Sevgili okuyucularımız önümüzdeki sene Türkiye’de birçok ülkede  hayat bularak ses getirecek sinema filmi hazırlığı içinde olan saygıdeğer yönetmen Yunus Güntürk ile yakında çekimlerine başlayacakları  1402 Anakara Savaşı hakkında yaptığım kısa röportaj söyleşini sizinle paylaşmak istiyorum...

Yunus Güntürk kimdir? Siz tanınmış bir yönetmensiniz fakat tanımayanlara sizi nasıl tanıtırsınız?

Aslen Samsunluyum. 1960 doğumlu olup yaşamımı İstanbul - Üsküdar'da sürdürmekteyim. Uzun yıllar Yapımcılık ve Yönetmenlik yaptım. Medya dünyasında bir çok belgesel ve programa imza attım ve çok sayıda ödüllerim oldu. Naçizane sanat ve medya dünyasında elimden geldiğinde başarılar kazandım ve halende devam ediyorum. Son zamanlarda oldukça ilgi gören ulusal bir kanal Belgeseli Yumelant Film'in hazırladığı "Akılda Kalanlar" ile ekranlarda seven takipçileri ile yayında oldum. Söyleyeceklerim şimdilik bunlar hayatın içinde vücut bulma çabama her geçen gün yenilerini eklemeye devam edeceğim...

1402 Ankara Savaşı’nı konu alan sinema filminiz nerede ve ne zaman çekime başlıyor? Sinema ve tarih severlere bilgi verebilir misiniz?

Filmin hazırlıklarına Ankara Çubuk'ta başladık. İlk hazırlıklar neredeyse tamam önümüzdeki sene başında çekimlere başlayacağız. Tarihimizin bilinen ve bilinmeyen yönlerini "1402 Ankara Savaşı" adlı filmimizde tüm çıplaklığıyla sanatseverlerin beğenisine sunacağız.
Tarih kokan mekanlarda tarihimizi yeniden beyaz perde ile buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. Yumelant Film tarafından kayıtlara başlanacak olan filmin senaryo yazımı tüm hızıyla sürüyor.

Yunus bey 1402 Ankara Savaşı sizi neden film çekmeye yönlendirdi?

Yıldırım Beyazit ile Emur Timur iki türk hükümdarıdır. Ankara Savaşına onları iten sebepler olmuştur.Osmalı imparatorluğu ve Emur Timur (Moğol İmparatorluğu) bütün Batılı ülkelerin korku ve adeta kabusu haline gelmiştir. Halbuki Osmanlı İmparatorluğu savaş değil barış üzerine kurulmuş bir imparatorluktur. Bu iki ülkeyi savaşa nasıl sokarız senaryolarını yapan batılılar Emur Timur’un tercübeli oluşunu ve Yıldırım Beyazit’in Genç Hükümdar olmasını neden göstererek iki Türk hükümdarını savaşın eşiğine getirmeyi başarmışlardır. Sonuçta Ankara Çubuk Savaşı’nın başlamasına neden olmuşlardır. Bu savaşın aslında tek galibi Batılılar olmuştur. Neden diye soracak olursanız? Bu savaş her iki ülkenin direncini kırmış, hem Yıldırım Beyazıt'ı hem de Emur Timur’u zayıf düşürmüştür. Savaş sonrası Batılılar derin bir nefes almışlardır. Her iki Türk olnan hükümdarlar oynuna geldiklerini savaş sonrası anlamışlardır.
Neden 1402 Ankara Çubuk Savaşı’nı sinemaya uyarladığıma gelince; bu sinema filminin Yapmıcısı ve Yönetmeni olarak şuna inanıyorum.Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri ile olan bazı dargınlık ve kırgınlıkları şimdi olduğu gibi barış ve kardeşilik adına ileriye taşıyacaktır. Ayrıca gerek hükümetler arasında gerekse halk arasında güçlü bir diyalog ve güçlü bir Türk kardeşliğinin fitilini ateşleyecektir.

