Avukat Gizem Gonce ile Deniz Ticareti Hukuku hakkında konuştuk. En merak ettiğim “Her gemi Türk Bayrağı’nı çekebilir mi” sorusunu da kendisine yönelttim. Türk Ticaret Kanunu'nun 940. Maddesi uyarınca “Her Türk gemisi Türk bayrağı çeker” dedi. Gelin tüm detayları birlikte öğrenelim.

Nasılsınız Gizem Hanım? Bugün sadece Deniz Ticareti Hukuku hakkında en çok merak edilenleri soracağım.

Merhaba Yağmur Hanım. Çok teşekkür ederim iyiyim, umarım siz de iyisinizdir. Öncelikle ülkemizde yaşanan deprem felaketinden dolayı üzüntümü belirtmek isterim. Deprem felaketinde vefat eden tüm depremzedelere ailelerine sevenlerine başsağlığı diliyorum. Evet, bugün konumuz Deniz Ticaret Hukuku hakkında en çok merak edilenler.  Ben de sizin sorularınızı elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım.

Deniz Ticareti Hukuku nedir?

Deniz Ticareti Hukukunu genel anlamda tanımlamak gerekirse; gemiler ve gemilerin denizde seyrüseferine ilişkin hukuki işlemleri düzenleyen hukuk dalı olarak açıklanmaktadır. Deniz Ticaret Hukuku kendi içerisinde sekiz bölüme ayrılmış durumdadır. Türk Ticaret Kanunu anlamından geminin ne olduğunun bilinmesi önemlidir. Bu sebebi ise, Türk Ticaret Kanunu içerisindeki tanıma uymayan gemiler bakımından bu kanun hükümleri uygulanamamaktadır. Deniz Ticaret Hukukunda öncelikle donatan kimdir sorusuyla karşı karşıya kalınmaktadır. Donatan gemisini deniz ticaretinde kazanç elde etme maksadıyla işleten kişiye verilen isimdir. Dolatanın belli sorumlulukları bulunmaktadır.  Bu sorumluluklar hem Türk Ticaret Kanunu’nda hem de uluslararası sözleşmelerle düzenlenmiştir. Deniz Ticareti Hukuku; Ülkeler deniz ticaretinin sağladığı avantajlardan yararlanma gayreti içinde olmuşlardır. Su yolları ve deniz taşımacılığı vasıtasıyla yapılan ticaret, ülkelerin iktisadi olarak gelişmesini sağlamıştır. Bu gelişimin sonucunda ise deniz ticareti örgütlenmesi ve ticari zorlukların belirlenerek çözüm bulunması zorunluluğu doğmuştur. Deniz hukuku nedir sorusu bu bağlamda tanımlanabilmektedir. Deniz hukuku, deniz ve okyanus sularının kullanımı ile ilgili konularda ortaya çıkan hukuki sorunlar ile ilgilenen hukuk dalıdır. Deniz ve okyanusların egemen devletler tarafından paylaşımı ve bu bölgelerde işlenen suçlar deniz hukuku kapsamındadır. Deniz hukukunun tanımlanmasından sonra deniz ticareti hukuku nedir sorusu akla gelmektedir. Gemi, gemi adamları ve taşınan insan veya yükün güvenliği ve güvenilirliği konularında ortaya çıkan sorunların kurallara bağlanması deniz ticareti hukukunu oluşturmuştur.   

Gemi sicili nedir?

Gemi sicili, belirli bazı niteliklere sahip gemilerin kimliğini belirlemeye imkân veren unsurlarla onlar üzerindeki ayni haklara ilişkin kayıtların (mülkiyet, ipotek ve intifa hakkı gibi), şerhlerin, itirazların veya tasarruf kısıtlamalarının tesciline özgü resmî bir sicildir.Gemi sicili, genel olarak gemilerin kaydedildikleri sicildir. Gemi Sicili, Türk Ticaret Kanunu m. 954 ve 955. maddelerinde düzenlenmektedir. Bu maddelerde “Millî Gemi Sicili” ifadesi kullanılmamakla beraber TUGSK m. 2(c), diğer sicillerden ayırt edilmesi amacıyla bu sicili Millî Gemi Sicili olarak tanımlamaktadır. Türk gemileri için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının uygun göreceği yerlerde gemi sicili tutulur. Türkiye’de Antalya, Bandırma, Çanakkale, İskenderun, İstanbul, İzmir, Mersin, Samsun, Trabzon ve Zonguldak olmak üzere toplam on adet gemi sicili vardır. Millî Gemi Sicili, alenidir. Sicil, herkese açık olup herkes sicil kayıtlarını inceleyebilir ve giderini ödemek şartıyla onaylı veya onaysız örneklerini alabilir. Ayrıca haklı bir menfaatinin olduğunu inandırıcı bir şekilde ortaya koyan bir kişi, sicil dosyalarını, bir kaydın tamamlanabilmesi için gemi sicilinde kendilerine gönderme yapılan belgeleri ve henüz sonuçlanmamış tescil istemlerini de incelemeye ve onların örneklerini almaya yetkilidir.

