Hip-Hop ve R&B müziğin birleştiği, karanlık ve epik soundları ile kulaklarımızı yepyeni bir tarz getiren Aspova, ilk Türkçe alternatif R&B/Trapsoul albümü “Geber Pislik” ile karşımıza çıktı. 

İki yaşında Micheal Jackson parçalarıyla dans eden asıl adı Muhammed Kılıçaslan olan Aspova, ilk şarkılarını ilk okul yıllarında yazmaya başladı. Yayınladığı “Cumartesi”, “Gitmem Gerek”, “Terbiyesiz Ayşe” ve “Öpünce Geçer Mi?” gibi single şarkılar ile ismini duyurmştu.

Kendi hayatından anıları ve olayları şarkılarında dramatik bir kurgu ve senaryo ile yazan Aspova dinleyicilerine anlatacağı çok hikayesi olduğunu söylüyor. 

Yayınladığı single çalışmalardan sonra, 3 yıl boyunca üzerinde çalıştığı, beklenen albümü “Geber Pislik”i 12 Ocak’ta DokuzSekiz Müzik yapımcılığında yayınlandı. Albümün tüm Aranje ve Mixing & Mastering işlemlerini kendisi üstlenmiştir. 15 eserin yer aldığı bu albümde “Allame”, “Anıl Piyancı”, “Ados”, “Kezzo”, “İhtiyar” gibi Türkçe Rap’in sevilen isimleri Aspova’ya eşlik ederken albümeki çoğu şarkıların kendi hayatındaki anılardan ve olaylardan oluştuğunu belirtiyor. 

Bizler de bu genç yaşına rağmen Türkçe R&B ve Hip-Hop sanatçısı, söz yazarı ve prodüktör Aspova ile bir araya geldik. Şimdi sizlerle…

Merhaba Aspova nasılsın? 

Teşekkür ederim Elif Hanım, iyiyim.

İçerisinde 15 şarkının bulunduğu ‘Geber Pislik’ adındaki albümünü ocak ayında dinleyicilerle buluşturdun. Üç yıl üzerinde çalıştığın bu albüm hakkında neler söylemek istersin? 

Albümü yapmadan önce hiç böyle bir fikrim yoktu. Bundan dört yıl öncesinde hazır olan dört şarkım vardı. Bir maxi single çıkarma fikrine girmiştim. Baktım ki müzik biraz daha değişmeye başladı ve benim daha profesyonel bir şeyler yapmam gerekiyordu. Ardından hayatımda şarkı çıkarmamı sağlayacak olaylar yaşadım ve bu olayların sayısı giderek arttı. Elimde yirmi şarkının olduğunu fark edince, bir albüm yapmam gerektiğini düşündüm. Bu şarkılar içerisinden birazını eledim ve 15 şarkılık albümümü çıkarttım. 

“ 'Geber Pislik' Diye Kendime Dedim”

Albümünün adını ‘Geber Pislik’ koymasının nedenini “göze batması” olduğunu söyleyen Aspova, “Şarkılarımı beddua eder gibi değil bir aynaya söyler gibi yazdım. Aslında kendime söyleyemediğim sözleri şarkılarımda birleştirdim. Kendi yaşadıklarım ya da kendi yaşamak isteyip de yaşayamadıklarım anısına çıkardım” dedi.

İlk Türkçe alternatif R&B/Trapsoul albüm olması sana neler hissettiriyor. Bu albümle insanlar üzerinde nasıl bir etki uyandırmayı hedefliyorsun? 

Türkiye'de şu anda R&B ya daTrapsoul olarak hiçbir çalışma görmedim, yeni varsa da bilmiyorum. Zaten ben piyasadaki isimlerden daha farklı bir rap yapıyordum, bu albümümü de rap adı altında yapma düşüncesinde değildim. Amacım Türkiye’ye yurt dışındaki bir tarzı getirmekti. Öyle de olduğunu düşünüyorum. 

Şarkılarının hepsinin sözleri birbirinden cesur. Bu sözleri nasıl yazıyorsun, nelerden ilham alıyorsun? 

Bazen okuduğum bir kitap, izlediğim bir film bende bir ampul yakıyor. Sonra kafamda hayali karakterler oluşturup, hayali hikayeler kurup onlara şarkı yazıyorum. Bazen gördüğüm bir rüyayı devam ettirip şarkı oluşturuyorum. Ya da gerçekten yaşadığım olaylar oluyor ve o şarkılarım daha özel şarkılar oluyor. Mesela albümün 4. şarkısı benim 15 yaşımda yaşadığım bir olayı anlatıyor. O hikâye kelimesi kelimesine yaşanmış bir hikâyedir. 

