Röportaj: Murat Günhan

Öncelikle çok teşekkür ederim bu değerli vaktinizi bana ayırdığınız için.Size kısaca  tanıyabilir miyiz. Mine Tozlu kimdir? 

Bir insan için kolay olan şeyin kendisini anlatmak olduğu, zor olan şeyinse kendini ifade edebilmek olduğu fikrindeyimdir her zaman.  Yaşadığım onca şeye baktığım zaman önemli olan şeylerin hedeflerim olduğunu gördüğüm içindir belki de. Tabii ki bu hedeflere ne şekilde ulaştığım da çok önemli. Amaca ulaşırken kullandığım araçlar, geçtiğim yollar, verdiğim emekler, hayatıma eklediğim ve sildiğim insanlar... Kısacası tecrübelerim ve bedeli olmayan yaşanmışlıklarım. İnsanlardan aldıklarım ve karşılığında verdiklerim. Geriye dönüp baktığım zaman hayatımdaki artıları görürken ne kadar gurur duyuyorsam eksileri de gördüğüm zaman üzülüyor ama hiç pişmanlık duymuyorum. Çünkü insanı umutsuzluğa götüren şeyin keşkelerle yaşamak olduğunu biliyorum. Kendimi kaybetmediğim sürece kaybettiğim her şeyi yeniden kazanabileceğimin de farkındayım. Bunları yaşarken belki de bu şekilde hissetmemin sebebi doğarken Allah’ımın bana vermiş olduğu artılar diye düşünüyorum. Bu yüzden  banaböyle bir ailenin evladı olduğum için Allah’a, sonra da beni dünyaya getiren anneme ve babama binlerce kez şükrediyorum. Ve şimdi bir anne olarak ailenin bir çocuk üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerinin ileride o çocuğun geleceği konusuyla doğru orantılı olduğunu görebiliyorum. Yani ne ekersek onu biçiyoruz demek ki…

İyi bir yönetici olduğunuzu biliyorum. Bunun sebebi nedir?

İyi bir yönetici olmanın tek sebebi çok iyi bir gözlemci olmamdandır. İş hayatına yeni başladığında çalıştığım çok iyi ve çok kötü yöneticiler oldu. Benim onlardan öğrendiğim ve aldığım tek ders patron olduğumda yapmayarak, dolaysıyla yapmam gerekenleri yapmış oldum. Yapmamam gereken şeyler, yapmam gereken şeylerden her zaman daha azdır. Başka patronların ve yöneticilerin tecrübeleri her zaman diğerlerine yer gösterir.

Neden tekstil? 

Bu yola markaların danışmanı olarak başladım ve her zaman markanın gücüne inandığım için hep markanın yanında yer aldım. Çıktığım yolda sadece ilerliyorum.

Diğer sektörlerde de yönetici olarak görev aldınız mı?

Evet, profesyonel danışmanlık yaptığım yıllarda önemli kurum ve kuruluşlara yöneticilik yaptım. 

Başarılı olmanızı neye bağlıyorsunuz?

Aklıma ve öngörülerime. Ben arkasında kimse olmayan bu zamana kadar kendi inançları ve başarılarıyla sadece çok çalışarak buralara gelmiş bir kadınım. Arkamda ne holding sahibi babam ne de parasını gönlüme göre kullanabildiğim kocam, eşim var. Çok güçlü bir ekibim ve sonuna kadar güvendiğim, arkamı dayayabildiğim ortaklarım var. Bu o kadar önemli bir şey ki… Çünkü insanlar, insanlar sayesinde para kazanıp, yine insanlar sayesinde para kaybetmekte. Her şey ilişki ile başlayıp bitiyor çünkü.

Aynı zamanda bir annesiniz. Çocuğunuza vakit ayırabiliyor musunuz?

Anne olmak benim için her şeyin başlangıcı ve her şeyin bitişi demek. Evlat çünkü… Onun için yaşanır ve gerekirse de ölünür. Ben 29 yaşında boşanmış bir kadınım. Ve çocuğunu tek başına büyüten bir anne. Çok zordu tabii ki. Ama evlat için değerdi. Bugün olsa gene aynı şeyleri yaşardım ve yapardım. Çünkü ben her şeyi O'nun için oğlum için yaptım.

