Arabesk ve pop şarkılarına kattığı özgün yorumlarıyla büyük bir hayran kitlesine ulaşan Cevher, son albümü “Merhametsiz”i sevenlerine sunmuştu. Albümünde yer alan ve en son kliplendirdiği “Bizim Şarkımız” ile de büyük beğeni toplayan Cevher, müzik yolculuğunu bizlerle paylaştı. “Bu maxi albümümde içime sinen 3 şarkım oldu, ben de 3 şarkılık maxi sinle yaptım. Eğer içime sinen 10 şarkı bulsaydım 10 şarkılık bir albümle sevenlerimin karşısında olurdum” diyen güzel sesli kadın, çıkardığı şarkılar ve şarkılara yaptığı o etkileyici yorumlarıyla her geçen gün hepimizin gönlüne taht kuruyor. Bizler de Cevher ile bir araya geldik. Şimdi sizlerle… 

  

Cevher Hanım sizi görmek ne güzel. Nasılsınız? 

Teşekkürler Elif. Senin de her daim gülen yüzünü görmek benim için ayrı bir güzel, gayet iyiyim. 

Youtube kanalınızda okuduğunuz cover şarkılar çok ilgi gördü ve hatta tekrar hayat buldu diyebiliriz. Nerden geldi aklınıza coverlerla karşımıza çıkmak ve yenileri eklenecek mi üstüne? 

Ben müziğe uzunca yıllar ara verdim, sonra baktım ki çok şarkı biriktirmişim. Ben her yerde şarkı söylüyorum. Evde, yolda, arabada… Bir gün bir video koydum Instagram hesabıma, sahilde kendi kendime şarkı okuyordum. Bu paylaşımımı o kadar beğendi ki insanlar. Sonrasında “ben zaten okuyorum sizle de paylaşırım tabii” dedim ve şarkılar söylemeye başladım. Nerde ne aklıma geliyorsa, içimden ne geçiyorsa takıyordum kulaklığı okuyordum. Sonra bir gün müzisyen arkadaşlara dedim ki "hadi çocuklar stüdyoya girelim, takılalım kafamıza göre". İşte Elif o gün yaptığımız o şarkılar buralara geldik. Bugün ise milyonları geçen izlenmeler var. Kısacası beni her gün evine, arabasına misafir eden insanlarla çoğaldım. Efkârı olan, sevgilisinden ayrılan, annesiyle kavga eden, sınava hazırlanan, işinden bunalan, sevdiğine duygularını söyleyemeyen, içine atan... Binlerce insanla bir şekilde buluşturdu bizi bu şarkılar. Ortak oldum sevenlerimin duygularına, keyif vermişim onlara hatta efkârlarını dağıtmışım öyle diyorlar.

Ne mutlu ki bana bu ne güzel bir duygudur; hiç tanımadığın, dokunmadığın insanlara sesinle bir şeyler verebilmek ve onlara şarkıların derinliğini hissettirebilmek… Şükürler olsun. Müziğin birleştirici gücünü yaşayanlardanız biz!

Aslında youtube coverlarınızdan önce yapılmış albümlerinizde var. Fakat son albümünüzden bahsedecek olursak; Üç şarkı ve iki remix versiyondan oluşan, iki yıl üzerinde çalıştığınız bir albüm ile bizimlesiniz. Nasıldı hazırlanma süreciniz biraz anlatır mısınız?

Ben ruhuma işlemeyen hiçbir şeyi yapamıyorum Elif'ciğim. Oldukça tutkulu biriyim. Bu sadece şarkı yazmak ya da seçme meselesi değil. Benim kahvemin bile ince bir ayarı var, onu bile yakalayamazsam içmem. İçime sinen 10 şarkı olsaydı, 10 şarkı yapardım. 3 tane oldu ben de maxi single yaptım. Şarkılarıma değinecek olursak “Özelim” zaten yıllar öncesinden Burak Öksüzoğlu'ndan bildiğim, bayıldığım bir şarkıydı. Bunun üzerine bir de “Bizim Şarkımız”ı ekledik. “Merhametsiz”, benim en sevdiğim bestelerimdendi, fakat bir türlü sözleri kopamamıştı yüreğimden. Stüdyo döneminin son zamanlarında şarkılar bitti bitecek, Suat Aydoğan melodiye bayılmıştı. “Hani nerede sözler, niye yazmıyorsun?” demişti. Yok, hissedemiyorum o aylar, tıkanmışım. Bir sabah uyandım kahvemi yaptım. Sabah sessizliğinde kuş seslerini dinliyorum birde iç sesimi. Kalemi aldım elime aylardır tek kelime edememişken 4 dakikada yazdım şarkımı. Sonra okumalar başladı, bitirdik çıkardık. 