Albümde sana Allame, Anıl Piyancı, Ados, Kezzo, İhtiyar gibi Türkçe Rap'in sevilen isimleri de eşlik ediyor. Kendileri ile nasıl bir araya geldin?

Aslında albümüm bir rap albümü olmadığı için, ilk başlarda böyle bir düşüncem yoktu. Sonra ise, “madem ben Rap piyasasında görülüyorum, o zaman bu albüme biraz renk katayım” dedim. Konuyu onlara ilettim ve her biri kabul etti. Buradan kendilerine de teşekkür ederim. 

Şarkılarının yanı sıra albümün tüm Aranje ve Mixing & Mastering işlemlerinin sana ait olduğunu öğrendim. Her şeyi üstlenmek senin için zor olmadı mı?

Ben müziği yapmayı sadece şarkıyı söylemek olarak adlandırmıyorum Elif Hanım. İki türlü bir mantalitem (zihniyet) var. Birisi şarkıcılık, diğeri sanatçılık! Bir şarkıya ruh vermek istiyorsanız, bunu sadece söz yazarak ya da sesinizle yapamazsınız. Çünkü müziğinde bir duygusu var ve sözleri çıkarttığınızda da, o duyguyu müzikte bulabilmelisiniz. Bence başkasıyla çalışınca ikilik kuruyorsunuz ve o şarkı senin olmaktan çıkıyor, sizin oluyor. 

Albümün çıkış sürecinin 3 yıl sürmesinin nedeni bu muydu?

Ben pimpirikli bir insanım. Yaptığım albüm geçen sene bitmişti aslında, çıkartmak için şirketleri bekledim. O sırada da şarkıların mixlerini altı yedi kez revize ettim diyebilirim. Bu yüzden uzun sürdü. Şu anda gerçekten tam anlamıyla içime sinen bir albüm oldu. Umarım dinleyicilerimiz de beğenir. 

“Aspova Adının Hikayesi: ASPAVA”

15 yaşında yaşadığı talihsiz bir olayla bu adı aldığını belirten Aspova, “Aspava adında bir mekanın önünden geçerken vuruldum. Vurulduğum an gördüğüm en son şey mekanın tabelasındaki o isim oldu. Kurşun  kasığıma isabet etmişti. Ben bu iyileşme sürecinde de durmadan müzik yapmaya devam ettim. Beni vuran adama karşı kinimi müziğimle yatıştırmaya çalıştım. Bu olayın bendeki fiziksel ve ruhsal etkileri hala devam ediyor. 

Muhammed nasıl bir çocuktu?

Muhammed mülayim bir çocuktu. Müziği severdi. Flüt ve piyona enstrümanlarına ilgisi fazlaydı. Mutaassıp bir aileden geliyorum. Babam dün kültürü öğretmeni. Bu olay başıma geldikten sonra; hem okulum, hem düşüncem hem yaşamım değişti diyebilirim. Çocukken müzikle ilgilenmemi istemeyen ailem, daha sonra karışmadı. Şimdi ise, destek veriyor…

Neden tozpembe hayaller yerine sürekli isyan?

Ben aslında isyan etmek istemiyorum. Bir şeyler yaşadım ve yaşıyorum evet, bunlar ne kadar zor şeyler olursa olsun daha büyük sıkıntılarda olabilirdi. Bardağın dolu tarafına bakarak kendimi o isyandan uzaklaştırırım çoğu zaman. Sadece müzikteki tarzım o diyebilirim. 

Bu sözleri bir araya getirebilmek için çok okumak ve gündemi de iyi bilmek gerekiyor olmalı. Ne yapıyorsun bunun için?

Her şeyden önemlisi hayatı tanımamız için mutlaka okumak gerekiyor. En kötü konuşabilmek için bile okumak gerekiyor. Yazabilmek için ise daha farklı şeyler lazım. Sadece okumak yetmiyor ya anıların olmalı ya da hayal gücün olmalı…

Neden konservatuvar okumak yerine sinema okumayı tercih ettin? Bu sana neler kazandırdı ya da kaybettirdiği şeyler oldu mu?  

Konservatuvar okumayı düşündüm Elif Hanım. Hatta liseyi bitirince yetenek sınavlarına girdim ama babam gitmemi istemedi ve bu konuda diretti. Bende bir sene sonra ileride bana lazım olacağını düşündüğüm Radyo Televizyon bölümünü okudum. İyi ki okumuşum çünkü bölümümün bana çok faydası oldu. 

Bu albümünden önce de ‘Cumartesi’, ‘Gitmem Gerek’, ‘Terbiyesiz Ayşe’ ve ‘Öpünce Geçer Mi?’ gibi birçok single ile tanımıştık seni biraz o single larından bahsetmek istersen neler söylersin? Albüme baktığında o zamanlarda eksiklerin olduğunu düşünüyor musun? 