Şimdi kocaman bir adam oldu. 21 yaşında. Bilgi Üniversitesi uluslararası perakende bölümünde okuyor. Seneye benimle beraber çalışmaya başlayacak, bir anne için o kadar gurur verici bir duygu ki onunla ve kendinle gurur duymak... İnanın her şeye bedel. O yüzden benim için annelik ve iş kadını olmak arasında hiç bir ayrım yok. Çünkü her şey evlat için...

Biraz sizi tanıdıktan sonra Mü’Mine ile ilgili sorularına geçebilirim. Nedir Mü’Nine?

Mü’Mine, Türkiye’nin ve dünyanın önemli markalarını, Runway Show’larında, mağazalarında vee-ticaret sayfasında Versace, GF Ferre, RobertoCavalli, Trusardi, Fendi gibi distribütörü olduğu 56 A+ dünya markasıyla bir araya getiren, kendi tasarımlarıyla dünya moda endüstrisinde yeni bir çığır açacak yüksek hazır giyim markasıdır. Ayrıca; 2 yılda Türkiye’de 11 noktada, Arap ülkeleri ve Türki Cumhuriyetleri’nde 15 ülkede yer alacaktır. “Private Shopping”, online satışlarla tüketiciyle buluşacak olan Mü’Mine, lüks segmentte hizmet verenve bu alanda üretim yapan 100’e yakın markayı aynı çatı altında toplamakta. Dünya markalarının da ürünlerini sitesinde ve mağazalarında sunacak olan Mü’Mine, önemli bir kitlenin değişmez markası olmak için yola çıktı.

Mü’Mine’nin nasıl oluştuğunu bize biraz anlatır mısınız?

Benim en büyük özelliğim, yeni pazarlar yaratabilmektir. Piyasayı çok iyi gözlemlediğim için bu zamana kadar ayrıştırılan muhafazakarkesim diye nitelendirilen hedef kitleyi markalarla buluşturmak istedim. Ben muhafazakar kesim diye bir sloganı kabul etmiyorum. Çünkü her Müslüman Türk kadını muhafazakardır. Biz Mümine ile böyle bir ayrıştırmanın içinde yer olmak istemiyoruz. Biz birleştirici olup, Türk kadınına Dünya Markalarını ulaştırıyoruz. Mü’Mine “İnanan Kadın” demek. Öncelikle buradaki inanç kendine inanmakla alakalı. Kendine inanmayan bir insanın inanç duygularıda zayıf olur. Mümine güçlü, kendi ayakları üzerinde durabilen, kendine ait bir tarzı olan, kaliteden anlayan, lüksü pahalıya satın almayan akıllı bir kadın.

Sizle tanıştığımda bir tane mağazası olan Mü’Mine şimdi sanırım bir kaç tane. Nerelerde mağzalarınız var? 

Çanakkale Troypark AVM’de ve İstanbul OliviumAVM’de mağazalarımız bulunmakta. Style Fashion mağazalarında da Mü’Mine departmanı hizmet vermektedir. Antalya, Kıbrıs, Bursa, Kayseri, Konya, Trabzon, İzmir, Adana ve Mersin’de Mümine mağazalarımız açılacaktır.

Bu kadar istikrarlı ilerlemenizin mağzacılık sektöründe öncü olabileceğini planlıyor musunuz? 

Evet 10 yıldan beri, yani kendime yatırım yapmaya başladığımdan beri hedeflerime istikrarlı bir şekilde ilerliyorum. Bunların alt yapıları çok uzun yıllara dayalı. Bir günde hiçbir sektörde yer alamaz ve barınamazsınız.

Günümüzde yaşanılar sosyoekonomik sebeplerden etkilendiniz mi?

Tabi ki, ülke ve millet olarak dünyada yaşanan krizlerden etkileniyoruz. Perakende sektörü bu durumdan en hızlı şekilde etkilenen sektördür.

Mü’Mine’nin hedef kitlesi kimlerdir?