Üreten tarafınızın olması, yaptığınız iste ne gibi katkılar sağlıyor kariyerinize sizce? 

Hangi işi yaparsanız yapın kendinizden bir şeyler katmak, farkınızı oluşturur. Ben şükürler olsun ki yazabilme yeteneğine sahibim. Eğer olmasaydı bile, yorumculuğumla da bir şarkıya ruh verebiliyormuşum ben de zamanla anladım. Birçok insanın bildiği, birçok kişinin okuduğu şarkıları söyledim youtube kanalımda, ama mutlaka en sevdiğim en çok hissettiklerimi yorumladım. İnsanlar benim söyleme şeklimi sevdi, kattığım duyguyu, sesimin rengini, darmadağın oluşumu. Bende tüm bunları beni dinleyenlerin söylemlerinden öğrendim :)

“Merhametsiz”in içinde yer alan bütün şarkıları kliplendirdiniz. Son klip şarkınız “Bizim Şarkımız'la son zamanlarda oldukça konuşuluyorsunuz. Şarkının yüreğe dokunan sözleri bir yana, video klipte down sendromlu gençlerle yarattığınız farkındalık takdire şayan. Nasıl oldu bu birleşme biraz bahseder misiniz? 

Burak Öksüzoğlu, bestelerini çok beğendiğim eski bir dostum zaten, bu şarkıyı yaptığında beni aradı ve benim sesime çok yakışacağını söyledi. Gerçekten de dinlediğimde şarkı beni çok etkiledi. Şarkıyı aldım ve Suat Aydoğan aranjörlüğünde hazırlayarak albüme koydum. Kliple ilgili fikirler ise, tamamen sözlerin gerçekliği yoğun duygusuyla alakalı. Ben istedim ki görselde de aynı gerçeklik, saflık ve duygu olsun. Bir yandan da bir şeylere dikkat çekelim ve bunu ötekileştirmeden yapalım istedim. Türkiye Down Sendromu Derneği ile aylardır süren görüşmelerim vardı. Aklımdaki projeyi ve müzik geçmişimi onlara sunduğumda, bana gereken ne varsa sağlayacaklarını söylediler. 

Aslında gecen yılın şubat ayında klibimiz çekilecekti, fakat bir kaza geçirdim ve tedavi sürecinde olduğum için çekimler gerçekleşemedi. Ardından nisan ayında tekrar masaya oturduk tam klibimizi çekeceğiz, sağlık kontrollerimde tekrar ameliyat olmam gerektiğine karar verilince yine kaldı. Şarkı zaten dijital platformlarda çok dinlenen bir şarkı olduğundan, kliplenmemiş olması bir kayıp değildi aslında ama benim bir hayalim vardı bu çocuklarla, o yüzden biraz inat ettim klibi çekmek için ve ağustos ayında her şeye rağmen sonunda klibimizi çektik. 

Peki, çekimler nasıl geçti? 

Sıcacık bir klip oldu Elif. Duygu sıcaklığı, gerçeklik, samimiyet hepsi bir aradaydı. “Bizim Şarkımız”ı. yine Kemal Kekeva yönetmenliğinde Sakarya’ da çektik. Beyza ve Halis rol yapmadı, dünyaya nasıl güzel bakıyorlarsa, o gün sette benim şarkımda da birbirlerine aynı güzellikte bakarak hareket ettiler. Onlar sohbet etti, eğlendi; Kemal de klibi çekti. Bu yüzden insanlara çabucak geçti...

“BİR ŞEKİLDE BULUŞACAĞIZ”

“Çalışmayı seviyorum. İnsanlık ve sanat adına becerebildiğim ne varsa zaman içinde yapmak isteğindeyim” diyen Cevher, “Bunu adı, bir albüm olur albüm yaparım. Bir kitapta buluşuruz belki bir gün! Bir sosyal sorumluluk projesi belki… Belki de bir film çekebilirim kim bilir” şeklinde konuştu. 

Müzik kariyerinizle ilgili bundan sonraki planlarınız nedir? Bir plana tabii misiniz yoksa hissiyatınız neyi getiriyorsa onumu yasayacak ve yapacaksınız? 

