Emre Altuğ'un veliahtı olarak bilenen Muharrem Öztürk, çıkarttığı 'Yak' adlı teklisi ile adından söz ettirmeyi başardı. 

27 yaşındaki Alaçatılı müzik aşığı genç, müziğin her türlü üretim faaliyetinin içinde. Müzik hayatı, ağabeyinin müzik sektörünü seçmesiyle birlikte10- 12 yaşlarında başladı. Her fırsatta ağabeyinin kendisini desteklediğini söyleyen genç popçu, ağabeyiyle birlikte kurdukları orkestra ile sahnelere çıktığını ifade ediyor. 

Bizler de daha yolun başında olan ve ilk şarkısıyla büyük beğeni toplayan Muharrem Öztürk ile bir araya geldik. Şimdi sizlerle…

Merhaba Muharrem nasılsın?

Teşekkür ederim Elif Hanım, iyiyim. Sizler nasılsınız?

'Yak' şarkının hikâyesini dinleyebilir miyiz?

2013 yılının bir kış gecesinde yazdım 'Yak' şarkısını. Şarkıya daha başlarken beni çok etkiledi. Single'ımı çıkarmadan önce de çok kez sahnede çaldım, ilgi görünce de ilk şarkımın 'Yak' olmasını istedim. Şarkım ilgi görmeye devam ediyor. İyi ki de müzik yaşamıma onunla başlamışım. 

Şarkının aranjesi Selim Çaldıran’a ait, çalışırken nelere dikkat ettiniz?

Tek dikkat ettiğim şey saygısızlık yapmamaktı. Çok titiz bir adamım, çok soru sorarım ve öğrenmeye aç biriyim. Selim ağabeyin lakabı "dede". O müziğin dedesi olmuş artık; ayaklı kütüphanedir. Kendimi ona emanet ettim çok da güzel bir iş çıkarttık. Sağ olsun Selim ağabey çok sever beni bende onu çok severim ondan da çok şey öğrendim. O da bana güvendi ve benimle çalışmayı kabul etti. Benim için gurur ve mutluluktur. 

Klibi memleketin İzmir Çeşme’deki Alaçatı mahallesinde dede yadigârı taş evde çekmişsiniz. Kimlerle çalıştın? 

Klip yönetmenimiz Poyraz Saroğlu, çok güzel bir iş ortaya çıkardı. Taş evin altı dükkânım, üstü evim ve müzik stüdyom. Ayrıca klipte her yeri kullandık. Kuzenimin oteli, dedemlerden kalan bağımız da var. Küçüklüğümün geçtiği kamplar kurduğumuz şimdiki adıyla Delikli olan Bedir Koyu’na da yer verdik. Ağabeyim ve çocukluk arkadaşlarım Ece ile Rıza oynadı klipte. Bütün Alaçatı sakinleri yardımcı oldu sağ olsun. 

Çocukluğunda ki Alaçatı nasıldı?

Alaçatı her zaman mükemmel, her zaman güzeldi. Şimdilerde bundan kat kat daha güzel, çok kaliteli bir yer. Zaten dünya markası oldu. İyi ki bu topraklarda yaşama şansımız olmuş. Alaçatı bana huzur ve mutluluk veriyor. Kendimi şehirden çok burada özgür hissediyorum. İnsanlarımız da bir o kadar güzeldir. 

"Destekçilerime Teşekkür Ederim"

Geçtiğimiz günlerde Rıza Esendemir'in sunduğu Arıza Show'a konuk olan genç müzisyen, canlı performansı ile de büyük beğeni topladı. 

Rıza Esendemir'in “Projen nasıl gidiyor, destekleyenler var mı?” sorusu üzerine “Aranjörüm Selim Çaldıran ve ağabeyim Emre Altuğ bu yoldaki en büyük destekçilerim, bu konuda şanslıyım” dedi. 

En büyük destekçilerinden gösterdiğin Emre Altuğ ile nasıl bir araya geldin?

Alaçatı’da “Kunduracı” adında bir dükkânım var Emre Altuğ Alaçatı’ya otel açtığında bir kaç parça bir şey almıştı benden ve böylece tanışma fırsatımız oldu. Muhabbetimizin ilerlediği sıralarda Emre ağabeye program teklifi gelmişti. Jüri yanına güvendiği insanı alıp programa katılacaktı. Kendisi de beni uygun görüp bana iletmişti. Sonrasında müzik kariyerimde bana destek vermeye başladı. 

Emre Altuğ 'un veliahtı olmak zor mu? Ondan öğrendiklerin nelerdir?