Tarzı olan, markayı pahalıya satın almayan, marka seven ve kaliteden anlayan güçlü kadınlardır.

Mağazalarınızdaki ürünleri seçerken veya ürettirirken nelere dikkat ediyorsunuz?

Kaliteli olmasına ve fiyat politikasına. Çünkü pahalı olmayan her şey ucuz olur inancını yıkmak istiyoruz.

Mağazalarınızda kadın, erkek giyim satışı oluyor. Bunun dışında neler satışta?

Style Fashion mağazalarımızda erkek giyim satışı olmakta, Mümine sadece bayan giyim mağazaları. Ayrıca aksesuar, bijuteri, ayakkabı, çanta satışlarımız bulunmaktadır.

Mağaza şubelerinizi açarken nelere dikkat ediyorsunuz?

Öncelikle lokasyon önemli ve o lokasyondaki hedef kitle. Style Fashion mağazasının olacağı yerlerle Mümine mağazasının olacağı yerler aynı lokasyonlar değil.

Mağzalarınızda satış stantlarındaki markalardan bahseder misiniz?

Leonora, Çiğdem Akın, Çiğdem Malkoç, Modist Versace Jeans, Versace Collection, Trussardi Jeans, TruTrussardi, Iceberg, Tosca Blu, Galliano, GF Ferre, CNC, Gattinoni, Roberto Cavalli Class, La Martina, Piquadro, Rocco Barocco, Versace Home, CavalliHome, Marina Yachting, Blu Marine, Blu Girl, AlbertoGuardini, Frankie Morello, Fratelli Rossetti Flexa, Colmar, Henry Cottons,  Perlanicci, ReFractory, Maano, D&G, Dior, Prada, Moschino, Hermes, Etro, Paul&Shark, Givenchy, Jean Paul Gaultier, Yves Saint Lauren, Lanvin, Cesare Paciotti, Ermanno Scervino, Dolce Gabbana, Marc Jacobs, Miu Miu, Bvlgari, Marcby Marc jacobs, Red Valentino, Kenzo, Chloe, Cerruti1881, Baldinini, Valentino Garavani, Laura Biogiotti, Leonard, Nina Ricci, Hogan, Diesel, Jacob Cohen, Enrico Coveni, Byblos, Genny, CK Jeans, GuiseppeZanotti, Harmond&Blaine, Carven, Just Cavalli, Hugo Boss, Guy Laroche, Stella Mc Cartney, U Blancioni, Toms, Hunter, Moncleir, Armani Junior, DKNY, IsseyMiyake, Michael Kors

Geçen sene Mü’Mine bir defile yapmıştı. Bundan biraz bahseder misiniz?

Bütün gazeteler, Mü'Mine’den “Yeni Stil Mümine” diye bahsetti. Çırağan’da yapmış olduğumuz Mü’Mine lansmanı, Mü’Mine kadınını çok güzel bir şekilde yansıttı.

Yapmış olduğunuz defilelerin size nasıl bir geri dönüşü oluyor?

Defileler bir markanın en önemli sunum aracıdır. Markanın ruhunu ve ürünün en iyi şekilde sunumunu sağlar. Defileyi izleyen kişilerin hayal gücünü tetikler. Olması gerekeni modanın gündemi belirler.

Ekip ruhuna inanıyor musunuz?

Tabii ki, bizde iş Mine Tozlu’da başlar ekip ile devam eder. Ekip olmadan Mine Tozlu hiçtir.

Mü’Mine’de çalışan ekibinizi siz mi seçiyorsunuz?

Hayır, çalışan şirketti yöneticilerimiz ve partnerlerimiz kendileri ile çalışacak ekipleri kendileri belirler. Ben asla müdahale etmem.

Çalışma arkadaşlarında nelere dikkat ediyorsunuz?

En önemlisi karşılıklı güvendir. Birbirine inanmaktır. İnanç olmadan hiçbir iş sürekli olmaz, başarılar gelip geçici olur.

Yurtdışında mağazacılık ile Türkiye’deki mağazacılık mukayese ettiğinizde neler gözünüze çarpıyor?

