Mesleğe başladığım, seksenli yılların başlarında tanıştığım Süleyman Ağabey’le üç kez röportaj yaptım. Sayısını hatırlayamayacağım kadar da birlikteliğimiz oldu.
Toprağını sevsin, ardından gözyaşı döken milyonlar gibi kendisini çok sayan ve sevenlerden birisiyim.
Yaşamının son yıllarında çok fazla sağlık sorunları yaşadığını biliyorum. Defalarca hastanede ziyaret ettiğim Seba’yla son kez Amerikan Hastanesi’nde bir araya gelmiştik.
Ziyaretine son kez gittiğim Amerikan Hastanesi’nde, “Son yaklaşıyor, belki bir daha görüşemeyiz” deyip elimi tuttuğunda, ona son dokunuşum olduğunu pek tabi ki bilmem olanaksızdı. Ancak inanın, şu satırları kaleme alırken bile o sıcaklığı hissettiğimi ve ruhumun acıdığını ifade etmeliyim.
Açıkça belirteyim, bugüne dek, yine kendisi gibi rahmetli Özhan Canaydın Başkan’dan sonra, tüm spor camiasını yasa boğan ve ardından renk fark etmeksizin gözyaşı dökülen bir başka isim hatırlamıyorum.
Seba, yapı ve karakteri gereği, bütünleştirici bir özelliğe sahipti. Ardından tek kelime kötü konuşacak kimse olduğunu düşünmüyorum.
Spordan sanata, siyasetten ekonomiye varana dek hemen her kesimi bir araya getiren cenaze törenine katılan isimler arasında, Beşiktaş’ın eski teknik direktörü Gordon Milne de vardı. "Yıllarca emek verdiğimiz ve büyük başarılar yaşadığımız kulübümüz en büyük ve belirgin rengini kaybetti" cümlesiyle sanırım İngiliz teknik adam, durumun en güzel tanımlamasını yaptı.
Seba’nın başkanlığı döneminde Beşiktaş'ta 6,5 yıl görev yapan ve üç lig şampiyonluğu yaşayan Milne’nin Seba’yla ilgili anıları hemen herkesi yoğun bir biçimde duygulandırdı.
Özetlemek gerekirse Süleyman Seba bir ekol, bir prototipti ve ölümüyle Türk sporu için çok önemli bir kayıp olarak kayıtlara geçti.
Onun sergilediği davranış biçimi, onun felsefesi, tüm spor camiasına örnek olmalıdır diyorum. Kendisini tanıyor olmaktan gurur, yitirmekten de çok büyük üzüntü duyuyorum. Dilerim onun tarzı ve mantalitesi doğrultusunda, onun spor ahlakına uyan başkan ve yöneticiler çoğalır.
Sevgili Süleyman Ağabey, nur içinde yat. Sana Allah’tan rahmet, başta Beşiktaş camiası olmak üzere tüm sevenlerine de sabır diliyorum…
