Birşey demez...Hih Hih...Başlık ilginç olsun dedim...Oldu mu?
Türkiye Mobilya Sanayicileri  Derneği–Mosder-bu yıl sekizincisini düzenlediği Ulusal Ev Mobilyaları Tasarım Yarışması’nda gösterdiği titizlikle doğrusu hepimizden tam not aldı. 
Çağdaş Türkiye Tasarımını simgeleyen ürün kimliğini desteklemek, geleceğin tasarımcılarını mobilya sektörüyle buluşturmak ve tasarımcıları ödüllendirerek mesleğe teşvik etmek amacıyla oluşan yarışmada gençler kıyasıya yarışarak layık oldukları ödülleri aldılar...
Oturma, Depolama, Tamamlayıcı Mobilyalar, Genç Mobilyaları gibi konu başlıkları altında yapılan yarışma da beni en çok ilgilendiren şüphesiz Engelliler için Ev Mobilyası Kategorisi oldu. Çünkü, teknoloji çağımızda onca yol alırken, kamuyu ilgilendiren her türlü ortamda çok acı ki o kişiler yeterince düşünülmüyor.
Garip eğimli rampalar, yukarıya çıkıp inilemeyen, ya da inilip çıkılamayan mekanlar, toplu taşıma araçları, genel mekanlarda olması gereken ama çoğunlukla olmayan wc ler... Bu konuda törende konuşan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği- TOFD Başkanının yaklaşımı beni oldukça etkiledi. 
“Bayramda gittiğimiz otelin restaurantında, tekerlekli sandalyem masaya yanaşamadığı için hep ailemden bir metre uzakta yemek yedim.”
Bu teknoloji çağı ama, hep eli ayağı sağlamlara mı çalışır be Kapitalist Düzen...
Başkan genel olarak iki cümleyle mesajı verdi ... “Bu çanta hep kucağımda durur çünkü üzerine birşeyler koyabiliyorum...”
Ben iki yıldır mavi kapak toplayarak -benim gibi düşünenlerle- mahallemde ki torbalara atıyorum aklım sıra bir tekerlekli sandalye alabilmekle iş bitiyor... Oysa insanoğlu tam techizatı bildiği için yarım olmanın sorunlarını anlamıyor. İşte bu noktada devreye Endüstriyel Tasarım giriyor. Analiz- Sentez- Ar-Ge ve sonuç...
Fuarlarda bu konuda birçok tasarım görüyoruz. İş, bunları hayata aktif hale geçirebilmekte...
Mosder’in Engelliler için Ev Mobilyası konusunda birinciliği Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi aldı. Yarışmanın birincisi Volkan  Turhan... Ancak öğrendiğim kadarıyla yıllardır Engelli Mobilyaları için oldukça ağırlıklı çalışan, bu konuda geniş Ar-Ge çalışmaları yapan bölüm, bu yıl kapanmış. Eee oldu mu şimdi? Yetkililere de buradan sesleniyorum bu konuda yıllardır yapılmış gelişmeleri sokağa atmayalım lütfen. Hele de böyle hassas bir konuda...
Ben yine derin yarama, Taksim’e dönmek istiyorum. Kooocamaaannn bir şantiye Meydan. Mazallah Tophane’den gelirken Gümüşsuyu’na yollanacaksanız, yanlışlıkla solu takip bir yerden karşıya geçeyim demeyin... Aman haaa... Elmadağ’ından tavaf şeklinde dönersiniz...
Şimdi ben engelli vatandaşlar için kamuya yönelik çözümler ararken, yerinde duramayan bir İstanbul’da, ne perhiz ne lahana turşusu değil mi?
Aman sağlamlar o Taksim inşaatının içinde zıp zıp işe gitmeye çalışırlarken, siz daha bir süre dışarılara çıkmayın sevgili engelli kardeşlerim. Ne Taksim, ne Beşiktaş, ne Tarlabaşı ı-ıhhh unutun...
Zaten yakında hepimiz zihinsel engelli olacağımız için farketmeyecek...