Benim düşüncem, Yurtdışına göre Türkiye’de mağazacılık daha pratik ve hızlı ilerliyor. Türk perakendecisi sezgilerine göre hareket ediyor. Yurt dışında böyle bir şey yok, Pazar aynı bizdeki Pazar değişiklikleri perakendeciyi yönlendirmekte.

İTKİP bu konuda size destek veriyor mu?

Hayır. Bu zamana kadar kurum veya kuruluştan destek almadan yolumuza devam ediyoruz.

Yaptığınız girişimlerde fikir aldığınız kişiler oluyor mu?

Fikir demeyelim de. Fikirlerimi paylaştığım, strateji belirlediğim, değer verdiğim kişiler tabi ki var. Bunların en başında ortağım ve kardeşim dediğim Zeynep Aşkın Korkmaz var. Mine Tozlunun başarısının arkasında görünmeyen, ama benim için çok büyük bir güçtür o.

Bu kadar yoğun iş temposundan özel hayatına vakit ayırabiliyor musunuz?

Açıkçası hayatı sosyal – anti sosyal olarak nitelendirmek bana doğru gelmiyor. İnsan iş hayatının içinde de sosyal olabilir. Burada ki püf nokta insanın çalışırken eğlenebilmesi ve mutlu olmasıdır. İş hayatında mutsuz olup değişiklik arayan kişilerin sosyal hayat arayışları bana göre değil. Günümüz sosyal hayat bana göre çok boş ve anlamsız. Kendime ait boş zamanlarım olmadığı için yani hayatımı kişisel değil genel olarak yaşadığım için, boş bir zamanım kendime ait bir hayat anlayışım ne yazık ki olamıyor.

Evde Mine Tozlu nasıldır?

Bence bunu benim anlatmama doğru olmaz. Ama şunu biliyorum iş hayatında beni tanıyan insanlar evime geldiğinde çok şaşırır. Çünkü ben hala özünde, Çanakkale de doğmuş büyümüş, evde yemek yapan, örgü ören tipik bir Türk kadınıyım. İş kadını ev kadını diye bir ayrım benim için çok saçma. Kadın işte de, evde de kadındır. Kadınlığın işi, evi olmaz…

Bir beş sene sonra Mine Tozlu nerede görebiliyor musunuz?

Allah’ın nasip ettiği yerde. Göreceğiz… Her şey nasip ve kısmet meselesi. Ben elimden gelenin en iyisini yapar, çalışır, çabalar ve tevekkül ederim. Taktir her zaman Yüce Allahındır. Şirketimin hedefleri büyüktür. Mine Tozlu’nun değil…

Duygusal mısınız? 

IQ su yüksek olan insanların duygusal zekalarıdüşüktür. Herkes beni sert ve güçlü bir kadın olarak nitelendirirken, ben öyle olmadığımı düşünüyorum. Duygusal değil ama vicdanlı olduğumu düşünüyorum.

Burcunuz nedir?

Başak burcuyum. Mükemmeliyetçi ve insanı en fazla yoran burç.

Aşk mı? Mantık mı?

Tabi ki mantık. Mantıksız bir aşk hiçbir işe yaramaz çünkü. Önümüzde aşka inanan kaç kişi vardır? Ben bu tür şeylerin gelip geçici olduğunu düşünüyorum. Saygı yoksa, aşk ve sevgi bitebilir. Zaten insan saygı duymadığı bir insana ne aşıkolabilir ne de sevebilir.

Sinirli misiniz? 

Yerine göre evet. Haddimi bilirim, haddini bilmeyene de haddini bildiririm.

Olmazsa olmazlarınız var mı?

Saygı en önemli olmazsa olmazım. Haddini bilmeyen insanlara tahammülüm yok. Haksızlığa asla gelemem kime yapılırsa yapılsın. Sahiplenmek ve sahiplenilmek en dikkat ettiğim şeydir. Akılsız insanlara tahammülüm yok. Sürekli özür dileyen ve bahaneler üreten çıkarcı insanlardan uzak durmaya çalışıyorum ve yalnızlığımı seviyorum.