım.
Türkiye’de sizce adalet ve birlik var mı? Yoksa bu partiyle mi gelecek?
Partimizin isminin Adalet ve Birlik olmasının tek amacı Türkiye değildi aslında, biz dünyayı konjektör olarak aldık. Bütün dünyanın adalete ve birliğe ihtiyacı var dedik. Önce tabanda biz bunu oluşturalım, ilerleyen zamanlarda bütün dünya devletlerine yayalım istedik. Adalet bu ülkede hepimize lazım. Eşitlik değil, adalet lazım. Dünyanın da büyük bir birliğe ihtiyacı var. Bunların en güzel toplanacağı yer Adalet Birlik Partisi olarak tanımladık ve ülkede böyle bir parti kurduk. Şu an tüm siyasi partilerle de tek tek görüşüyoruz.
Adalet Birlik Partisi Cumhur İttifakında mı yoksa Millet İttifakında mı?
Adalet Birlik Partisi hiçbir ittifakta değil. Hepsiyle beraber Türkiye ittifakını kurdu. Şu an nereden baksanız mecliste olmayan 45’e yakın partinin genel başkanlarıyla görüşmeler sağladık. 3 partinin genel başkanıyla da imza aşamasına geldik. Biz Türkiye ittifakını kuracağız çünkü artık bu ülkede denenmişleri denemeye gerek yok.
Türkiye’de gençler iş istiyor, işveren tecrübe arıyor. Türk Gençliği vatanını ve bayrağını çok seviyor ama kendi ülkelerinde mutsuzlar. Buradan onlara neler söylemek istersiniz?
Aslında Mustafa Kemal Atatürk söylemiş onlara; Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk İstiklalini Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Her ne olursa olsun bu ülkeyi bırakıp gitmeyecekler. Kim onları ülkelerinden yollamak isterse istesin; bu ülkenin vatandaşları olduklarını, bu ülkeye sahip çıkmaları gerektiğini unutmayacaklar. Dediğim gibi kurucu önderimiz Mustafa Kemal, Türk gençliğine gerekeni söylemiş. Ben de diyorum ki; merak etmesinler, 2023 Haziran ayında ben ülkenin Cumhurbaşkanı olduğum zaman bu ülkede döviz 1 TL olacak, iş kaygıları da olmayacak çünkü eğitim sisteminde de gerekeni yapacağız. Asla ve asla bu ülkeden gitmemelerini istiyorum gençlerimizden.
En merak ettiğim soruya geldik. Adalet Birlik Partisi kurulana kadar siz hangi siyasi partiyi destekliyordunuz? Hangi partiye oy veriyordunuz?
Çok güzel bir soru, bu güne kadar kimse bu soruyu sormamıştı bana. Benim kafamda herhangi bir siyasi parti yoktu. Ben yeniliklere önem veren bir siyasi liderdim. Mesela AK Parti yeni kurulduysa Ak Parti’ydi, ANAP kurulduysa ANAP’tı. Ben bütün partilere oy verdim, hatta bütün partilerde de görev aldım. Gençlik kollarında görev aldım, kadın kollarına destek verdim, il ve ilçe başkanlıklarında görev aldım. Lise yıllarında Ülkü Ocakları’nda görev yaptım, sonra ANAVATAN kuruldu orada da çalışmalar yaptım. Hep yeni kurulan partilere oy verdim bu güne kadar. Çünkü benim amacım oralarda staj yapmaktı. O partilerde stajımı tamamlayıp sonra partiyi kurdum. Yeni gelenler ne yaptı diyebilirsiniz, bu konuda da Türk Milleti olarak hepimiz hatalıyız. Biz bir siyasi partiye 4 dönem görev verdik, ben 1 kere görev verdim. Benim savunduğum tek şey; kim olursa olsun en fazla 2 dönem görev verilmeli, buna bizim partimiz de dahil. Küçük parti ve büyük parti yok benim gözümde, çünkü seçim olduğunda kimin kazanacağının garantisi yok.
Türkiye için neler yapacaksınız? Ben neden Adalet Birlik Partisine oy vermeliyim? Beni ikna eder misiniz?
Birçok şey yapacağız. Ama aslında yapılması gereken tek bir şey var. Bunu sadece bizim değil tüm siyasi liderlerin yapması lazım. Eğitim sistemini kökten değiştirmeye geliyoruz. Çünkü eğitim sistemini değiştirmediğimiz sürece hiçbir şeyin önemi yok. Eğitimin düzgün verildiği bir toplum olsaydı bu gün hiçbir şey böyle olmazdı. Şu an ekonomide de tarımda da anı yaşıyoruz, adalette de anı yaşıyoruz. Her gittiğim yerde söylüyorum; eğitim sistemini değiştirmeyen hiçbir toplum ileriye gidememiştir. Biz de 100 yıldır ileriye gidemiyoruz, bilginiz olsun. Partimizin web sitesinde yazılı olarak eğitim ile alakalı neler yapacağımızı okuyabilirsiniz, madde 30.
Adalet nedir sizce?
