Geçen hafta 09.09.2013 tarihli” Son Dakika Golü..Ya da Penaltı.”başlıklı makalemden dolayı hiç ummadığım hatırı sayılır bir tebrik ve takdir yazıları aldım.Bilhassa başlık olarak tam isabet edişi ayrı bir tebrik vesilesi oldu ;bu vesile ile tüm okuyuculara ve tebriklerini esirgemeyen dostlara hassaten teşekkür ediyorum.
Başlık bir ÖNGÖRÜ veya HİSSİ KABLE’L VUKU(Olacak olayın önceden kalbe doğması)tarzında belki algılanabilir ama öyle olmadığını ifade etme adına satır başlarıyla ifade etmek isterim.
Makalede prensip olarak sevmediğim halde Spor Akademisindeki öğrencilik yıllarından bilhassa Milli Sporcularla bir arada bulunuşumuzdan özellikle bahsettim çünkü Milli Sporcularla özel sohbetler sporun arka penceresindeki ufku aralar.
Yazım hayatımdan ve kitap çalışmamdan bahsettim olaya (olimpiyat algısı) derin yaklaştığımı ifade etme adına idi.
Şikeden bahsettim –biz de Fenerbahçe ve Beşiktaş olayındaki koruyucu ve yanlış tavrı tasvip etmediğime özellikle değinerek- çünkü ;ŞİKE olayının gerçek yaratıcılarının Haçlı dünyasının bir ürünü olduğunu vurgulamak için..
Doping olayının gerçek mucitlerinin yine “onlar” olduğunu deklare etmek için.
Ve arkasından bütün olgunlaşmış ve gelişmiş artı değerlere rağmen Olimpiyatların bizlere verilmeyeceğini ifade ettim.
Evet bütün dünya biliyor ki;İstanbul dünyanın gözbebeği, incisi.Her yerinden tarih ,kültür ve güzellik fışkıran abide bir kent.Dünyada görülmeden hakkında şiir yazılan ve sadece şairlerin değil istisnasız tüm insanların görme adına can attığı-aşık olunan müstesna bir şehir.  Güzeller güzeli.Her taşında burcu burcu zengin devlet hatırlarının can bulduğu tarih ve eşsiz doğasıyla .muhteşem gün batışıyla insanların aklını başından alacak kadar zamana kendini sere serpe ikram etmiş bir açık hava müzesi..Evet bu mümtaz bu nezih bu bakir güzellik dünyanın başka hiçbir yeriyle değil mukayese etmek hayali bile saçma.
Evet hâl böyle iken yine de “olimpiyatların” bizlerden esirgenmesi ; batı ve hem fikir dünyasının bizlere kesinlikle yanlı ve kasıtlı bakmasının tek sebebidir.Yoksa bir olimpiyat köyü meselesi sadece bir safsatadır.Bugün kişisel bazda bir müteahhidin bile en modern olimpiyat köyünü en kısa zamanda yapacağına hiç kimsenin kuşkusu yoktur.
Olimpiyatlar özü itibarı ile 7’den 70’e herkesimin ilgi sahası içerisindedir yani hiç rakamla ölçülemeyecek kadar reklam aracıdır.Her insan mutlaka sporun bir branşını sever ve müsabakasını seyretmek ister ve bunun 2,5-3 milyara yaklaşan bir insana yönelik olduğu düşünüldüğü zaman olayın boyutu daha belirginleşir.
Ve değişmeyen bir olgu olarak Olimpiyat moderniz mi simgeler.Yani sizi devlet olarak bir anda batı anlayışı ölçüsünde üst modern sahneye taşır.
Kalıcı ve ülkeye ivme kazandıran tesislerin kuruluşunu hızlandırır ve ülke insanına sporu sevdirir/benimsetir.
Sosyo-ekonomik olarak dünya ülkeleriyle hızlı entegrasyonunu sağlar.
Dünya ölçeğinde tanınmış olimpik sporcuların yetişmesine en büyük aracıdır ;bu durumu batı ve birlikte düşünenler hiç istemezler ;çünkü dünya ölçeğinde bir sporcu  gerçek bir idoldür.
Olimpiyat sadece sportif tesisler üretmez aynı zamanda kalıcı büyük bir sanayinin gelişmesini sağlar.(Kayak takımlarından –pinpon topuna kadar..) ve buna Evet bunlara eşdeğer daha onlarca artı değer ifade eden gelişmeler hep “olimpiyat” olgusunun ardında gizlidir.
Bu kadar gelişmişliği sunan bir olayı –yüz milyar dolara yaklaşan bir pastayı bizi her fırsatta yok etmeyi plânlayan bir HAÇLI ZİHNİYET’’in, İslâm’ın bayraktarlığını yapmış bir millete reva görmesi düşünülebilinir mi?
Heyhat ! ciltlere bulacak bir değerlendirmenin söz konusu olacağı “OLİMPİYAT PASTASININ BİZLERE İKRAM EDİLMEYİŞİNİN" ardında bazı komik ! gerekçeler arayanlara şaşarım.?!
Boğazlarına kadar şike ve doping pisliğiyle boğuşanların bizlere gözünde çapak var demesi ancak siyasi bir kaygının getirdiği korkanlığın tezahüründen başka bir şey değildir.
Hak verilmez alınır.Olimpiyatları biz –biz olduğumuz zaman bize bir tepsi içinde sunacaklarından hiç kimsenin şüphesi olmasın..
apılacak korkunç inşa faaliyetleriyle güzel İstanbul kentimizin tarihi ve mistik dokusu  kurtuldu diye bir nebze sevinç payı çıkarsak bilmem insanlar bizlere kızar mı?..Bir an için trafiğin düştüğü durumu hayal bile  etmek istemiyorum ayrıca..
En kalbi saygılarımla..