Hamza Hoca bu hafta Başakşehir maçı sonrası basın toplantısında puan kaybını üstlendi, güzel... Peki özür dilemek nedir Hocam? Alışkanlık yaptı herhalde, daha önce de Burak Yılmaz'ı tam iyileşmeden oyuna almıştı ve iki dakika sonra Burak sakatlanmıştı. Hamza Hoca Burak'ı oyuna aldığı için özür dilemişti; sözde Burak çok istemiş oyuna girmek... Şimdi özür dilemek ayıp mı diyeceksiniz? Anlatmak istediğim şu; bir lider gibi gözükmesi gereken Galatasaray Hocası her sıkıştığında özür dilememeli. Mourinho hayranı olarak onun bir sözünü hatırlatmak istiyorum. "Maç basın toplantısıyla başlar, basın toplantısıyla biter". Bir antrenör basın toplantılarını iyi yönetmeli, çünkü tüm camia, taraftarlar ve oyuncular Hoca'nın ağızından çıkan sözleri olumlu veya olumsuz olarak zihnine kayıt eder. Bir bakıma bu bir psikolojik savaştır. Galatasaray'ın Hocası algı yönetimini iyi yapmalı, iş saha kenarında taktik vermekle bitmiyor.. Bu işler böyle yürümez sezon sonunda giden oyuncular değil, sen olursun. Yâni gelecek yeni yönetim sanada özür dileyebilir Hamza Hocam.
***
Birazda haftanın panoramasına bakalım;
Galatasaray ve Fenerbahçe bu hafta kritik puanlar kaybetti, bu virajdan galibiyetle ayrılan Beşiktaş kârlı çıktı. Beşiktaş Brugge maçından sonra Fenerbahçe derbisine çıkacak ve haftaya hem futbola doyacağız hem de puan tablosu ilginç bir hâl alacak.
***
Son olarak Beşiktaş'a Brugge maçında başarılar diliyorum tüm Türkiye'nin kalbi bu maçta aynı ritimde atacak.