Tarihte Darbe Yaşamış Ülkeler ve Darbe Sayıları: (1900’den 2016’ya kadar.)

AFRİKA:

Cezayir: 3, Benin: 4, Burkina Faso: 2, Burundi: 3, Orta Afrika Cumhuriyeti:  4, Çad: 2, Komorlar: 1, Demokratik Kongo Cumhuriyeti:  2, Fildişi Sahili:  1, Mısır: 3, Ekvator Ginesi:  1, Etiyopya: 1,  Gambiya: 1, Gana:  4, Gine:  2, Gine-Bissau:  4, Lesotho: 1, Liberya 1, Madagaskar: 1, Mali: 2, Moritanya: 4,Nijer: 3, Nijerya: 6, Ruanda: 1, Somali: 2, Sierra Leone: 3, Sudan: 4, Togo: 1, Uganda: 2

KUZEY VE GÜNEY AMERİKA:

Arjantin: 5, Bolivya: 7, Brezilya: 2, Şili: 3, Kolombiya: 1, Kosta-Rika: 3, Küba: 2, Dominik Cumhuriyeti: 2, Ekvator: 4, El Salvador: 2, Guatemala: 4, Haiti: 4, Honduras: 3, Nikaragua: 2, Paraguay: 2, Peru: 5, Surinam: 1, Uruguay: 2,  Venezuela: 4

ASYA-PASİFİK:

Bangladeş: 2, Burma: 2, Kamboçya: 1, Tayvan: 2, Fiji: 3, Endonezya: 1, Güney Kore: 2, Filipinler: 1, Laos: 1, Tayland: 6, Güney Vietnam: 1, 

ORTADOĞU: 

İran: 4, Irak: 6, Pakistan: 3, Suriye: 3, Yemen: 2,

AVRUPA:

Bulgaristan: 2, Yunanistan: 3, Polonya: 2, Portekiz: 2, Rusya: 1, İspanya: 2, İtalya- Fransa ve Romanya da 2. Dünya Savaşı esnasında işgalle birlikte birer darbe var.

Dikkat edilirse Bolivya 7, Tayland 6, Irak 6, Nijerya 6, Peru 5, Arjantin 5 darbe ile en çok askeri darbe yapılan ülkeler olmuşlardır.

Güney Amerika’da ve Latin coğrafyalarda devleti elinde tutan sömürgeci düzen ile geniş tabanı teşkil eden yerli halk kitlelerinin kaderine hâkim olmak isteğinden/çatışmasından doğmaktadır. 

Afrika coğrafyasında görülen erken kalkan darbe yapar mantığı; ilkel kabile geleneği, devlet geleneğinin olmayışı, sömürgeci devletlerin mutemet adamlarının kurduğu yapı ve halkı fakirliğe sürükleyen,  sürekli hale getiren aşırı sömürme sistemidir.

Avrupa ve Amerika’da hemen hemen hiç darbe olmamaktadır.

Darbelerin en çok yapıldığı coğrafya Ortadoğu ve Türkiye’nin etrafındaki ülkelerdir. Yunanistan, İran, Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye, Mısır, Sudan, Nijerya, Libya, Tunus, Cezayir gibi ülkeler sürekli istikrarsızlığa sürüklenmektedir.

Ortadoğu ülkelerinin birçoğu Osmanlı devletinden ayrılan İngiliz, Fransız ve İtalyanların işgaline uğrayan ülkelerdir. İşgalci ülkeler bu ülkeleri terk ederken sistemin sinirlerine hâkim olacak yapıyı kurarak çekilmişlerdir. Bu ülkelerde demokratik bir yapı kurulsa bile devletin birçok kurumlarını gizliden gizliye yöneten ve aralarında bağlantı olan bu yapılar seçimle iş başına gelmiş hükümetlere fırsat vermemektedir. Bu yapıları kırmak için darbe yaparak iktidara gelen birçok darbeci bilmeyerek bu yapıların adamlarıyla iş tuttuğundan fasit daireden kurtulamayarak kurulu çarkın kontrolüne düşmekte veya başka bir darbe ile iş başından uzaklaştırılmaktadır.

Darbe ile iş başına gelmiş olan hiçbir lider, hiçbir ülke iflah olmamıştır. 

Halkın demokratik tercihi ve seçimle iktidara gelen, halkın çıkarı ve tarihi devamlılığı esas alan, geleneksel zihniyetten ayrılmayan yönetim tarzı en ideal olanıdır. 

Darbeciler şunu bilmelidir ki yaptıkları çürüğün en çürüğü, ilkelliğin en ilkelidir. Başkalarının oyuncağı olduklarını fark ettikleri an bedelini hayatıyla öderler. Millete yaptıkları kötülük, zulüm, iktisadi ve sosyal gelişmeyi engelleme yönünde yaptıkları zaman kaybı, hukuk dışı kötülükler, gaddarca/haksız şekilde yaptıkları infazlar kendileriyle birlikte cehennemin dibine gider.

Benim gözümde darbeci demek vatana ihanet edenin en önde gideni demektir.