Son zamanlarda UYUŞTURUCU KULLANIMI  ile ilgili yaptığım araştırmalarda, madde kullanan gençleri tanımak.canımı çok acıtıyor.
Uyuşturucu bağımlısı olmalarını sağlayan, onları bu illete alıştıran cellatları tanıyıp,ticaretini yapan acımasız tacir katilleri tanıdıkça daha derin üzüntülere boğuldum.
Kaç, gencecik çocukla tanıştım.
Kaç, çaresiz anne ve babanın gözyaşlarını gördüm.
Kaç, algılaması donmuş, anlamsız bakışlarla konuştum.
Öyle şehir dışında, varoşlarda değil, şehir merkezinde, yanı başımızda satış yapan insanlar kendilerince satış birimi de oluşturmuşlar…
Bu birimlerinden iyide para kazanıyorlar.
Çocuk, genç, yetişkin herkesin hayatına kelepçe vurmakla helal kazanç sağladıklarını düşünüyorlar.
Satış yaptıkları köşe başlarındaki yerlerine, kira ödemiyor. Vergisi yok. Sigorta ödemiyor. Kolay yoldan zengin olabiliyorlar.
Bu birimlere ulaşmak çok zor değil.
İlk içen birini alıştıran,’’kötü biri’’ hep var. O kişi önce kendisi satış yerlerinden alıp,taze gençlere, pırıltılı beyinlere yavaş yavaş, usul usul alıştırıyor ve temin ediyor. Sonra bu illete alışan gencecik çocuk yada yetişkin biri, dayanılmaz istekle  satıcılara ulaşabiliyor.
Belki yemeğe zor para bulurken, uyuşturucu için para bulmak hiçte zor olmuyor. Ailelerin bilinçsizlikleri çocuklarının harçlığını kontrol etmeyişleri bu paranın rahatlıkla uyuşturucu tacirleri tarafından alınmasını sağlıyor.
Araştırmalarım sırasında en çok dikkatimi çeken nerdeyse beş kişiden üçünün uyuşturucu kullanmasıydı.
Kimi sıkıntıdan,kimi arkadaş yüzünden, kimi duygusallık, özgüven eksikliği yüzünden kimisi de merak ve özentiden başlamıştı.
Onları tanıyıp konuştukça asıl sorunun AİLE  yüzünden başladığı da ortadaydı.
Aile ilgisizliği,aile geçimsizliği, otoritesiz bir aile iletişimi ya da anne –baba ayrılıkları asıl bilinçlerde yatan faktördü. Böyle duygu durumuna sahip olan çocukları ise, bir diğeri kolaylıkla uyuşturucu tuzağına çekebiliyor.
Türk gençliğine bazı ünlülerimizde ne yazık ki; kötü  model oluyorlar.!
Ünlülerimizin sanat adına örnek olmaları yerine uyuşturucuyu kullanmaları ve satışını yapmaları da   ayrı üzüntü.
Açıkça uyuşturucu  kullanımı ile sanat yaptıklarını iddia eden sanat ayıbı sanatçılarımızdan DENİZ SEKİ’nin saklandığı yerden bulunup adalete teslim edilmesi  onca tanıdığım,gençlerin ve gözü yüreği  yaşlı anne ve babanın adına beni de çok mutlu etti.
Devlet yetkililerinin ve  Emniyet,narkotik şubesinin  canla başla mücadelesini gördükçe, toplum insanının huzuru yerine geliyor.
Deniz Seki gibi‘’sanat ayıbı’’yaşayan ünlülerin,ve diğer katillerin bir an önce yakalanıp,yargılanması için hepimize düşen görevi yerine getirmeliyiz.
İçen birini görünce; “bana ne” demeden yarın bizim çocuklarımızda bu iğrenç maddeyi kullanabilirliği düşünülüp bu cellatların içimizde artmasına izin vermeyip,narkotik şubelerine bildirelim.
Geleceğimizin umudu çocuklarımızın, zehir tüccarlarından, zehir dolu arkadaşlıklardan kurtulması dileğiyle..
Sağlıklı yarınlar…