Ay İkizler burcundayken iletişimde hız kazanırız. 
Özellikle medyada gündem çok hızlı değişir. Haberlerin derinliği değil, magazinselliği ön plana çıkar.
Trafikte de bu iki gün boyunca hızlı hareket edişimizden dolayı da sıkışıklıklar veya kazalar da görülebilir. Dikkat. 
Ay ikizler burcundan geçerken, zihinsel olarak bir konuya odaklanamayız. Zihnimizin bir konuyla ilgilenmesi; bir başka olay ilgimizi çekene kadardır…
Özellikle medyada  magazin haberler çokca duyulur.
Dedikodu ve yanlış bilgiler ortalıkta çokça  dolaşacağından bunlara takılmamanız sizin faydanıza olur 

Çünkü Ay Akrep’e geçtiğinde tam tersi bir enerji devreye gireceğinden; olayların derinlemesine iç yüzüne girilir. O günlerde başka bir gerçekle karşılaşabilirsiniz…
Akşam üzeri ise Ay saat 20:19’de boşluğa düşüyor.  Ay’ın mecazi anlamda boşlukta olması, Ay’ın enerjisinin ne yönde gideceğini kestiremeyeceğimizden kontrolü sağlamakta zorlanacağımız zamanları anlatır. Bu nedenle  Ay Aslan burcuna geçene kadar  akışta kalmak ve olaylara müdahele etmemek en doğru davranış şeklidir.
Sabah saatlerinde Ay-Uranüs 60 derecelik açısı ile;  ani beklenmedik sürpriz dolu olaylar gelişebilir. Orijinal farklı olaylar gündeme gelecektir. Daha önceden yaşadığınız duygulardan farklı duygular hissedersiniz sabah saatlerinde. Farklı bir zaman dilimi. Genelde tek başımıza özgür hareket isteyeceğimiz saatlerdeyiz… Bireysel çıkışlar marjinal davranışlar belki de asilik olarak dışa vuracağımız davranış şekilleri olabilir bunlar…
Akşam üzeri saat 20:18 Ay ile Venüs arasında oluşan 60- derecelik açı ile aşktan yana şans taşıyan açılar devrede olur.  Kadınlardan yana şanslı olduğumuz saatlerdeyiz. Sanattatn da duygusal olarak beslendiğimiz saatlerdir bu nedenle bu akşam bir tiyatro konser ve sinama sevdiğinizle oldukça hoş zaman geçirmenize neden olur.
Ancak bu açıyı takiben Ay boşluğa düşecek. Bu nedenle her şeyi akışa bırakmak yerinde bir davranış olacaktır. 
Sevdiğinizle olayları akışta bıraktığınız bir hafta sonu diliyorum size…
***
Bugün madem gökyüzü bu kadar “aşk ve özgürlükten” bahsediyor bize; o zaman bu konuyla ilgili OSHO dan bir hikaye aktarıyorum size..
A
şk bağlılığa dönüştüğü anda ilişki haline gelir. 
Aşk taleplerde bulunduğu anda hapishaneye benzer. 
Özgür-lüğünü elinden alır; göklerde uçamazsın, kafeslenmişsindir. 
Aşkın özgürlük verici bir kalitede olması lazım, sana zincir vurması değil; sana kanat takıp mümkün olduğunca yükseklere uçmanı sağlaması lazım. 
Unutma, aşk sınır tanımaz. 
Aşk kıskanç olamaz, çünkü aşk sahiplenmez. Sevdiğin için bir insanı sahiplendiğin fikri çok çirkin. Birisine sahipsin – bu demektir ki onu öldürdün ve ticari bir mala dönüştürdün. Sadece eşyalara sahip olunur.
Aşk özgürlük verir. Gerçek aşkta bölünme olmaz. Sadece egoistçe aşkta büyük bir bölünme vardır, seven ve sevilen ayrılır. 
Gerçek aşkta ilişki yoktur. Çünkü ilişki kuracak iki insan yoktur. Gerçek aşkta sadece sevgi olur, bir çiçek açma, güzel bir koku, bir erime, bir birleşme yaşanır. 
Egoistçe aşkta ise iki kişi vardır, seven ve sevilen. 
Ve ne zaman seven ile sevilen olsa aşk yok olur. 
Aşk olduğu zaman seven ve sevilen birlikte aşkın içinde kaybolur. Eğer özgürlük ve aşka sahip olursan başka şeye ihtiyacın kalmaz. Elde etmişsindir –sana yaşam işte bunun için verildi. 
Sevgilinin niçin seninle olmak istemediğini anlamaya çalış. Seni reddettiğinden değil–seni ne kadar çok sev-diğini biliyorsun, ama bazen yalnız kalmak istiyor. 
Gerçek aşk , paylaşır; diğerini sömürmek değildir, diğerine sahip çıkmak değildir. 
Sorun, sen diğerine sahip çıkmak istediğin zaman doğar: Diğeri de sana sahip çıkabilir. Ve eğer diğeri daha güçlüyse, daha çekiciyse; doğal olarak, köle durumuna sen düşersin. 
Eğer diğerinin sahibi olmak istiyorsan, “köle durumuna düşebilirim” diye korkarsın. Eğer diğerine sahip çıkmak istemiyorsan, diğerinin sana sahip çıkabileceğinden de korkmazsın. Aşk, asla sahip çıkmaz.
Aşk asla sahip çıkmaz va aşka asla sahip çıkılamaz.

Gerçek aşk seni özgürlüğe götürür. Özgürlük en yüksek zirvedir, en yüksek değer. Ve aşk da özgürlüğe en yakın olandır; aşktan sonraki adım, özgürlüktür. 
Aşk, özgürlüğe karşı değildir; aşk özgürlüğe giden bir basamaktır. 
İşte farkındalık sana bunu gösterir; aşkın özgürlüğe götüren bir basamak olarak kullanılacağını.
Eğer aşıksan, diğerini özgür bırakırsın. Ve diğerini özgür bıraktığın zaman, diğerinden özgürleşirsin de.
Aşk bir paylaşımdır, sömürü değil. Aslında aşk, hiçbir zaman çirkinlik ve güzellik kavramlarıyla düşünmez. 

Şaşırırsın: Aşk hiçbir zaman çirkinlik ve güzellik kavramlarıyla düşünmez. 
Aşk sadece davranır, yansıtır, meditasyon yapar; hiçbir zaman düşünmez. Evet, bazen biriyle uygun düştüğün olur; birden her şey uyuma kavuşur. Bu güzellik, çirkinlik meselesi değildir. Bir uyum, ritim meselesidir.
Aslında güzel insan da yok, çirkin insan da yok. 

Çirkin insan biriyle uyumlu olabilir; o zaman çirkin insan o insan için güzeldir. 
Güzellik, uyumun bir gölgesidir. 
Aslında bir insana güzel olduğu için aşık olmazsın; oluşum bunun tam tersidir. Birine aşık olduğun zaman, o insan güzel görünür. 
Güzellik fikrini getiren, aşktır; tersi olmaz.
Osho  

Sağlıkla