Sevgi, hoşgörü gibi anlamları unutulan sözcüklerin  üst raflara kaldırıldığı, nefretle beslenen zalim kişiliğin kol gezdiği günlerdeyiz.

Herkes bir şekilde nasibini almakta, savaşıyoruz yapacak bir şey yok, yaşanacak ve durulacak, sonra tekrar yaşanacak evrimini tamamlayana dek sürüp gidecek. Tüm dünyada açlık ve savaşlar yaşanırken, kapitalizm hayatımızı balkabağı gibi kıtır kıtır doğrarken bunlar olağan…

Yaşlı anamın koca bir yaşamı üstlendiği birikimiyle ettiği laf misali;

“Normal… yaşıyoruz çocuğum herşey biz insanlar için!”

Bu hafta şaştım yine… şaşakaldım. Neler olmuş yine!

İstanbul Fatih’te bir döviz bürosu sabahın ilk saatlerinde soyulmuş. Hırsızlar 10 saniye gibi kısa bir zamanda kasayı çalmışlar. İş yeri sahibi polise haber vermiş parmak izi çalışması yaparken bu kez gelen polislerden biri kasada duran parayı da almış. Açlıkla terbiye etmeyecen allahım!

Kadıköy’da kaldırımda yürüyen liseli bir kızın yanından geçen genç adam aniden kızı darp edip, sonra da hiç birşey olmamış gibi yoluna devam etmiş.

Tem otoyolunda bir ticari araç yanlış sollama yapıp sonra vazgeçmiş. Ve kendi yoluna geri döner gibi yapıp tekrar sola geçince yandaki araca çarpmış. Kontrolü kaybeden diğer oto önce bariyerlere sonra diğer araca çarpmış. Ama kızı darp eden genç gibi, kazaya sebebiyet veren ticari araç da arkada olanlardan hiç etkilenmeden yoluna devam etmiş. Sorsan pişkince; ‘Kim ben mi der mutlaka.’

Avrasya Tüneli’nden geçmesi beklenen 10 milyon araç –pahalı diye-geçmeyince bu yıl 123 milyon zarar bizlerin cebinden çıkacakmış. Ben daha hiç geçmedim bile deme bu tünel önemli dursun işte ele güne karşı medah-ı iftihar!

Gaziantep’te top oynamak için yeşil alana geçen çocuklar orada ölmüş bir erkek bebek bulmuşlar. Garibim hangi vicdansız ananın günahıydı kimbilir...

İzmir’de 3 ayağı asitli bir maddeyle erimiş köpeğe yardımseverler yetişmiş. Cani çıldırıklar…(Bizim komşuda zift içine atılmış yavruyu sahiplenip tedaviyle ölümden döndürmüşlerdi.)

Diyarbakır’da adamın biri ‘Rüyama Girdi’ – güya imam 6 aydır rüyasına girip ona sapıkça küfürler ediyormuş- diye imamı bıçaklamış. Aman deyim insanların rüyalarından uzak durun. Mazallah.

Bu da başka bir küfür cinayeti…

Eyüp’te sevgilisinin kız arkadaşının evine gidip ‘Sevgilime nasıl küfür edersin’ deyip kızı öldürmüş.

(Gördüğünüz gibi küfür bizi delirtir. Allaa allaa nerden öğreniyorsunuz bu pis ağzı? Dilinize biber sürmek gerek ! Tövbe tövbee)

Bu kez bir foto; Kurşuna tutulmuş bir minibüs… Yoo Suriye’den değil. Diyarbakır’da 3 aile arazi kavgasına tutuşmuş. Sonuç; 4 Ölü, 7 yaralı. Araziyi aldınız şimdi buyrun!

Evet.. sadece bize değil başka bir çıldırma tanığıyız.

Antalya’da hava sıcaklığı 20 dereceye yükselince, kışın ortasında papatyalar açmış.

Yazım kışa karıştı bu ne çelişki anne!

Bu da azmin çıldırması

Tural Erel 17 yaşında, ailesiyle birlikte Amerika'nın Chicago kentinde yaşıyor. Yüzücü. 2020 olimpiyatlarında Amerika’yı temsil edecek en güçlü adaylardan biriyken, arkadaşlarıyla yüzmek için gittiği Michigan Gölü’ne  balıklama atlıyor. Gölde oluşan kum tepeciklerini fark edemediği talihsizlikte sadece boynu kırılmayıp, omuriliğindeki C3 ve C5 kemikleri de çatlıyor. Omurilikte oluşan ödemin inmesi için 5 gün boyunca uyutuluyor. 6 saatin arkasından doktorların  yürüme şansını % 5 verdikleri genç hiç ama hiç vazgeçmiyor. 3 ay hastanede tedavisi ve fizik terapisi görüyor.

Veeee…

Doktorları yanıltıp 3 Şubatta havuzlara geri dönüyor.

Bilimin yürüyemez, ayağa kalkamaz dedikleri genç yüzücünün akıl almaz çılgın iradesi…

Çıldırmak… iyi kullanılırsa hırsı başarıyı destekliyor, kötü kullanılırsa yandın.

Biz, çıldırmaya görelim, gebertiriz de, mermeri de deler geçeriz de !!!