17 Ağustos 1999 tarihli depremden sonra; deprem öncesi ve sonrası yapılması gerekenler, hazırlıklar gibi konular malumunuz 24 Eylül’de yaşadığımız depremden sonra tekrar konuşulmaya başlandı. 1999 tarihli depremden sonra, aradan tam yirmi yıl geçmiş.

 Bildiğiniz üzere Türkiye deprem bölgesi içinde. Kuzey Anadolu Fay hattı, Doğu Anadolu Fay hattı ve Batı Anadolu Fay hattı üzerinde olduğumuzdan Türkiye deprem bölgesidir. Marmara bölgesinde de uzun zamandır deprem beklendiği biliniyor. Her şey bu kadar açık seçikken yirmi yıl boyunca neden ilerleme kaydedemedik? Biz unutkan bir ülkeyiz. Geçmişe yönelik bir çok şeyi unutuyoruz. Zaten bizim yapımızda da bu var. Sorunlar kapıya dayanana kadar harekete geçmiyoruz. Uzmanlar tekrar ediyorlar. 24 Eylül’de yaşadığımız deprem, büyük depremin sinyalidir diye. Peki ne yapacağız? Zamanımızın var olduğunu umarak, zararın neresinden dönülürse kardır diyerek en kısa sürede harekete geçmemiz gerek.

Deprem ülkesi olduğumuzu unutmadan kalıcı önlemler almaya geçmemiz gerek. Bana göre yapılması gerekenlerden bazıları: Öncelikle okullarda deprem ile ilgili eğitimleri sürekli hale getirmek gerekir.  Yılda birkaç defa tatbikat yapmakla bu işin üstesinden gelemeyiz. Normal ders gibi haftada en azından birkaç saat deprem ile ilgili eğitim verilmeli. İlçe belediyelerin mahalle mahalle bilgilendirici aktiviteler geliştirmesi gerek. 

Tabi bunun yanında toplanma alanlarının bir çoğunun yok olduğu söyleniyor. Toplanma alanlarının yerine avm ve rezidanslar yapıldığı, belli bölgelerde ki bir çok binanın riskli olduğu iddia ediliyor.Vatandaş kendi evini yıkıp tekrar inşa mı etsin? Toplanma alanlarını vatandaş kendi mi yaratsın? Bunlarıda artık vatandaş düşünmesin. Herkes kendine düşen görevi yerine getirsin. Bu kadar ciddi bir konuda bu ciddiyetsizliğimizi anlamakta zorlanıyorum. Japonya deprem konusunda milli bilinci geliştirmiş bir ülke. Hiçbir şey yapamıyorsak en azından örnek alacağımız ülke var. 

Yaşadığımız bu depremde operatörlerin alt yapısı yoğunluğa dayanamamış ve hatlar kesilmişti saatlerce.  Peki bu operatörler bize böyle bir hatanın tekrar yaşanmamasını garanti ediyor mu? Şimdi kalkıp sağa sola bedava internet vermek unutturmaz bunları. Ülkemizde ki deprem gerçeğini öteleyerek bu işten sıyrılamayız. Depremi hayatımızın bir parçası olarak görmek ve kabul etmek gerekir. Bu süreçte tüm kurum ve kuruluşlar üstüne düşen görevi yapmak zorundalar. Vatandaşlara bu konuda gerekli desteğin sağlanması lazım.