Muhakkak seyircilere verilmek istenen bir mesaj vardır. Açıklar mısınız?

1402 Ankara Çubuk Savaşı'nı ben bundan böyle savaş olarak değil de Barış Projesi olarak ele aldım. 1402 Ankara Savaşı filmiyle bir kez daha Türk devletlerinin hem gücünü hem de birlik ve berebeliğinin ne kadar önemli olduğunun mesajını vermeye çalıştım.

Sayın Güntürk 1402 Ankara Savaşı hakkında okuyucularımıza bilgi verebilir misiniz?
1402 Ankara Savaşı Nasıl Gerçekleşti? 

Ankara Savaşı, Osmanlı İmparatoru 1. Beyazıt ile Timur İmparatorluğu’nun Han’ı Timur (Aksak Timur) arasında 28 Temmuz 1402 yılında gerçekleşmiş, Timur İmparatorluğunun kazandığı bu savaş sonucunda Osmanlı İmparatoru Beyazıt esir düşmüştür. 1400’lü yıllarda Osmanlı Balkanlar cenahında taarruzlarla hâkimiyetini sağlamış ancak Anadolu üzerindeki hâkimiyeti kesinleşmemişti. Her ne kadar Anadolu üzerinde hüküm sürüyor olsa da Selçuklular döneminde ortaya çıkan bağımsız beylik sistemi halen devam etmekteydi. Bu bakımdan Anadolu Birliğinin sağlanması ve beyliklerin tam anlamıyla ilhak edilerek Osmanlı tebaası haline getirilmesi gerekiyordu. Bu gereklilik üzerine Beyazıt, bir taraftan İstanbul kuşatmasına devam ederken diğer yandan Anadolu seferleri ile de Anadolu hâkimiyetini kesinleştirmeye çalışıyordu. Ankara Savaşı’nın Gelişimi İki tarafta tüm hazırlıklarını tamamlayıp 28 Temmuz sabahı, sabah namazından sonra savaş düzeni aldılar. Beyazıt, Niğbolu savaşında kullandığı Kurt Kapanı (Hilal) taktiğini uygulamak için ordunun en önünde yer aldı. Beyazıt, kendisine bağlı Azaplarla birlikte çalılık ve otluk bir düzlük üzerinden hücum ederek ilk taarruzu başlattı. Ancak bodur ağaçlar ve çalılıklar, ileri taarruz için hızı yavaşlatan bir etkendi. Öncü kuvvetlerin taarruza kalktığını gören Timur, ilk karşılığı okçularla verdi. Timur’un ordusundan gelen yoğun oklar, çalılıklar ve otluklar sebebiyle yavaşlayan Azaplar üzerinde etkili olunca Azaplar, ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı. İlk hamlesi başarılı olmayan Beyazıt, Yeniçeriler ve Sipahilerden oluşan güçlerine taarruz emri verdi. Timur, ilerleyen yaya kuvvetlerine karşı savaşçı fillerini ve ormanlık alan içerisinde gizlenen süvarileri görevlendirince avantaj yine Timur’un güçlerinin eline geçti. Mirah Şah’ın birlikleri de Süleyman Çelebi komutasındaki birliklerin üzerine taarruz edince zor durumda kalan Süleyman Çelebi birliklerine Merkez güçte yer alan Yeniçeriler yardıma gitti. Sayıca az olan Osmanlı ordusu, Yeniçerilerin ordu merkezinden ayrılmasıyla ikiye bölündü ve Timur’un savaşçı filleri daha da ileri sürmesiyle sağdan, soldan ve ön cepheden hücum eden güçlere karşı yeterli direnişi gösteremedi. Üstelik Osmanlı ordusu, savaşçı fillerle ilk kez karşılaşıyorlardı. Fillere karşı nasıl bir taktik izleyeceğini bilmeyen Osmanlı ordusu, karşı