Biz dünyayı olduğu gibi göremeyiz, nasılsak öyle görürüz. Pozitif olmakta fayda vardır. Kötü düşünmek bazen acı verebilir, olumsuzlukları görmemeye çalışırsak her şey yoluna girecektir. Boş verin, düzeltmeye çalışmayın. Takın pembe gözlüklerinizi, siyahı da kırmızıyı da pembe görün; onların gerçekte hangi renkte olduğuna fazla kafa yormayın. Birey olarak haklarınızdan vazgeçin. Sizin yerinize size neyin doğru neyin yanlış olduğunu büyükleriniz düşünsün, işin kolayını seçin. Hak, hukuktan vazgeçin. Ne verdilerse canla başla kabullenin, deveyi amuduyla götüreni görmezden gelin, elinize tutuşturulan poşetle mutlu olmayı öğrenin. Hem ne demişler “aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz” unutmayın. “Dünya fanidir” demişler. Kısacık ömrünüzü böyle düşüncelerle yormayın, gününüzü gün edin.  Şimdi pembe gözlüklerle kısacık, uygulamalı analiz yapmaya çalışalım bakalım, işe yarayacak galiba.
Son 11 yılda uygulanan siyasi ve ekonomik programların neticesinde hamdolsun ülkemiz ışık hızında yol almaktadır. Dünya, hızımıza yetişmekte zorlanmaktadır. Yollara serilen CD’ler güvenli sürüşümüzü etkilemiş olsa da inşallah hedefe hızla yaklaşmaktayız. Komplo ve kumpas kuranların inlerini darmadağın edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Aminnnn.
Euro’ları, Dolar’ları, adaleti, vicdanı, ne varsa sıfırladık; yani format attık, gıcır gıcır.
ABD, RUSYA, ÇİN, ALMANYA, FRANSA, İNGİLTERE gibi ülkelere çalım atarak dünya liderini hamdolsun ülkemizden çıkarmayı başardık.
“Esed düşecek” dedik düşmedi fakat eşekten düşmüşe döndü, sallanıyor üç vakte kadar gider.
Gece gündüz Rabia işareti yaparak diktatör Sisi’nin moralini bozuyoruz.
Filistin’e yardım gemisi gönderdik, 5 yıldır yiye yiye bitiremediler.
İsrail Akdeniz de petrol aramasına başlayınca biz de hemen 50 yıllık görkemli arama gemimizle gözdağı verdik.  Akdeniz sularında tur attık geldik. İsrail petrol aramaktan vazgeçti.
İMF’nin kasası boşalınca borç para için kapımızda kul köle oldu.
Kaddafi’yi saf dışı bıraktık, petrolden yüzdemiz var.
Asgari ücreti AB standartlarının üstüne 400 dolara çıkardık. Bakanımız açıkladı, güzel paraymış meğer.
Dünyanın en pahalı yani en kaliteli benzini bizde, yaklaşık 2,5 dolarla rekordayız.
Dünyada içeride en fazla gazeteci ve yazar kadromuzla ilk sıradayız, sessiz ve sakin bir çalışma ortamı yarattık onlara.
“Adalet mülkün temeli” prensibi ilkesi ile uyumlu olarak içine adaletin uğramadığı, dünyanın en büyük adalet sarayı yine bizde. Bir aksilik olmasına mahal vermemek adına direkt başbakanlığa bağladık. Ne de olsa adalet mülkün temeli sağlam tutmak gerekiyor.
Basın tamamen özgür, hür yayın yapabilmektedir. Tabii sınırlar çerçevesinde, eleştirmek dışında talimatlar doğrultusunda tamamen bağımsızdır.
Bankacılık sistemini çok geliştirdik. İnternete bankacılığına ek olarak butik yatak odası bankacılığına hız verilmiştir.
Devlet olarak çok güçlendik, artık dost ülkeye ihtiyaç duymuyoruz. Onurlu yalnızlığı seçtik.
Her bir şeyimiz paralel artık. Yollarımız paralel, yargımız paralel, devletimiz paralel, askerimiz, polisimiz paralel, söylemlerimiz dahi paralel.
Bu kaset işlerini sakın paralel evren yapmış olmasın, ne dersiniz?