Yaşadığım hikâyelerimi anlatıyor o şarkılarımın çoğu. Prodüksiyon anlamında soruyorsanız, çok büyük bir değişim olmadı. Sadece sözler ve konsept olarak değiştim diyebilirim.

Dinleyicilerin bu şarkıların isimlerini sorgulamıyor mu?

İsimlerden daha çokiçeriklere ( sözlerine) takılanlar çoğunlukta. Fakat ben sanat yapıyorsam, içimden geleni yapmalıyım. Öyle değil mi?

Aynı zamanda yaptığın Micheal Jackson dansları ile de seni tanıyanlar var. Kendisine olan bu ilginin bir nedeni var mı?

Aslında dans eğitimi almadım, çok da iyi dans etmiyorum. Biraz havaya girdiğimde istemsiz olarak yaptığım birkaç figür diyebilirim. Micheal Jackson dansı da dayımın bana dayatmasıdır. Sağ olsun kendisi Micheal Jackson'ı çok severdi benden de onun o muhteşem danslarını yapmamı isterdi. Bende izleye izleye öğrenmiş oldum. 

Türkiye'de Rap, Rock, Hip-Hop gibi müzik türlerinin hak ettiği değeri gördüğünü düşünüyor musun? Bunun için neler yapılmalı? 

Bizim ülkemize yabancı bir ton girdiği zaman o ezgiyi hemen bir Türk ezgisiyle harmanlayalım diye bir algı var.  Ben buna karşıyım. Yani rock müzikse bozma o müziği, türküyle harmanlama… Ülkede herkes hak ettiğini alıyor ama rap konusunda hiçbir zaman insanlar hak ettiklerini alamadılar. Bir pasta vardı ikiye bölündü geri kalana hiçbir şey kalmadı. Bazen aşağılandık, zor dönemler atlattık. Şu an güzel bir furya var, dünya kalitesini yavaş yavaş yakalamaya başladık.

Amacın şarkılarını hedef kitlene ulaştırmak mı yoksa hak ettiğini düşündüğün ücreti almak mı?

Sanat, sanat içindir. Sanatçı olarak görüyorsanız kendinizi, bir para amacı gütmemeniz gerekiyor. Fakat sanat için yaptığınızda para kazanamıyorsanız nasıl devam edeceksiniz? İşte bizler bu sanatı doğru sunduğumuzda hem doğru iş yapıp hem de kazanç sağlayacağız diye düşünüyorum. 

Bu tür müzik yapan isimlerin önde gelenleri kimler sence? En iyisi bu, diyebileceğin bir isim var mı? 

Türkiye de birden fazla çok iyi rap yapan var ve kesinlikle hiç birini birbirinden ayıramam, hepsinin birbirinden farklı özellikleri var.

Başka türlerde de müzik yapıyor musun? Ya da yapmayı düşünüyor musun?

Yaptım zamanında Elif Hanım. Senfonik Metale merak sarmıştım, sonra sesimin ince olduğunu gördüm ve tarzımı değiştirdim. Pop müzik besteleri de yaptım bir ara. Hatta birkaç şarkımı verdim. Ama pop alanında ileme gibi bir düşüncem asla olmadı. En son bu hale kadar geldik, yani çok tür denedim. 

İleride yurt dışında da müzik yapmak ister misin? Bunun için çalışmalar yapıyor musun? 

Benim hedefim çok yükseklerde. Bizler gibi çıkış yapıp, dünyaya adını duyurabilen o kadar çok kişi var ki Fransa’dan, Almanya’dan, Amerika’dan, Kanada’dan öyle isimler çıkıyor ki, neden Türkiye'den de çıkmasın?

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin, Aspova?

Herkese teşekkür ediyorum Elif Hanım. Umarım şarkıları daha iyi anlayabilirler, umarım beğenirler. İnsanlara anlatmak istediklerimi daha iyi anlatmaya çalışacağım albümler yapacağım. Umarım bu tarzı Türkiye’ye biraz daha kabullendirebilirim. Ben hedeflerime ulaşma konusunda elimden geleni yapıyor, bunun için çaba sarf ediyorum. Umarım biraz daha destekleyici olurlar. Okuyan, araştıran, kendini geliştiren bir gençlik hedefliyorum. Umarım öyle bir kitlem olur. Size de çok teşekkür ederim. Hoşça kalın…

Doğum tarihi: 28 Kasım 1995

Burcu: Yay

En sevdiği huyu: Sakinliğini korumak

En sevmediği huyu: Yanlış izlenim bırakmak

Uğurlu sayısı: Yok

Uğurlu günü: Yok

En sevdiği renk: Siyah

En sevdiği çizgi film: Rick and Morty

En sevdiği söz: Ne kadar pound o kadar sound...

Söyleşi: Elif Günay