Gemi ipoteğinin kapsamına neler giriyor?

Türk Ticaret Kanun’unun ilgili hükümlerine göre gemi veya gemi payı, kira bedeli, geminin kamulaştırma bedeli, geminin zıya ve hasarı sebebiyle ödenecek tazminat ve sigorta tazminatı ipoteğin kapsamındadır. Gemi ve Gemi Payı: Gemi ipoteği gemi ile beraber bütünleyici parçaları ve eklentileri kapsar.

Gemi sicili bizlere neyi gösterir?

Gemi sicili, geminin ayırıcı unsurları ile gemi üzerindeki hakların ve bu haklara ilişkin sınırlamaların kaydedildiği sicildir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Türk gemileri için uygun gördüğü yerlerde gemi sicili tutturur. Bu sicile gemilerin tescil edilebilmesi için ön şart, geminin Türk Ticaret Kanunu 940. maddesi uyarınca Türk bayrağı çekme hakkına sahip olması gerekir. Buna ek olarak yabancı devletin gemi sicilinde de kayıtlı bulunmaması gerekmektedir. Geminin bağlama limanı nerede ise oradaki sicil dairesinde tescil olunur. Geminin bağlama limanı, bir liman şehrinde değilse veya yabancı bir ülkede ise veya geminin seferleri gemiden yönetilmekte ise, malik gemisini dilediği dairede tescil ettirebilir. Gemi siciline bütün gemiler tescil olunamamaktadır. Türk Ticaret Kanunu 956. ve 957. Maddelerinde bu husus düzenlenmiştir. 18 gros tonilato veya daha büyük hacimdeki ticaret gemilerinin tescili mecburidir. 18 gros tonilatodan küçük ticaret gemisi veya tonilatosunun kaç olduğu fark etmeyen, ticaret gemisi olmayan gemiler gemi siciline tescil ettirilebilir. Türk gemisi olarak kabul edilmeyen gemiler bu sicile kaydettirilemez.

Türk Bayrağı çekme hakkı kimlere aittir? Her gemi Türk Bayrağı’nı çekebilir mi?

"Çocukları özgür bırakmak istiyorum" "Çocukları özgür bırakmak istiyorum"

Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca: Her devlet, gemilere hangi şartlar ile tabiiyetini vereceğini, gemilerin kendi ülkesinde tescil şartlarını ve kendi bayrağını çekme hakkına sahip olmaları için gerekli şartları tespit edecektir. Gemiler bayrağını çekme iznine sahip oldukları devletin tabiiyetine sahiptir. Devlet ile gemi arasında gerçek bir bağ bulunmalıdır. Hukukumuzda gemilerin Türk barağı çekme hakkı Türk Ticaret Kanun’unun 940. Maddesinde düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanun’unun 940. Maddesi uyarınca “Her Türk gemisi Türk bayrağı çeker.” Ancak hangi gemiler Türk gemisidir sorusu bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Gemi bir gerçek kişiye aitse bu gerçek kişi Türk vatandaşı ise gemi Türk gemisi sayılmaktadır. Aynı zamanda birden fazla gerçek kişiye ait olan gemi, aralarında paylı mülkiyet söz konusuysa payların çoğunluğu Türk vatandaşlarına aitse gemi Türk gemisi sayılmaktadır. El birliğiyle mülkiyet halinde de yine maliklerin çoğunluğunun Türk vatandaşı olması Türk gemisi sayılması için yeterlidir. Geminin maliki tüzel kişiyse kurum, kuruluş, dernek, vakıf gibi yerlerde YK üyelerinin çoğunun Türk vatandaşı olması gerekmektedir. Ticaret şirketlerine ait olan bir gemi söz konusuysa yönetmeye yetkili olanların çoğunluğunun Türk vatandaşı olması gerekmektedir. Örneğin geminin maliki bir kollektif şirketse, kollektif şirkette tüm ortakların yönetme yetkisi olduğundan çoğunluğunun Türk olması gerekmektedir. Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde ise payların çoğunluğunun nama yazılı ve yabancıya devrinin şirket YK’nun onayına bağlı olması gerekmektedir. Bazı şartların varlığı halinde yabancı gemilere de Türk bayrağı çekme hakkı tanınmaktadır. Bir yabancı geminin, Türk bayrağı çekebilmesi için birtakım şartları sağlaması gerekmektedir. Geminin Türk Ticaret Kanunu 940. Maddesindeki şartları sağlayan kimselere, en az 1 yıl süreyle kendileri işletilmek üzere bırakılmış olması şartlardan biridir. Geminin Malikinin gemiye Türk bayrağı çekilmesi hususunda onay vermesi ve gemide Türk mevzuatının, kaptan ve gemi zabitleri hakkındaki hükümlere uyulması gerekir. Son olarak geminin bayrağını taşıdığı devletin kanunlarında bunu engelleyen bir hüküm bulunmaması gerekir. Bu şekilde bayrak çekmesine izin verilen gemiler, Bakanlık tarafından özel bir sicile kaydolur. Türk gemilerinin yabancı bayrak çekebilmesi mümkündür. Bir Türk gemisinin, yabancı bayrak çekebilmesi için; gemi, yabancılara en az 1 yıl süreyle kendi adlarına işletilmek üzere bırakılmış olmalıdır. Geminin malikinin yabancı bayrak çekebilmek için talepte bulunması ve Bakanlık tarafından yabancı bayrak çekilmesine izin verilmesi gerekmektedir. Bu şartları sağlayan Türk gemileri; bayrağı çekilmek istenen ülkenin kanunlarının da buna izin vermesi halinde yabancı bayrak çekebilecektir. Kesin şart olmamakla birlikte uygulamada genellikle durumun gemi siciline tescil edildiği görülmektedir. Türk bayrağı çekme hakkı bulunmayan bir gemi Türk bayrağı çekerse veya Türk bayrağı çekmesi gereken bir gemi yabancı bayrak çekerse; geminin kaptanı 6 ay hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılmaktadır.

Sahipsiz geminin sahiplenilmesi mümkün müdür?

Sahipsiz bir gemiyi sahiplenme hakkı sadece Devlete aittir. Sahipsiz gemi, sicil kayıtlarından malikinin kim olduğu anlaşılamayan veya usulüne uygun olarak mülkiyeti terk edilmiş olan gemidir. Devlet kendisini gemi siciline malik olarak tescil ettirmek suretiyle gemi üzerindeki mülkiyeti iktisap eder.

Gemi kira sözleşmelerinde dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

Türk Ticaret Kanunun1119/1 Maddesi uyarınca gemi kira sözleşmesini, “Kiraya verenin belirli bir süre için geminin kullanılmasını, kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmayı üstlendiği bir sözleşme” şeklinde tanımlamak mümkündür. Türk Ticaret Kanunun1119/2 Maddesi uyarınca“Kiraya verenin, gemi ile birlikte gemi adamlarını da kiracının emrine vermeyi üstlenmesi, sözleşmenin niteliğini değiştirme(yeceği)” hükme bağlanmaktadır. Bu anlamda gemi ile gemi adamlarının hizmetinin de kira sözleşmesinin konusuna dâhil edilmesi, sözleşmeyi gemi kira sözleşmesi olmaktan çıkarmaz.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Son olarak neler söylemek istersiniz?

Öncelikle nazik röportaj teklifiniz için çok teşekkür ederim. Deniz Ticaret Hukukuna ilişkin olarak cevapladığım sorularınıza ek olarak söyleyebileceğim en önemli husus çok özel ve kendi içerisinde kuralları olan bir alan olmasıdır. Her olay kendi içerisinde özellikler taşımaktadır. Bu konuda uzman olan kişilerle bu süreci yürütmek gerektiğini belirtmek isterim.