Canım Elif’im... Ben hayatım boyunca akılım kullanarak pek bir şey yapmadım ki. Bugün sahip olduğum ya da kaybettiğim ne varsa, kalpten seçimlerimdir. Mutsuz muyum? Bazen ;) Neler yapabilirim? Yazıp çizdiğim şarkılar öncelikle bana işliyorsa bunu öncelikle sevenlerimle paylaşacağım elbette. Benim olmayan ama ruhuma işleyen sesime yakışan şarkıları söyleyeceğim yıllarca. Susmayı hiç düşünmüyorum yani, hissettiğim müddetçe, hissettirmeye devam edeceğim. Bunu adı, bir albüm olur albüm yaparım, bir kitapta buluşuruz belki bir gün! Bir sosyal sorumluluk projesi belki, belki de bir film çekebilirim kim bilir. Benim iç dünyam çok sınırsız ve istediğim şeyleri yapmak konusunda enerjim ve azmim yüksek. Çalışmayı seviyorum, Allah güç versin ben gerisi hallederim derim hep. İnsanlık ve sanat adına becerebildiğim ne varsa zaman içinde yapmak isteğindeyim.

Müzikle uğraşmasanız nasıl bir meslek seçerdiniz, hiç düşündünüz mü? 

Aslında müziği meslek olarak düşünmemiştim hiç, insanların beğenisi ve talebi beni bu işleri yapmaya teşvik etti ve hayatımı da buradan idame etmeme sebep oldu. Ha müzik olmasa iç mimar olurdum. Çok seviyorum ev işleriyle uğraşmayı, evde bir şeyler tasarlamayı, hele eskiyi kullanılır hale getirebilmeyi; yoktan var etmeyi. Aslında bu çok da iç mimarlık değil sanki. Yine bir katardım ruhumu, duygumu...

“GÜÇ, ÖNCE SEVENLERİMDE SONRA MÜZİK AŞKIMDA”

“Şarkı söylediğimde diyorum ki ‘beni dünyadan koparan nasıl bir büyüdür bu?’” şeklinde söyleyen Cevher, “Gücü; önce beni yüreğine alan insanlardan, sonrada müziğe olan aşkımdan buluyorum...” diye anlattı. 

“Konserler sahneler nasıl gidiyor” demenin gereksiz bir soru olacağını bilsem de sormak istiyorum. Herhalde en çok sahne yapan isimler arasında listelerin başlarında yer alırsınız. Nasıl yetişiyorsunuz bu tempoya?

:))) Çok seviyorum çünkü sevdiğim işi yapmayı. Bu da bana güç veriyor. Bir şeyi gerçekten sever ve isterseniz, dinamiti içindedir zaten, o güç gelir yani. Yorulmazsınız, hayıflanmazsınız Ben kırık kolla da sahneye çıktım, çok hastayken de, canım çok sıkkınken de, orda hiçbir sıkıntı yok, bir iniyorum her yerim ağrıyor uyku basıyor, ruhum daralıyor, karnım acıkıyor :) diyorum ki; beni dünyadan koparan nasıl bir büyüdür bu? Gücü; önce beni yüreğine alan insanlardan, sonrada müziğe olan aşkımdan buluyorum yani...

Sosyal medyanın bu kadar hayatımızın içinde olması ile ilgili ne söyleyeceksiniz? 

Ben çok kıvamında kullanıyorum, daha çok işimle alakalı oluyor paylaşımlarım. Ve inkâr edilemeyecek bir etkisi var yaptığımız işlerde, insanlara ulaşmamızı kolaylaştırıyor. 

  

O kadar güzel yüreğiniz var ki peki hayatın anlamı desem neleri söylersiniz? 

Benim için bu hayatın anlamı; oğlum... Geri kalan her şey gelip geçecek dünyevi keyifler, şaşaalar, mallar mülkler, güzellikler vs... 

  

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz? 

Güzel yaşayın size verilen hayatı. Güzel bakın. Umutlu olun, saygılı olun ve sevin…

  

Doğum tarihi: 7 Ocak 1981 

Burcu: Oğlak 

En sevdiği huyu: Güzel bakıyorum hayata 

Sevmediği huyu: Bazen yersiz ve gereksiz hoşgörülü oluyorum sinir oluyorum sonra kendime 

Uğurlu sayısı: 8 

Uğurlu günü: Her günüm 

En sevdiği renk: Mavi 

En sevdiği çizgi film: Winnie the pooh (bu tamamen sonradan edinilmiş bir duygu)

En sevdiği söz: Şükürler olsun 

Söyleşi: Elif Günay

Fotoğraf: Neyra Onay