Emre Altuğ karakteriyle, öğretmenliğiyle; ağabeyliği ile çok iyi biridir. Aramızda hiçbir zaman bir problem yaşanmadı. Hastalandığımda sorar, “İki oğlum var bir de sen çıktın üç oğlum oldu. Bir de seninle uğraşıyorum” deyip, takılırdı bana. Emre ağabey çok donanımlı bir adam tiyatroculuğunu mu desem, şarkıcılığını mı desem, besteciliğini mi desem, sahnesini mi desem, aktörlüğünü mü desem, her alanda çok birikimi var ve sahnede şarkı söylerken; hepsinden bir karma oluşturuyor. Sağ olsun kendisi bana bir yol açtı. Ben de ondan öğrendiklerimi usta- çırak ilişkisiyle kendime bir karma yapıp kendi tarzımı oluşturdum. Elbette ki çok şey öğrendim. Okul gibiydi veliaht ve burada on jüri vardı. Kubat, Nükhet Duru, Kutsi, Hande Yener gibi birçok sanatçıyla bir arada oldum hala da kendileriyle görüşüyorum. 

Emre Bey şarkını nasıl buldu?

Şarkıyı elbette ki beğendi. O bana bir yol açtı ben de kendi çizgilerimi çizerek kendi yolumu ilerlettim. 

Neden müzik? Müzik senin için bir tutku diyebilir miyiz?

Müzik tabi ki benim için bir tutku. Müzik olmadan yapamıyorum, olamaz da zaten. Büyük bir zevk aldığı, kendini en mutlu hissettiği şeyden insan nasıl vazgeçer ki? Son günüme kadar müzik yapmaya devam edeceğim…

Orkestran varmış, bahseder misin?

Yıllarca ağabeyimle birçok orkestrada çalıştık ve 2010 yılında kendi orkestramızı kurmaya karar verdik. Kendi samimi arkadaşlarımız ve çok değerli müzisyen arkadaşlarımızla 2010 yılından beri birçok şehirdeki otellerde buna Kıbrıs da dâhil konserlerimiz oldu. Daha da olmaya devam edecek. En küçük 5 kişiden başlıyoruz üst sınırımız yok bütçeye göre 8, 10,15, 20 şeklinde büyüyoruz. 80’ler, 90lar, kaliteli yerli- yabancı repertuvarımızla sahnede oluyoruz. Fransızca, İspanyolca, İtalyanca şarkılar söylüyorum mesela. En kaliteli napolitenler (klasik gitar eserleri) ve en güzel Türkçe şarkılarımızla her yeri dolaşıyoruz. Ana solist benim. Parça aranjelerinden repertuvara, organizasyona kadar her şeyi ağabeyimle birlikte yapıyoruz. 

"Yeni Şarkı Yolda"

Kendi YouTube kanalı üzerinden farklı tarzda şarkılar seslendirip, paylaştığını söyleyen Muharrem Öztürk, “Çok yakında yeni bir şarkı ile geliyoruz. Şarkımızın hazırlıklarına başladık, bu sefer biraz hareketleneceğiz” dedi.

Elinde sana ait bestelerin var mı?

Evet, Elif Hanım. Hazırda bitmiş 51 tane söz ve bestem var. İkinci şarkımın hazırlıklarına başladım bile. Arayı açmak istemiyorum, sürekli üretmek istiyorum. Yaza girişimiz çok güzel olacak, hızlı hareketli kıpır kıpır. Klibimizi de çekip yaza güzel bir giriş yapacağız. Sonra sürekli devamı gelecek...

Söz yazarken ve beste yaparken özellikle neye dikkat ediyorsun? İlham kaynağın neler oluyor mesela?

En dikkat ettiğim şey hikâye anlatması ve her insanın dinlerken kendi hikâyesini oluşturması. Genelde bestelerimi gece yapmış oluyorum gece bana güç veriyor; daha sakin, daha güzel oluyor her şey. Söz ve bestelerimin farklı ve bana özel olmasına dikkat ediyorum.

En çok hangi sanatçıları dinliyorsun? Şu sıralar en çok dinlediğin 5 şarkı desem neleri söylersin?

Simge Sağın, Berkay, Ersay Üner, Sezen Aksu, Tarkan, Yıldız Tilbe ve sayamadığım çok sanatçı var. Aslında çok şarkı dinlerim pek ayrım yapmam. Yabancılardan en çok Andrea Bocelli dinliyorum.

Şu sıralar dinlediğim şarkılara gelince;

Simge- ‘Üzülmedin mi?’

Tarkan- ‘Beni Çok Sev’ ve çok eski şarkısı olan ‘Beni Anlama’

Andrea Bocelli- ‘Portofino’da Aşk (Love In Portofino)’

Berkay- Ben Yaşarım

Sezen Aksu- Geçer 

Popülerlik nedir sence Muharrem? Popüler olmak zamanla kişiyi değiştirir mi?

Popülerlik başarılı ve saygı duyulan işler yapıldığında olması gereken bir durumdur. Ne yazık ki günümüzde böyle olmuyor. Nice usta ve nice yetenekli sanatçılar bir bir yok oluyor veya gün yüzüne çıkamıyor. Bence iyi işler yapanları popülerlik bozamaz çünkü kişi kalitesiyle hak ettiği yerdedir, görmesi gereken ilgiyi görüyor olmalıdır. 

Düet yapmak istediğin bir sanatçı var mı?