Adalet anında uygulanması gereken bir şeydir benim için. Senin dediğin yanlış, benim dediğim doğru demek değildir adalet; herkesin, toplumun, çoğunluğun vermiş olduğu karar da değildir. Bazen azınlığın vermiş olduğu kararlar daha adil olabilir. Dünyada herkesin kalbinde de olması gereken bir şey adalet bana sorarsanız.
Başucu kitabınız var mı?
Tabii var, bakın cebimde duruyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası. Ve bunu herkes okumak ve bilmek zorunda. Anayasanın 177 maddesini siyasi parti liderleri sayesinde ezberledim. Çünkü bunu kimsenin ezberlemediğini gördüm. Bunu herkes ezberlemeli, bu hepimizin başucu kitabı.
“Gerçek liderlik çoğu zaman en beklenmedik yerlerde en beklenmedik kişiler tarafından yapılan en küçük eylemlerle olur” şeklinde bir sözünüz var. Siz gerçek bir lider olduğunuza inanıyor musunuz?
En küçük şeylerle yola başladık zaten ve gerçek lider olmak için yola çıktık. Buna sizler, gençler inanacak ve beraber yapacağız. Gençler ve kadınlar inanırsa, o oluşum olacak demektir. Ama gençleri ve kadınları inandıramamışsak, bizim burada anlattığımız her şey boşunadır.
Kadınlar demişken eşiniz Sevcan Uzun Hanım da en büyük destekçilerinizden diye biliyorum. Türk kadını için neler söylemek istersiniz? Partinizde erkek egemenliği mi var yoksa kadınlara da büyük bir yer açtınız mı?
Evet, eşim Sevcan Hanım en büyük destekçim. Bazı partilerde %20 diye belirtiyorlar ya, bizim partimizde herhangi bir kota yok. Biz isteriz ki bütün il ve ilçe başkanlarımız kadın olsun. Çünkü kadınların dokunduğu her yerde çiçek açıyor. Ayrıca şunu da söylemek isterim, ben kadın cinayetlerini de bitireceğim. Çok büyük bir projemiz var. Her şeyden önce benim bir kızım var. Ben nafaka sistemini Türkiye’de ortadan kaldıracağım. Hiçbir kadın ya da erkek eşine veya çocuklarına nafaka ödemeyecek. Anne ve baba kimdir? Devlet. Bu sorunu devlet çözecek, nafakayı devlet ödeyecek.
Ülkemizde tarımla alakalı neler yapacaksınız?
Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” diye bir sözü var. Biz burada bilgisayar olmasa, bir kağıda yazarız, kağıt olmasa taşa yazarız. Ama aç ve susuz kimse yaşayamaz. Bu yüzden dünya devletlerinin çok üstünde bir tarım politikasıyla geliyoruz. Geldiğimiz ilk gün tohumu, gübreyi, tarım arazilerini çiftçiye tamamen ücretsiz olarak tahsis edeceğiz. Ve çiftçilerin bağlı olduğu ÇKS sistemi var, bu sistem üzerinden de onların üretmiş olduğu ürünlerin kalitesine göre onlardan devlet olarak satın alıp son kullanıcıya dağıtacağız. Tabii her şeyin takibini yapacağız. Türkiye’de en büyük sorunlardan biri de takipsizlik. Dünya gelecekte su savaşlarına doğru gidiyor, bu konuda da Su Bakanlığı’nı kuracağız. Dünyanın en büyük gücü biziz aslında, büyük bir su potansiyelimiz var. Bundan 3 yıl önce Amerika’ya gitmiştim. Film stüdyolarını gezdiğimde orada su savaşlarını konu etmişlerdi. Eğer Amerika bir şeyi filme konu ettiyse, ilerleyen zamanlarda bunun savaşını gerçekten vereceğiz demektir.
24 Aralık’ta kongreniz var değil mi?
Evet, 24 Aralık’ta Ankara’da 2. Olağan Büyük Kongremizi yapıyoruz. Partimiz seçim hakkı aldı. 9 Aralık’ta seçim hakkı aldık aslında. 24 Aralık’taki kongremiz bir kutlama kongresi bizler için. Bütün milletimizi, yolu düşen herkesi de davet ediyoruz.
Günümüzde neredeyse hiçbir siyasi partinin genel başkana direkt ulaşamıyoruz, hep bir aracı oluyor aramızda. Sizinle direkt olarak iletişim kurabiliyor olmak gerçekten çok önemli bir detay. Ayrıca sadece bir gazetecinin değil halktan herhangi bir kişinin de size ulaşabiliyor olması bence çok daha önemli. Bu iletişim sisteminizin devam edeceğine söz veriyor musunuz? Cumhurbaşkanı olsanız da size ulaşabilecek miyiz?
Bugün bir genel başkana değil, herhangi bir siyasi isime dahi ulaşmak çok kolay değil diye düşünüyorum. Bana herkes ulaşabilir. Cumhurbaşkanı olduğumda da herkesin bana ulaşabileceğinin sözünü buradan sizler aracılığıyla veriyorum Yağmur Hanım.
Samimi sohbetiniz için çok teşekkür ederim. Son olarak neler söylemek istersiniz?
Ben teşekkür ederim. Son olarak; Türk Gençliği’nin ülkesine sahip çıkmasını istiyorum.