Neyi konuşacağız birlikte? Meclis başkanlığı seçimi nimi? Yoksa hükümet kurmanın tıkandığını mı?
Veya MHP’nin AKP ye verdiği başkan seçimlerinde ki desteğini mi?
Yükleniyorlar Devlet Bahçeli’ye… Meclis başkanlığında 4 turda destek verdiği için… Kötü mü yaptı? Yoksa iyi mi etti?
Destek vermeseydi de yıllar önceye dönüp meclis başkanını aylarca seçmek için vakit mi harcasaydık. Türkiye eski günlerindeki gibi yine Kaos mu yaşasaydı?
Bir takım isteklerin ki en önde o istek HDP den geliyor işleri durdurmak Kaosa sebep olmak… Hatta silaha bile sarılabilecek PKK ya arkadan destek öyle mi olsaydı?
Taşları herkes ortaya dökecek… Sistem aynen devam edecek. 
Bunu konuşalım ilk önce…
Yoksa sınırlarımızı konuşursak içimiz sıkılır. Etrafımızda insanların katledilişini seyreder olduk. Ve Dünya’nın koca devletlerinin sessizliğe büründüğünü mü konuşalım?
Türkmenler resmen işkence ile öldürülürken sessiz kalan bir takım medyanın LGBT onur yürüyüşündeki üstün başarılarını mı konuşalım?
Sözümüz yok o tür insanoğluna… Allah’ın yaradılışı deyip suskunluğumuzu koruruz. Ve onur yürüyüşü yaparlar, yapsınlar bize ne deriz. Desteklemeyiz ama…
Amma orada insanlar işkence ile öldürülürken bu onur yürüyüşü yapan zat-ı muhteremlerinin dinimize karşı açtıkları savaşı da hiç mi hiç kabullenemeyiz? 
Kırmızı çizgileri konuşmaya devam edelim.
CHP’nin kırmızı çizgileri varmış… Ankara’da bir arkadaş o kırmızı çizgileri o kadar güzel dökmüş ki ortaya…
İşte karamanın koyunu sonra çıkacağı oyunun ufaktan dedikoduları sarmış Başkent sokaklarını…
Ankara’dan abim geldi şarkısında ki gibi Ankara’dan abimizden küçük bilgiler…
Dert kırmızı çizgide değil dert kırmızı plakada gizli esasında…
Kemal Derviş, ekonomiyi gelip kurtarmaya kalktığında perişan eden ünlü ekonomist illa Ekonomi bakanlığını istiyormuş…
Şafak Pavey vekilimiz ise Kadın ve aile bakanlığına talipmiş. Bak bu fena değil, uyar…
Erdoğan Toprak ki CHP-AKP hükümeti kurulmasına en büyük desteği veren isim ise Çevre Ve Şehircilik bakanlığına talipmiş…
Murat Özşefik Dış işleri isterim dermiş…
Gürsel Tekin abimiz ise kültür bakanlığına göz kırparmış…
Haluk Koç var daha bakanlık isteyen. Sağlık bakanlığını en iyi ben yönetirim diye söyleniyormuş…
Arif Hamzaçelebi’nin gözü ise Maliye bakanlığındaymış…
Sezgin Tanrıkulu da AB’den sorumlu bakanlığı istiyormuş…
Mehmet Bekaroğlu’nun gönlü başbakan yardımcılığında.
Sezai Ayata ise Milli Eğitim bakanlığını en iyi ben yürütürüm iddiasındaymış…
Yani CHP’nin kırmızı çizgileri araç plakalarında gizli anlaşılan…
Ne olur? AKP ne yapar? Veya AKP hangi bakanlıkları ister?
Yani hizmet bahane koltuk şahane gibi bir CHP görüşü…