Olmaz olur mu? Hayranı olduğum birçok sanatçımız var. İlk başta aklıma gelen Sezen Aksu ve Tarkan… Müziğin her şeklini seviyorum ve düet de bunun bir parçası olduğu için, tabii kimseyi ayırmam ve büyük bir zevkle doğru projede herkesle yapmak isterim.

Konser etkinliklerin başladı mı?

Single'dan sonra ilk tanıtım konserimiz Tire Belediyesiyle oldu. Ardından Alaçatı’da ‘İnsula’ restorandaydık. Şimdi ‘Alaçatı Ot Festivali’ için Çeşme Belediyesiyle görüşmemiz var. 15 Nisan’dan itibaren de cumartesi günleri Alaçatı’da Alaçatılı arkadaşlarımın açtığı ‘Adap’ adlı mekânda olacağız ve tabi bunun haricinde birçok extra konserimiz daha var. İkinci single'ım çıktıktan sonra yaz benim için daha da hızlanacak. 

Sosyal medya ile ilgili neler düşünüyorsun Muharrem? 

Sosyal medyadaki yaşıtlarımı, benden küçük fenomenleri hayranlıkla izliyorum. Çok güzel işler yapıyorlar ve neredeyse televizyon kanallarına kafa tutuyorlar artık. Eskiden ünlülere ulaşmaya çalışılırdı, artık ünlüler onlara gitmeye başladı ve bu gurur verici bir şey aslında. Çünkü biraz önce bahsettiğim gibi komikten daha komiği, akıllıdan daha akıllısı, güzelden daha güzeli, yakışıklıdan daha yakışıklısı, müzisyenden daha müzisyeni olduğunun var olduğunu gösterdiler bizlere. Eskiden sadece televizyondaki insanlar başarılı sayılırdı çünkü saklı yetenekler gözükemezdi ve şansları yoktu oysa ki artık bir sürü saklı yetenek gün yüzüne çıktı, herkes daha özgür oldu. Tabi ki bunlar arasında aşırı kalitesiz işler yapıp, haksız yere o platformda bulunanlar da var o da halkın takdiridir. Sosyal medyada program yapabilmek, video- fotoğraf çekebilmek, içinde olmayanlar için çok kolay basit gibi gelse de aşırı zor bir iş ve zaman- emek istiyor. Ben de youtube kanalımda videolar çekiyorum; kaydı olsun, klibi olsun, düzeltmesi, işlemesi derken günlerimi alıyor. Kısacası çok zor bir iş. Hak eden kazansın; tek isteğim bu. 

Günümüzdeki müzik camiasını nasıl değerlendiriyorsun? Sence bu dönemde sektöre atılmak doğru bir karar mı?

Tek benim fikrim değil herkesin fikri aynı; çok zor bir sektör. 90’lı yıllarda bir kişi albüm yapıldığında genelde tutardı, çünkü çok zor albüm yapılırdı ve herkese yapmazlardı eğer yapıldıysa güzel bir iş çıkar ve çoğu zaman tutardı. Şimdi her önüne gelen single albüm yapabilir, parası olan çok daha büyüğünü yapar. Her gün onlarca klip, şarkı çıkıyor bir burası var bir de sosyal medya da çıkanlar var. Fazla insan var ama kısıtlı bir sektör, sıyrılmak çok zor. Türkiye’de kolaylık dönemi yok bence her dönem zor, her zaman zor, o yüzden hazır oldukları zaman insanların bir şey çıkartması lazım. Çünkü bu işler biraz kısmet biraz şans işi. Benim de kaderimde varsa yaşarım yoksa kaybedecek bir şeyim yok zaten. Kendi küçük dünyamda masal gibi bir hayatım var. Sonuna kadar savaşıp, her şeyim bitse; her şeyim çok kötü gitse bile oluşturduğum küçük dünyamda düzenim hazır. 

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Bana gösterdikleri sevgiye saygıya çok teşekkür ediyorum, hepsini çok seviyorum. Bizi takip etmeyi unutmasınlar, konserlerimize bekliyorum. Youtube kanalım; ‘Muharrem Öztürk’ abone olmayı unutmasınlar. ‘Muharremozturkofficial’ Instagram adresimdir. Instagram’da da duyurularımız oluyor oradan da bizi takip edebilirler. Aynı zamanda değerli dostum ve müzisyen Uğur Koruğlu çok güzel bir sosyal yardımlaşma projesi oluşturdu, onlara da destek vermeye çalışıyorum. Yakında düzenlediğimiz konserlerimiz de olacak. Detaylı bilgi için Instagram’dan Uğur Koroğlu’na ulaşabilirler. Ayrıca bu samimi sohbetiniz için size çok teşekkür ederim Elif Hanım. Sevgilerimle, saygılarımla...

Doğum tarihi: 27.02.1991

Burcu: Balık

En sevdiği huyu: Disiplinli ve çalışkan olmak

En sevmediği huyu: Alınganlık

Uğurlu sayısı: 1

Uğurlu günü: Pazartesi

En sevdiği renk: Kırmızı

En sevdiği çizgi film: Tom ve Jerry

En sevdiği söz: Ben yaparım :)

Söyleşi: Elif Günay