Avrupa macerasına Sparta Prag deplasmanında nokta koyan Galatasaray’da şimdi iki hedef kaldı. Süper Lig ve Türkiye Kupası. Sarı Kırmızılılar, İstanbul’da 3-2 yenerek, rövanş için avantaj sayılabilecek bir skorla gittiği Çekya’da ortaya koyduğu futbol ve aldığı sonuçla Avrupa defterini kapatınca, özellikle camia içinden yükselen sesler kaba tabirle, “Takke düştü, kel göründü” şeklindeydi.

Bu arada, bu durum bazı soruların da aynı anda ve yüksek sesle sorulmasına neden oldu.

Bu soruların kanımca ilki ve de en önemlisi, UEFA Avrupa Ligi play-off turunda ‘çantada keklik’ olarak görülüp, kolay geçileceği öngörülen Sparta Prag şokunun lige yansıyıp yansımayacağı…

Herkesin merak ettiği bu soruya önce kendim cevap vereyim dilerseniz;: Kesinlikle yansıyacak. Çünkü bu düşüncemin doğruluğunu kanıtlayan alt nedenler var.

Öncelikle şunu söylemeliyim. Bir kesimin dediği gibi, “Üç kulvarda mücadele etmek yerine, şimdi iki hedefe yoğunlaşılacak” düşüncesi züğürt tesellisinden başka bir şey değil. Başarının anahtarı, ‘ne kadar çok hedef, ne kadar istikrar” parolasına verilecek cevaptır.

Galatasaray’ın kadro kalitesine sanırım kimsenin söyleyebileceği bir şey yoktur. Ancak kalite, mekanizmanın tüm parçalarının hep birlikte ve de uyumlu çalışmasıyla oluşabilir.

Burayı biraz açalım. Kısa kısa sorup, cevaplarını da yanına yazacağım

Soru 1: Galatasaray kadrosundaki yıldızlarının başında sayılabilecek isim olan Icardi, geçtiğimiz yılın seviyesinde mi?

Cevap: Kesinlikle hayır…

Soru 2: Bu sezonun en önemli transferlerinden Zaha ve  Tete’den beklenen randıman alınıyor mu? Ndombele bu takımda oynayabilir mi?

Cevap: Kesinlikle hayır…

Soru 3: Sorunu yalnızca futbolcular üzerinden okumamak adına, Okan Buruk’un da haftalar ilerledikçe önemli hatalar yaptığı ortada. Son bir örnek olarak, Prag karşısında iki Kerem ve takımın dinamosu Torreira’yı oyundan alması doğru muydu?

Cevap: Kesinlikle hayır…

Yukarıdaki bu sorulara en az 8 – 10 tane daha ekleyebilirim. Ancak önemli olan bu değil. Önemli olan, bu şokun nasıl atlatılacağı…

Zira belirttiğim gibi Sarı Kırmızılı camia, Süper Lig’de Fenerbahçe’yle sürdürdüğü nefes nefese yarıştaki mutlu son kadar, Avrupa’da da çeyrek ya da yarı final beklentisi taşıyordu.

Sonuçta görülen o ki, Galatasaray için mevcut üç hedefin biri ortadan kalkmış durumda. Geriye kalan iki hedef için neler yaşanıp, nasıl bir sonuç alınacağını ilerleyen zaman herkese gösterecek. Ancak atalarımızın da dediği gibi, “Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan bellidir” ve de maalesef bugün günlerden Çarşamba…

Hoşçakalın…