koyulmaz fillerin taarruzları karşısında disiplin ve düzenini kaybetmeye başlamıştı. Bunun üzerine Beyazıt, büyük bir hata yapıp kurt kapanı taktiğini tekrar uygulayarak Sipahilerle filleri karşı karşıya getirdi. Savaşın en kanlı ve şiddetli anı o andı. Yeniçerilerin ok atışları ve Sipahilerin başarılı taarruzlarıyla filler etkisiz hale getirilebilmişti ancak hem Sipahiler, hem Yeniçeriler çok ağır kayıplar verdiler. Fillerinin devre dışı kaldığını gören Timur, Şeyh Ömer Mirza komutasındaki birliklerini Yeniçerilerin üzerine gönderdi. Beyazıt, bu hamleye karşılık olarak Anadolu beyliklerinden toplanan Askerleri ve Kara Tatarları takviye etti. Ancak Kara Tatarlar, Timur ile savaş öncesinde anlaşmışlardı. Yeniçerilerin yanına gitmek yerine Rumeli ve Sırp askerlerinin arka cenahından ok atışlarıyla arkadan saldırdılar. Miran Şah ile Süleyman Çelebi birliklerinin arasında geçen çarpışmalarda takviye olarak gelen güçlerden Anadolu Beylikleri taarruz etmekteyken, Timur’un ordusuna bağlı Anadolu Beylikleri kendi bayraklarını açınca Beyazıt’a bağlı Anadolu beylikleri de Timur’un ordusundaki Anadolu Beyliklerinin safına geçerek Osmanlı ordusundaki dengeleri alt üst ettiler. Yeniçeriler ve Rumeli birlikleri, önce Kara Tatarlar, sonrasında Anadolu Beyliklerinin Timur’un safına geçmesiyle savaş alanındaki inisiyatiflerini kaybederek ağır kayıplar vermeye başladılar. Rumeli ve Sırp birlikleriyle Yeniçeriler dışındaki güçlerin kendilerine sırt çevirip Timur’un tarafına geçmesiyle Beyazıt tam anlamıyla sükûtu hayale uğradı. Osmanlı ordusunda, yalnızca Yeniçeriler ve Rumeli-Sırp birlikler Beyazıt’a sırt çevirmemiş ve savaşın sonuna kadar mücadele etmişlerdi. Adım adım mücadeleyi kaybeden Osmanlı ordusu, mağlup olunan cephelerden çekilmeye başladılar. Timur, son emrini vererek Beyazıt’ın sağ ele geçirilmesini emredince sonuç almak için son taarruz başladı. Vezirler İsa Çelebi, Süleyman Çelebi, Mustafa Çelebi ve Mehmet Çelebi, kuşatmayı yararak kaçmayı başardılar. Şehzadelerin kaçtığını fark eden Sırp Birliklerinin komutanı ve Beyazıt’ın kayınbiraderi olan Stefan Lazareviç, Beyazıt’a çekilmesi için tavsiyede bulunsa da, Beyazıt mücadele etmeye devam etti. Çatalpete’de emrinde 300 kişilik askeriyle atının sırtında çarpışarak Timur tarafından yakalandı ve esir edildi.
Sonuç?
Maalesef tarih sayfalarına Ankara Savaşı, Osmanlı Devleti için büyük bir hezimet olarak geçti.

Sayın Yunus Güntürk filmin yapımına dair eklemek istedikleriniz nelerdir?

Bu sinema Filmi YUMELENT FİLM ve ASTA AJANS tarafından çekilecektir..
Yapımcı ve Yönetmen:Yunus GÜNTÜRK
Yönetmen Yardımcısı: Fatih AHCI.

Sayın Güntürk 2017 senesinin ses getirecek sinema filminiz hakkında zaman ayırarak bilgi verdiğiniz için teşekkür ederim...
Başarı dolu çekimler dileğiyle... Herşey gönlünüzce olsun...